23

6.7K 861 154
                                    

Taehyung arada dönüp bana bakıyor iyi olup olmadığımdan emin olmaya çalışıyordu. Kendisi dosyalarla ilgileniyor olmasına rağmen beni de yanına oturtmuş ve asla odaklanamayarak kıpırdanıp duruyordu. Bense dünden sonra sesimi çıkartmadan yanına oturmuş ve ona bir kere bile bakmamıştım.

Sessizliğim onu rahatsız ediyordu. Bu arada düşündüğüm gibi zevk falan almamıştım. Beni hiç dinleme gereği bile duymadan lanetlemesi oldukça kırıcı bir hareketti.

Telefonumla ilgilenmeye devam ederken konuşmasını bekliyordum. Daha ne kadar sabredebilirdi konuşmadan bilmiyordum.

Dayanamadı da.

"Kan falan içmen gerekiyor mu? Konuşman gereken anlarda susman deli ediyor beni."

Sen de beni deli ediyorsun.

"Eğer bir sorun olup olmadığını merak ediyorsan sorun yok. İyiyim. Şuanlık."

"Şuanlık derken?"

"Yaptığın şeyin elbette bir sonucu olacak Taehyung. Ne bekliyordun? Kara büyünün çocuk oyuncağı olduğunu mu düşünüyorsun?"

Ayağa kalktım.

"Gitme. En azından yan etkisinin olduğunu öğrenene kadar yanımda kal."

Omuz silkerek odadaki kitaplığa ilerledim.

"Seni dinlemem gerekiyor muydu?" Diye sordu düşünceli bir şekilde.

"Dinlesen de inanmayacaktın. Boşuna kendimi yormuş olurdum. Anlamadığım şey şu Taehyung. Madem sen onlara inandın neden hala ben senin yanındayım? Gerçekten seni kontrol etme ihtimalim var biliyorsun. Şuan yanına gelsem..."

Ona doğru ilerledim. Arkasına geçip masaya doğru eğildim.

"Bu maddeyi beğenmediğimi değiştirmen gerektiğini söylesem ve senin imzanı taklit etsem..."

Tam olarak söylediklerini yaptım. Maddeyi değiştirerek altına Taehyung'un imzasını attım.

"Bak bana karşı koymuyorsun. O halde ordaki sorun neydi de sen bana bu kadar sinirlendin."

"Bunun cevabını orda vermiştim. Anneme zarar verdin. Tüm sorun buydu."

"Yalnızca kendini yere atmıştı. Onların istediklerini yerine getirmediğim için aptal oğlunun inanacağı bir oyun oynadı o kadar."

Kafamı ona çevirdim. O da bana çevirse dudaklarımız birleşecekti ancak o yalnızca söylediğim şeyin gerçek olma ihtimali yüzünden sadece duvara baktı.

"Çok da düşünerek kendini yıpratma. Bu da bir yalan olabilir. Sana ilk defa yalan söylemiyorum sonuçta değil mi? Annenle..."

Aniden kalbime giren ağrıyla sesimi keserken yutkundum. Elim kalbime çıkarken ona tutundum. Hızla bana dönerken az önce söylediğim şeylerin tamamını unutarak beni tuttu.

"İyi misin? Ne yapmam gerekiyor?" Dedi panik içinde.

Yüzümü buruştururken beni masasının üzerine oturtup bacaklarımın arasına girdi. Kafamı omzuna koyarken elini kalbime koydu.

Geçen enerjiyi hissederken rahatladığımı da hissediyordum. Acı yerini uykuya bırakırken beni yavaşça masanın üzerine yatırdı.

"Bir yolunu bulacağım söz veriyorum."

"Peki ya annenin oynadığı oyun doğruysa?" Diye mırıldandım bilincim tamamen kapanmadan önce.

"Umrumda bile değil."

...

Gözlerimi açıp yattığım yerden doğruldum. Hâlâ masada öylece yatıyor olmam kadar saçma bir olay yoktu.

Tonight Is The Night I Die ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin