15. Bölüm: "Kaderin Kalemi"

1.7K 161 59
                                    

🌙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌙

Sırlar, tehlikeliydi ve bazen bir bombadan çok daha büyük ve şiddetli etkileri olabilirdi. Elimde saatli bomba tutmaktan farksız bir sırra sahip olmuştum ve onunla ne yapacağım konusunda hissettiğim kararsızlık kaçan uykumu geri getirmiş ve yorgunluğun da etkisiyle göz kapaklarım kendiliğinden kapanmıştı. Kabuslar, kalenin muhafızları gibi uykumun başında bekliyordu ve ben ne zaman uykuya yenik düşsem karşımda belirip beni karanlık zindana atıyorlardı.

Bu defa Arkita'yı görmüştüm rüyamda. Orada yaşayan çaresiz halk benim onları kurtaracağımı söyleyip duruyordu ancak onları terkettiğime dair çıkan bir dedikodu yüzünden benden nefret etmeye başlıyorlardı ve beni çölün kızgın kumlarına gömmeye çalışıyorlardı. O kadar çaresiz hissetmiştim ki onlara yalvarmanın bile boşuna olduğunu düşünüp itiraz etmeden beni ölüme sürüklemelerine izin vermiştim. Ölüme bu kadar kolay teslim olacağımı sanmazdım ancak bilinç altım beni şaşırtmıştı. Belki de bu rüya bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu ancak bunu düşünemeyecek kadar dolu bir zihne sahiptim.

Gözlerimi zorlukla açıp birkaç kez kırpıştırdıktan sonra yattığım yerde doğrulmaya çalıştım, bu sırada adımı söyleyen sesi duymamla panik halinde etrafıma bakındım ve pencerenin kenarına yaslanmış Kayra'yı görmemle birlikte derin bir nefes alıp elimi hızla atan kalbimin üstüne koydum. Kalbim avuçlarımda atıyordu adeta.

"Korkutmak istemedim," diye mırıldandı yatağın yanına doğru yürüyüp küçük bir alana oturduktan sonra. "Sadece seni kontrol etmek istemiştim, üzgünüm."

"Önemli değil, irkildim sadece. Ne zamandır buradasın?" Sakin görünmeye çalışıyordum ancak sesim her zaman olduğu gibi bana ihanet ediyor ve tir tir titriyordu. Boğazımı temizleyip olduğum yerde dik bir konuma geldim ve dağınık saçlarımla mümkün olduğunca toplamaya çalıştım. "Birkaç saat oldu, sapık gibi göründüğümü farkındayım ancak kimsenin gelip seni rahatsız etmediğinden emin olmak istedim."

"Teşekkür ederim," diye mırıldandım ve uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yaparak hafifçe tebessüm ettim. Bu hareketim karşısında afalladığını görmek beni şaşırtmıştı ancak bu konu hakkında bir şey söylemek istemedim. Yeşilin en sevdiğim tonunda bana bakan gözleri yeterince dikkatimi dağıtıyorken aptalca bir şey yapmamak için kendimi kontrol etmek zorundaydım. Pekâlâ, dikkatimi dağıtan tek ayrıntı gözleri değildi ancak bunu düşünmek tamamen kontrolden çıkmama sebep oluyordu. Utanç vericiydi.

"Su Krallığından gelen askerler kaleye kısa bir süre önce ulaştı, Metis onları dinlenmeleri için odalardan birine almış olmalı. Çok vaktimiz yok Vesta, o komutan sana burada esir olarak tutulup tutulmadığını sorduğunda ne diyeceğini biliyor musun?"

Gözlerimi kaçırıp titrek bir nefesi dışarı üfledim. Ne söylemem gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bendis'in zindanda benimle yaptığı konuşma tüm düşüncelerimin üzerinde hortum etkisi yaratmıştı ve her şeyi içine çektikten sonra oldukça büyük hasarlar vererek sağa sola savurmuştu. Bir yanım buradan bir an önce kurtulmak için delice bir istek duyarken içimden bir ses biraz daha kalmam gerektiğini ve elde ettiğim sırrı kullanmam gerektiğini söylüyordu.

VESTA SERİSİ I- Kırık Kilitler (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin