0.3

10.6K 755 327
                                    

Elimdeki kahve fincanından bir yudum daha alırken mutfaktan çıkıp odama doğru ilerliyordum ki zil sesi duydum gibi oldum ama emin değildim... Nedeni mi? Taehyung onu takip etmedi diye atarlanıp son ses Gangnam Style dinleyen Lisa yüzündendi. Yüzüm buruşturdum ve ne olur ne olmaz diyerek kapıyı açtım ve yanılmadığımı anladım.

Çünkü karşımda sarhoş olduğu belli olan Jimin, arkasında mahçupça yüzüme bakan Taehyung ve onun hemen yanında ifadesizce bana bakan Jeon Jungkook. Aman ne harika üçlü değil mi?

"Evet?" diyerek gözlerimi üzerlerinde gezdirdiğimde Taehyung elini ensesine attı ve "Şeey... Jimin biraz sarhoş oldu ve...-"

"Ve siz de onu buraya getirdiniz çünkü?"

"Çünkü Jennie yüzünden içti ve buraya gelmezsek hakkında birkaç tehdit savurdu. Oldukça sağlam tehditler."

"Bunun bizi ilgilendiren kısmı?" diye sorduğumda hayatımda hiçbir şekilde muhatap bile olmadığım o ses araya girdi: "Burada seni veya diğerlerini ilgilendiren bir kısım yok. Arkadaşını çağır ve konuşsunlar işte."

Sert sesine karşı alayla güldüm ve suratına öfkeyle baktım. "Saat neredeyse on bir, benim de içinde yaşadığım evin kapısına birkaç adam dayanmış ve bir tanesinin sarhoş hâlinin savurduğu tehdite bile karşı koyamayan iki adam karşımda. Birisi küstahlık yapıyor ve benim bu olaydaki yerimi sorguluyor." diyerek bir çırpıda öfkeyle soluduğumda bana alayla baktı ve "Rapper falan olsana sen." dedi.

Ona dik dik baktıktan sonra yarı baygın gözlerle kapının oradaki duvara omzunu yaslamış olan Jimin'e baktım ve bakışlarımı Taehyung'a çevirerek, "Jennie'ye çağırmaya gidiyorum ama bu ilk ve son olsun. Bir dahakine polisi aramaktan çekinmem." deyip içeri girecektim ki Lalisa müziğini kapatmış, ayıcıklı pijamalarıyla salona girmişti ve bilin bakalım bizim ev nasıl dizayn edilmişti? Dış kapımız salonun içindeydi.

(şu şekilde bir kroki belirleyebilirsiniz aklınızda ben bu ev planına göre ilerleyeceğim)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(şu şekilde bir kroki belirleyebilirsiniz aklınızda ben bu ev planına göre ilerleyeceğim)

"Ayıcıklı pijama ve Gangnam Style?" diyen Taehyung kaşlarını kaldırmış alayla Lalisa'ya bakarken Lisa şaşkınlıkla açılmış gözleriyle Taehyung'a bakıyordu. Lisa için bu utanç verici durumu kurtarmak için "Lisa git ve Jen'i çağır." dedim ve Lisa koşarak odalarına girdi.

Ben ve Jisoo sağ taraftaki odada kalırken Lisa ve Jennie de banyonun yanındaki odada kalıyorlardı.

Lisa'nın söylediklerinden sonra içeride bir gürültü koptu ve kucağındaki Kuma ile içeriye Jennie girdi. Üzerinde siyah adidas eşofmanı varken aralarına sarı eklettiği saçlarını topuz yapmıştı. Yüzünde sabahki makyajı hâlâ duruyordu ve sanırım aramızdaki şu anda en şanslı oydu.

Ben, Jisoo ve Lisa eve gelir gelmez makyajımızı silerdik fakat Jennie genelde yatmadan önce silerdi ve şu anda bunun avantajını yaşıyordu.

"Jimin?" diyerek kapıya yaklaştığında kapıdan çekildim ve kucağındaki Kumayı alarak odama doğru ilerledim. Gerisi beni ilgilendirmiyordu. Zaten ne olduğunu sonra anlardım.

Banyodan saçında havluyla çıkan Jisoo "Ne oldu?" dediğinde ona kapıyı gösterdim. Kapıya doğru göz gezdirdiğinde irileşmiş gözleriyle bana baktı. "Onların burada ne işi var yahu?"

"Hiçbir fikrim yok. Jimin sarhoş olmuş ve kapıya dayanmış işte." Jisoo şaşkınca kapıya bakarken ayağına gelen Dalgom'u kucağına aldı ve benim ardımdan odaya girdi.

"Lisa nerede?"

"Odasında. Taehyung onu ayıcıklı pijamalarıyla Gangnam Style dinlerken bastı." dediğimde yüzünü buruşturdu ve "Bu onun için kötü olmuş, gidip ona bakayım." dediğinde başımı salladım.

O odadan çıktıktan sonra camın ağzındaki çalışma masama ilerledim. Jisoo mutfaktaki masada ders çalışmayı daha çok sevdiği için odadaki bu masayı ben kullanıyordum fakat çekmeceleri bölüşmüştük. Jennie yatakta ders çalışmayı sevdiği için onların odasındakini de Lisa kullanıyordu. Her iki odada da gömme dolap mevcuttu bu yüzden odalarımız bize yetecek kadar genişti.

İçeriden sesler yükseldiğinde elimdeki fosforlu kalemin kapağını kapadım ve dikkatim dağıldığı için bir daha çalışamayacağımı anladığım kitaplarımı topladım ve rafa kaldırdım. Yatağın üzerindeki Kumayı kucağıma alarak odadan çıkarken diğer odadan çıkan yanakları kırmızı Lisa ve Jisoo ile karşılaştım.

Onlar önden giderken ben de arkadan ilerledim ve salonumuzda oturan Jimin, Taehyung, Jungkook üçlüsüyle karşılaştım. İşte bundan rahatsız olmuştum, gözlerimi devirip mutfağa geçtiğimde bir bardak su aldım ve mutfak masasının salona bakan sandalyesine oturarak gözlerimi onların üzerinde tuttum.

"Neden beni umursayamazmışsın?"

"Jimin sen mal mısın?" diyen Jennie'nin sabrının son sınırlarını yaşadığını hafifçe yükselen sesinden anlamıştım. "Gecenin yarısı kapıma dayanıyorsun, alkollüsün ve gelmiş karşıma neden seni umursamadığımı soruyorsun öyle mi?" dediğinde Jimin tekli koltukta oturan Jennie'nin yanına geldi ve dizlerinin üzerinde çökerek "Ben sana çok aşığım ama inadımdan sana söyleyemiyorum, Jennie Kim." dedi.

İtirafı odaya bomba gibi düşerken artık bunaldığımı hissettim çünkü Jennie eğer ona aynı şekilde karşılık verirse bu adamlar bir şekilde hayatımda yer alacaktı. Ne bileyim kendimi onlara selam verirken bulacaktım, nasıl olduklarını sorup sahte bir şekilde gülümserken... Böyle saçmalıkları ve kişilikleri hayatımda istemiyordum.

Jennie şok içinde Jimin'e bakarken Taehyung oturduğu yerden kalktı ve "Sana mal mal konuşup istemediğin şeyleri söylediğin için içme diyoruz ama sen bunu hakkettin. Umarım sabaha utancından bir süre yanıma gelmezsin de çenenden kurtulurum." diye homurdanarak Jimin'i ensesinden tuttuğu gibi ayağa kaldırdı ve Jennie'ye bir baş selamı verip kapıya doğru sürüdü.

Kapının ağzında dikilen Lisa'ya alayla baktıktan sonra kapıyı açtı ve yaka paça Jimin'i dışarı çıkardı.

Jeon Jungkook da üzerimizde birkaç saniye bakışlarını gezirdi ve gitmeden önce bana alayla baktı.

"Gereksiz insanlar ve gereksiz mimikler," diye homurdanıp transa geçmiş Jennie'ye bir bardak su verdim.

goodnight and goHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin