17. Bölüm: "Avuç İçlerindeki Yangın"

1.3K 144 42
                                    

17

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



17. Bölüm:
"Avuç İçlerindeki Yangın"

Kelimelerin birçok anlama geldiğini biliyordum. Bazıları kalbine kadar uzanır, içinde büyüttüğün köklere saldırır ve bir anda çırılçıplak bırakırdı içini. İyi olan ne varsa söke söke alır, umuda dair ne varsa yakıp yıkardı.

Fakat bazen, hiç ummadığın, hiç beklemediğin bir anda bazı kelimeler ortaya çıkar ve asıl anlamları iyi olmasa da kalbine umudun tohumlarını ekmeye yeterdi. Benim kelimem: isyandı.

Arkita'da başlayan ve benim ruhuma kadar umudu aşılayan bu kelime aynı zamanda içimi derin bir endişeyle kaplıyordu fakat yine de en tepede umudun çiçeklerinin açmasına engel olmuyordu. Yıllar süren mahkumiyetleri son bulabilir ve sesleri çıktığınca haklarını arayabilirlerdi. Ya da ölebilirlerdi fakat bu ihtimali düşünmek bile istemiyordum.

Metis, bir isyan başladığından bahsettikten hemen sonra beni odama göndermiş ve bu sırada komutanlarını yanına çağırtmıştı. Ne konuştuklarını bilmiyordum fakat tahmin etmesi güç değildi; isyanı bastırmak istiyordu. Odada ileri geri volta atıyor, neler olacağını düşünürken geçen zamanı fark bile etmiyordum. Nasıl olmuştu? İsyan çıkarma fikri nasıl ortaya çıkmıştı? Ersa ve Talos tek başlarına yetersiz olurdu, diğerleri nasıl bu fikre ikna olmuştu? Sorularıma buradan bir cevap almam mümkün değildi fakat yakında birçok cevaba ulaşacağımı farkındaydım. Tek isteğim kimseye bir zarar gelmemesiydi fakat asiliğin söz konusu olduğu bir yerde amaçları uğruna kendini feda edecek bir sürü insan olduğunu biliyordum. Tarih boyunca böyle olmuştu, olmaya da devam edecekti.

Saatler, zihnime işkence eden kanca şeklindeki soru işaretleriyle baş etmeye çalışarak geçmiş ve vakit akşamüstü olmuştu. Hava henüz kararmamıştı fakat gökyüzü o kadar kasvetliydi ki vakit gelmeden etrafın karanlığa gömüleceğini tahmin ediyordum. Tüm bu saatler boyunca odama kimse uğramadığı için şaşırmak üzereydim ki kapıyı çalmadan içeriye dalan Adri'yi görmek bunu yapmaktan vazgeçmeme neden oldu. Tıpkı diğerleri gibi odama teşrif etmişti ve birazdan bana bir şeyler teklif edecekti, ben de bu konuşmadan sıkıldığım hâlde sırf o istiyor diye onu dinlemeye devam edecektim. Günlerimin özeti bu şekildeydi işte. Bir de zindan vardı fakat bahsetmeye değmeyecek kadar sıkıcı bir konuydu.

"Vesta?"

"Adri?"

Odanın ortasına kadar yürümüş ve karşıma dikilmişti. Onu görmek içimi ürpertiyordu çünkü babası ailemin ölüm emrini vermişti ve ailemin katilinin oğluna bakmak hiç kolay değildi. Üstelik onunla kuzendik ve bu işleri daha da zorlaştırmak dışında bir işe yaramıyordu.

"Metis ile evleneceğini duydum." diyerek doğrudan konuya girdiğinde gözlerimi devirdim. "Ben de yeni bir haberin var sanmıştım, Adri. Bunu yakında tüm krallık duyacak."

VESTA SERİSİ I- Kırık Kilitler (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin