Final

11K 1K 706
                                    

Birkaç yıl sonra

"Sevgilim ben geldim."

"Üç gün sürecekti Kim. Beş değil." diyerek dudak büzdüm. Dudaklarıma hızlı bir öpücük kondururken benimle birlikte koltuğa oturdu.

Dudakları boynuma öpücüklerini dizerken güldü.

"Gelebilirdin yanıma? Hokus pokus yapman yeterliydi."

"Canım istemedi."

"Benim bebeğim beni özlememiş mi?"

"Çok özledim aptal. Min Jae bile eğlenceli değildi."

"Hmm." Diye mırıldandı boynumda iz bırakmaktan çekinmezken.

Göz devirerek kafasına biraz daha baskı yaptım. Gülerek boynumdan ayrıldı.

"Hayır hem göz deviriyorsun ben dayanamıyorsun."

Hafifçe kalçalarımı oynatarak ona daha da yaklaştım. Dudağını ısırarak bana bakarken dilimi dişlerim üzerinde gezdirdim.

"Siz de pek dayanabiliyor gibi değilsiniz bayım."

"O halde dudaklarında nefeslenmeme izin ver güzelim."

Anlayacağınız vıcık vıcık dışardan iğrenç denebilecek bir ilişkimiz vardı. Ama bu ikimiz için öylesine sorun değildi ki... birlikte olduğumuz sürece her şey önemsizdi. Deli gibi temas bağımlısıydık. Yan yana düzgünce oturamıyorduk. İllaki benim olmasa onun elleri yaramazca bacaklarımda, boynumda, küpelerimde geziniyordu.

Biz bundan deli gibi memnunduk.

Koltuğa onu yatırırken belim hareketliydi. Bana her zaman bu kadar hızlı tepki vermesi hoşuma gidiyordu.

Sertleşmeye başladığını hissediyordum bile. Elleri kalçalarımı bulurken beni kendine daha da bastırdı.

Boynuna doğru inlerken izinin geçeceğine bilerek emmiştim. Bu bazen sinir bozucu olsada eğer izlerimiz geçmeseydi her gün morluklarla ve acılarla gezmek zorunda olduğumuz kesindi. Serttik.

Normal hayatımızda birbirimize karşı ne kadar naziksek yataktayken Taehyung'un beni parçalamak ister gibi parmaklarını tenime gömülüyordu. Bu durumdan memnundum. Hem de yaramazlık yapıp cezalandırılmak isteyecek kadar.

...

Min Jae'yle ilgilenmek o kadar da eğlenceli değildi. Öncelikle çocukları sevmezdim ve Min Jae de bir çocuktu.

"Hadi Taehyung'un yanına gidelim. Sıkıldım ben senden." Dedim göz devirerek.

"Mis gibi çocuğum neremi sevmiyorsun?"

"Velet." Diye mırıldanarak ayağa kalktım. Esmer tenin yoktu senin bir kere. Can alıcı saçlara, mavi gözlere, esmer tene, geniş omuzlara, safkan vampir ırkına, bana bebekmişim gibi bakan bakışlara sahip olmayan kimse konuşmasa da olurdu.

Onun elini tutarak Taehyung'un odasına ışınlanırken bıkmış gözlerini bize çevirdi. Gözleri benimle her buluştuğunda gerçekten parlıyordu. Senelerdir bu durum değişmemişti.

Ayağa kalkarak önüme geldiğinde dudaklarımızı birleştirdi. Min Jae'yi umursamıyorduk ikimizde. O genelde hep sinir bozucu şekilde ayak altında dolanırdı zaten.

Ancak asla elimin kırılmasını beklemiyordum. Acıyla inleyerek Taehyung'un dudaklarından ayrıldığımda anında gözlerimiz Min Jae'ye döndü.

Taehyung'un birden onu duvara fırlatmasını falan beklemiyordum. Gerçi sanırım şuan dejavu yaşıyordum. Emin değildim.

Taehyung elimi nazikçe tutarken kendi enerjisiyle iyileştirmesi iyi hissettirmişti. Min Jae daha da sinirlenerek üzerimize koştuğu sırada enerji bariyerine çarparak yeniden yere düştü.

Tonight Is The Night I Die ~Taekookحيث تعيش القصص. اكتشف الآن