Tanışma Faslı

5.8K 110 22
                                    

Arkadaşlar merhaba :D Bu bölüm biraz kötü olmuş olabilir çünkü biraz rahatsızım ve yine de yazmaya çalıştım, hatam varsa affedin. Şimdiden iyi okumalaar *.*

Kerem

Zeynep arka koltukta oturmuş bana bütün olayları anlatıyordu.

“Evet Zeynep hanım?” dedim gözlerimi yoldan ayırmadan,

“Keremcim, bak şimdi,” bir nefes aldı “Melis hani şu Levent olaylarından sonra çok üzgün ya,” Bu arada yan koltukta oturan Barışı inceliyordum, gerilmişti. “Can da onu yalnız bırakmak istememiş, biliyorsun aralarında ki bağ çok kuvvetli. Melis ilk başta istemese de Canı biliyoruz postu serdiği yerden kalkmaz o yüzden kabul etmiş.” Aynadan gözlerimin içine bakmaya çalışıyordu. “Olay bu işte büyütülecek bir şey yok.”

Yani Can da kardeşim sayılırdı ondan şüphelenmemen gerekirdi ama ne bileyim kız kardeşimin bir erkekle aynı evi paylaşması biraz sinirime dokunuyordu. Bu kişi başkası olsa cingar çıkarabilirdim ama başkası değildi. O yüzden sadece “Tamam.” Dedim.

“Ama Kerem ilk önce bir dinle, sonuçta Can çok yakın arkadaşımız tamam abi olabilirsi-“ konuşmaya devam edecekti ki bir anda kahkahalarımla durdu. “Ya bi saniye” kendisi de gülmeye başladı “Sen şimdi itiraz etmedin yani?” gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.

“Hayır, etmemi ister misin?” bir anda ciddileşti “Yok aman kalsın be Sayer.” Dedi. “O kadar da katı değiliz hani güzelim, Aksel değiliz herhalde.” Dedim. Aksel hayatımda  tanıdığım en kıskanç adamdı.. Tamam abartmayayım ama sevdiklerini hiç kimseyle paylaşmak  istemiyordu. Zeynep arkada kıkırdarken, Barış soru işareti gibi suratıyla bana döndü “Ya ben neler kaçırıyorum ağabeycim, Aksel kim?”

“Yakın bir arkadaş ağabeycim, sen tanımazsın.” Devam ettim “Bir bar işletiyor falan.” Barış ifadesini değiştirirken “Haa yani yeni kankan,” dedi. Ben kahkaha atmaya başladım. “Lan karı gibi kıskançlık yapma, tanıştırırız.” Dediğim an Zeynep arkada öksürmeye başlamıştı –ki bu uyarıcı öksürüktü-  “Yani bayan gibi,” diye düzelttim. Bu kez suratında ‘aferin bu daha iyiydi’ dermiş gibi bir gülümseme vardı.

Barış “Ne kıskancam be seni.” Gibisinden bir şeyler geveledi. Bu sırada mahalleye girmiştik bile.

“Kereem, pasta falan mı alsak?”dedi Zeynep arabayı park etmeden önce. Gülümsedim.  “Emredersin Bayan Sayer.” Arabayı sağ çektim ve hızla pastaneye girdim. Her geldiğimizde pasta aldığımızdan burada ki amcayla –artık amca dememizi istiyordu- akraba gibi olmuştuk.

“Hayırlı işler Yahya Amca!” dedim. Beni görünce gülümsedi “Ooo Kerem hoş geldin evlat, gel bir çay içelim.” Geldiğimde genelde otururduk ama  Zeynep arabada beklediğinden teklifini kibarca reddettim.

“Her zaman ki gibi mi?” dedi. Kafamı evet anlamında salladım ve cüzdanımı çıkarttım. Zeynep için çikolatalı ve Melis için meyveli pasta! Yahya amca pastaları hazırladığında ücretini uzattım fakat kabul etmedi. Bu sefer benden diyerek beni pastaneden postaladı. Arabaya bindiğimde Zeynep nerde kaldın diye söyleniyordu  bile! Al işte, huysuz!

Biraz sonra apartmana girmiştik, Melis en üst katta oturuyordu ve asansör yoktu. “Hayır, anlamıyorum ki neden 12 katlı apartmanda asansör olmaz.” Diye söyleniyordu, her zaman ki gibi. Biz evlenmeden önce Melisle burada yaşıyorlardı ve Zeynep her zaman söyleniyordu. Tabii evlendikten sonra Melis hem benim evlenmeme hem de ev arkadaşını çaldığım için birazcık bozulmuştu. Ama n'apabilirdim? Zeynep ne kadar  evlenme teklifi etsem de hiçbir zaman beni ciddiye alıp, kabul etmemişti, etmişken de kaçırmak istememiştim.

Eksik Bir Şey Mi Var?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin