13

7.3K 925 177
                                    

"Seni bir yere götüreceğim. Gel benimle." Dedim Yugyeom'un kucağından kalkarken. Biten kadehleri sehpaya koyduk. Elini tutarak aşağı yönlendirdim.

Birlikte aşağı indik. Demir kapıyı açtıktan sonra tüm yüzü gerilirken onu içeri çekip kapıyı kapadım.

"Burası neresi Jungkook?" Diye sordu.

"Duyduğuma göre bu gümüş zincirler bir vampiri tutabilecek kadar güçlüymüş." Dedim büyüyle havalandırarak kelepçeyi elime alırken.

"Sen bir büyücüsün." Dedi şokla kaybolan kırmızı enerjiye bakarak.

"Hmhm." Diye onaylayan bir mırıltı çıkardım.

"Bizim topraklarımızda..."

"Sizin topraklarınızda. Çok endişeleniyorsan söyleyim Kontunuzun izni var."

"Böyle bir şey imkansız. Sen ölmelisin."

"Öldürsene beni. Durma. Engel olmayacağım. Kanına ne kadar bağlısın Yugy?"

Yutkunurken gülümsedim.

"Herkese aşık olabilirdin. Herkese. Ancak bana olmamalıydın. Çünkü bu yalnızca acı verir. Bir büyücüyle aşk yaşamak herkesi yorar. Ne zaman kontrol edildiğini anlayamazsın bile. Bir bakmışsın bu sevgili enerjim zihnine sızmış." Dedim zihnine sızarak onu yönlendirirken.

"Ben senin büyücü olduğunu bilmiyordum." Dedi kelepçeyi elimden alarak kendi bileğine takarken.

"Büyücü olmasaydım da buna engel olabilir miydin ki?" Diye sordum sürekli titreyen ışık sinirimi bozduğu için onu sabitlerken.

Çok fazla enerji harcıyordum. Gidip birazcık dinlenmeli sonrasında tekrar gelip şeytanı çağırmalıydım.

Yorgunlukla geriye adımladım.

"Üzgünüm bu kadar geciktirmek istemezdim ancak yoruluyorum. O yüzden birkaç saat sonra yine geleceğim."

"Seni anlayamıyorum." Dedi.

"Beni anlamak isteyen birilerinin olması güzel hissettiriyor. Sana güzel rüyalar göstereceğim." Dedim gülerek.

Ardından kırmızı enerjinin ona gitmesine izin vererek odadan çıktım. Birkaç dakika içinde ilk uykusuna dalacaktı.

Yukarı adımlarken Taehyung'tan uzak durmayı kendime amaç edinmiştim. Ona kapılmak benim sonumu her anlamda getirirdi.

Kendisinin bana karşı bir şeyler hissetmediğine emindim.

...

İpleri mumların etrafına gerdim. Taehyung duvara yaslanmış rahat bir ifadeyle izliyordu.

"İlgini çekiyor gibi." Dedim bir bıçak alıp Yugyeom'a ilerlerken.

Sembolü vücuduna çizmeye başladım. Normalde olsa anında iyileşirdi ancak gümüş bir bıçak ve birazcık büyü her şeyi hallediveriyordu.

"Dışarı çıkmalısın." Dedim ayine başlamaya hazır olduğumda.

"Neden? Yanında olabilirim." Dedi.

Neden yanımda olmak istiyordu?

"Şeytan seni seçebilir. O zaman ben size engel olamam." Dedim gözlerine bakarak.

Kafasını sallayarak dışarı çıkarken kapıyı mühürledim. Onun gelmemesi için değil, şeytanın dışarı çıkmaması içindi.

Mumların yanmasıyla eş zamanlı olarak ışık kapanırken sözleri söylemeye başladım. Şeytanın bu basit daveti reddetmesine imkan yoktu. Çünkü kim ne derse desin bu dünya da dolaşmasını sağlayan enerjinin sahibi onu buraya çağırıyordu.

Tonight Is The Night I Die ~TaekookWhere stories live. Discover now