WATTYS 2018 ORİJİNALLER KATEGORİSİ KAZANANI.
Okyanusun sonsuz sularında, yüreğinde kutsal bir ateşle
var oldu: ölümden.
Ölümü yendi, ölümden doğdu ve nihayetinde ölüm oldu.
Mühürler açıldı, kilitler kırıldı ve lanet üflendi her ruha.
Kıyamet bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
19. Bölüm: "II. Kilit"
Değerini bilmediğim günleri deli gibi özleyeceğim aklımın kıyılarına dahi yanaşmamıştı fakat tam da şu an, oturduğum yatağın içinde tüm bedenimi saran kollarım titrememi bastıramıyorken eski günleri büyük bir özlemle geri istiyordum. Tek arkadaşım olan ve adı Hümeyra olmasına rağmen Meyra'yı tercih eden geveze dostumu, kederlendiğim gecelerde gizlice yatakhaneden kaçıp gökyüzünü izlediğim bankı, yalnızlığın bir hastalık gibi vücuduma işlediğini düşündüğüm anları, kitapların arasında kendimi kaybettiğim kütüphaneyi ve her defasında dersinden zorla geçtiğim matematik öğretmenimi bile özlemiştim.
O zamanlar tüm bunlar büyük bir işkence gibi hissettiriyordu fakat şimdi düşündüğüm zaman bunların yalnızca beni ilgilendiren ve istediğim zaman üstesinden gelebileceğim sorunlar olduğunu görüyordum. Oysa şimdi krallıkları, sürgün edilenleri, masum insanları ve kendi canımı düşünmek zorundaydım. Her şeyin sorumluluğu bir anda nasıl üstüme yıkılmıştı bilmiyordum fakat altından kalkamayacak gibi hissediyordum.
Anne ve babamı tüm benliğimle özlemek ilk kez bu kadar fazla can yakıyordu çünkü burada tamamen yalnızdım. Bir çözüm bulamasa dahi anlattıklarımı dinleyen birine deli gibi ihtiyaç duyuyordum ancak kimse yoktu ve ben iç sesimle konuşmak dışında bir şey yapamıyordum. Ailem burada olmalıydı; onlar olsaydı şu an yaşadığım şeylerin onlarca kat fazlasını yaşamaya hazırdım fakat öylesine yoklardı ki kendi varlığımdan bile şüphe etmeye başlamıştım.
Yastığımın altına mesaj bırakan kişi Adri'ydi ve bu gece harekete geçeceğimizi söylüyordu. Yedek bir kurtuluş planı olarak onu kullandığım doğruydu fakat bu kadar çabuk gerçekleşeceğini düşünmemiştim. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu; büyücü adam bize yardım edeceğini söylemişti ve bunun Metis'i devirmek için tek çaremiz olduğunu biliyordum. Adri tahta geçerse onu durdurmak için elimde hiçbir şey yoktu çünkü her ne kadar olanları ikisinin planladığını duymuş olsamda Marl bununla ilgili hiçbir şey söylememişti.
Adri belasına kendi isteğimle bulaşmıştım ve bunu çözmek yine benim sorumluluğumdu. Ona biraz daha zaman istediğimi ve hazır olmadığımı söyleyebilirdim fakat beni dinleyeceği konusunda emin değildim. Bana planından bahsetmemişti ve Metis'i tahttan indirmek için ne yapacağını oldukça merak ediyordum. Ayrıca bildiğim bir şey daha vardı ki o konuyu nasıl halledeceğini hiç bilmiyordum. Adri ateşin gücüne sahip değildi ve kalede öğrendiğime göre ateşe sahip olmayan kimse ülkenin başına geçemezdi.
Taht normal şartlarda Adri'nin hakkıydı ancak ateşi kullanamadığı için yeni kral Kutsal Ateş Muhafızları arasından seçilmişti. Bu durumda Metis tahttan inse bile kral, Adri olamayacaktı. Bu konu hakkında nasıl bir çözüm bulduğunu bilmiyordum ancak emin olduğum bir şey vardı ki zekası sayesinde herkesin ağzını açık bırakacaktı. Önce Metis'i tahta çıkarmıştı ve şimdi onu kendi elleriyle oradan almak istiyordu. Neyin değiştiğini bilmiyordum; belki de benim bu boyuta ve Ateş Krallığının topraklarına gelişim bir çok şeyin değişmesine sebep olmuştu.
