11

8.1K 964 273
                                    

Birden değişen enerjiyle kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken oraya döndüm.

"Jungkook, Jungkook... Tanrım! Yiyişmiş gibisin." Dedi Jimin gözleri heyecanla açılırken.

"Jimin ne işin var burada? Tehlikeli." dedim sırtımı kitaplıktan ayırırken.

"Seni çok özledim." Diyerek boynuma atladığında kollarımı ona sardım hızlıca.

"Eminim ki beni özlemişsindir." Dedim alayla.

"Selam Taehyung. Adın büyücüler dünyasında oldukça ünlü." Dedi Jimin.

Taehyung'un ifadesi sert bir ifade alırken Jimin'in bunu takmaması eğlenceliydi.

Yere eğilip kitabı alırken onaylar bir ifadeyle kafasını salladı.

"Vay be. Başarmışsın. Aksi beklenemezdi zaten. Jungkook çok önemli bir şey anlatacağım. Tanrım... neler oldu tahmin dahi edemezsin." Dedi omzuma elini koyup heyecanla zıplarken.

Kütüphanenin kapısı açıldığında içeri Yoongi ve Jennifer girdi.

"Yanlış bir zamanda geldim sanırım. Seni götürmeye geldim. Ufak bir işimiz var." Dedi korkarak arkama geçip kulağıma fısıldarken.

"Seni duyuyorlar Jimin." Dedim göz devirerek.

"Umrumda bile değil. Yüksek sesten rahatsız olduklarını duydum." Dedi fısıldamaya devam ederken.

"Kulağımıza üflenmesinden de rahatsız oluyoruz." Dedim kendimi çekerek.

"Selam Minmin selam Jenjen." Dedi Jimin omzumun üstünden el sallarken.

"Neyine güveniyorsun?" Diye sordum kafamı ona çevirirken.

"Sana?" Diye sordu.

"Çılgınsın." Diye mırıldandım.

"Sohbetiniz bittiyse beni ayağına çağırmanın nedenini öğrenebilir miyim?" Diye sordu Yoongi.

"Yarın akşam saat 8'de size geleceğim. Bunu haber vermek istemiştim." Dedim gülerek.

"Anladım. Aileme söylerim." Dedi.

"Gidelim mi Jungkook-ah?" Diye sordu Jimin.

"Gidelim baş belası. Yine neye bulaştın merak ediyorum." Dedim.

"Ufak bir kumarda kaybettim. Ben de hemen yalvardım. Bilirsin hiç çekinmem. Dedim Jeon Jungkook'u tanıyorsunuzdur. Kendisi benim sevgilim olur. Bana dokunursanız sizi yaşatmaz. Onu getireyim o size istediğinizi verecektir dedim. Onlarda korktular kabul ettiler. Yalan söylüyorsam da ölecekmişim."

"Fena fikir değil. Hadi git ve öl. Ruhununr rahat etmesini sağlarım." Dedim elinden kitabı alırken.

"Siz büyücüler gerçekten ne kadar basitsiniz." Dedi Jennifer.

"Ortam gerçekten çok güzel. Siz de gelmek ister misiniz? Kafa dağıtırsınız. Gerçi siz sarhoş olmuyorsunuz değil mi?" dedi Jimin kıkırdayarak.

"Sanırım ben gelebilirim." Dedi Yoongi.

"Ben de seni yalnız bırakmayı düşünmüyorum." Dedi Taehyung.

"Güzel o halde ben de geliyorum." Dedi Jennifer.

"Götür bizi Jimin." Dedim gülerek.

"Sen delirdin mi? Bu kadar kişiyi ışınlamak öldürür beni." Dedi.

"Tanrıya her gün şükür et benim gibi mükemmel biriyle arkadaş olduğun için."

Kırmızı enerji etrafımızı sararken Jimin ellerini çırptı. Yanında safkan vampirlerle bir bara gitmek onu heyecanlandırmış olmalıydı.

Tonight Is The Night I Die ~TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin