22. Bölüm: "Artık Gerçek Bir Kraliçesin"

149 20 2
                                    

Karanlık, hiç bitmeyecek gibi görünen kasvetini terkedip yerini aydınlığa bıraktığında, aydınlık her zamankinden daha solgun bir şekilde yeryüzünü ele geçirmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Karanlık, hiç bitmeyecek gibi görünen kasvetini terkedip yerini aydınlığa bıraktığında, aydınlık her zamankinden daha solgun bir şekilde yeryüzünü ele geçirmişti. Uzun, çok uzun bir gece geçirmiştim. Kayra'nın odamdan gidişinin ardından saatlerce yatağımda dönüp durmuş, uyuyamayacağımı anladığımda soğuk suyla uzun bir duş almıştım. Yeniden yatağıma dönüp yıkanmanın verdiği hafiflikle uykuya daldığımda ise karanlık kabuslar zihnime bir düşman gibi baskın yapmış ve beni ele geçirmişti. Hiç dağılmayan bir karanlığın içinde sağa sola koşuyor, yolu bilmediğim için sürekli olarak kayboluyordum. Etrafımda başkaları da vardı ancak onları göremiyor, sadece ağlama seslerini duyuyordum.

Düşüncelerin bir sarmaşık gibi zihnimi sardığı ve kabusların öldürücü darbeyi vurmasıyla geçen uzun gecenin sabahına, tamamen yorgun bir hâlde uyanmıştım bu sebeple. Gözlerimi açıp sağ taraftaki duvarla yaşadığım bakışmanın sonunda, sorumluluklarım bir bir aklıma üşüştüğü için kalkmak zorunda olduğumu hatırlayarak ayaklandım ve yeni bir günün tüm bilinmezliklerine hazır olmak için önce bedenimi hazırladım. Zihnim geriden geliyordu ancak onu suçlayamazdım. Bu savaşta en çok hasarı o alıyordu.

Üzerime simsiyah bir elbise geçirip elbisenin ince askılarını ve kemerini düzeltip gece duş aldıktan sonra ördüğüm saçlarımı açtım ve hoş bir kokuyla sırtıma dağılan saçlarımda oluşan bukleleri elimle dağıttım. Fazla çıplak kaldığını hissettiğim kollarımı uzun siyah eldivenlerle kapattıktan sonra dudaklarıma krem sürdüm ve kırmızılaşan dudaklarımı birbirine bastırdım. Tacımı da taktığımda hazırdım. Bir zamanlar pantolon dışında bir şey giymeyen o kız nerelerdeydi bilmiyordum fakat hatırladığım o zamanlar, eski bir anının çerçevelenerek duvara asılması gibiydi. Artık aynaya baktığımda o kızı görmüyor olmak içimi özlemle dolduruyordu fakat göz göze geldiğim aksimdeki bu yeni kadını da benimsemiş hissediyordum.

Kızlar henüz odama gelmemişlerdi, uyanmam gereken vakitten çok erken bir zaman diliminde olduğum için bunu yadırgamıyordum. Üstelik tek başıma hazırlanmak daha iyi hissettiriyordu kendimi. Ayağıma çok yüksek topukları olmayan siyah bir ayakkabı geçirdikten sonra odamdan çıktım ve odama dönen koridorun başında bekleyen askerlere selam verdim. Sürekli olarak buradalardı ancak dün gece Kayra onları aşıp odama gelmeyi başarmıştı. Yine de bununla ilgili bir şey sormayacaktım kimseye.

Adımlarımı büyük koridora doğru yönlendirip merdivenlere yürümeye başladığımda muhafızlar da peşime takılmıştı. Birkaç kat indikten sonra, gitmem gereken yerin tam tersi istikamette olduğumun farkındaydım ancak ayaklarımın komutlarına uymak dışında bir şey yapmıyordum. Bugün, dün gece Kayra'nın söylediği şeyler yüzünden sarsılan benliğimin kendine gelme günüydü. Ertelediğim şeylerden daha fazla kaçamazdım, bir an önce onlarla yüzleşmeli ve olacak olanı gerçekleştirmeliydim.

Tüm katları çıkıp kuledeki zindanın olduğu kata geldiğimde, önümde duran birkaç basamağı çıkamayacak gibi hissetmiştim bir an, duraksayıp küf kokulu havayı içime çektikten sonra karanlığa gözlerimi diktim ve duvardan bir meşale alıp yalnızca düşünce gücümle onu ateşledikten sonra kalan basamakları da çıktım.

VESTA SERİSİ I- Kırık Kilitler (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin