Geçmişten Gelenler..

4.2K 84 11
                                    

Selaam :D Bölümü nasıl bir ruh haliyle yazdığımı biliyorsunuzdur götist kardeşcağızlarım! Fragmandan sonra dumur olup çok ekşınlı bir şeyler yazmaya çalıştığım doğrudur :D Haa bir de bir ara Dilaranın attığı fake yüzünden neşeli bir şeylerden yazmaya çalıştım :D

İyi okumalar! :D

17. BÖLÜM

ZEYNEP

Aras..

Ne bir izin almış, ne de herhangi bir şey söylemişti. Öylece içeriye dalmıştı. Az önce gömüldüğüm koltuğa gayet rahat bir tavırla oturup, masada yine az önce içmiş olduğum çay fincanını alarak parmaklarını seri ve ritmik bir şekilde vuruyordu.

Ben mi?

Ben ise salon kapısının eşiğinde kalakalmıştım. Ağzım logar kapağı gibi açılmıştı ve çocuğun suratına ürkek ama bir o kadar da sinirle bakıyordum.

Bu kendini ne sanıyordu?

Ve ne zaman hastaneden çıkmayı başarabilmişti?

Beynimi okuyormuşçasına iki kolunu da yana doğru açarak konuşmaya başladı.

"Agh! Hadi ama beni gördüğüne hiç mi sevinmedin Zeynep Yılmaz?" dedi rahatlığından bir gıdım bile ödün vermeyerek.

Hala gözlerine bakamazken tekrar konuşmaya başladı. "Alınmadın değil mi? Yılmaz dedim ya.. Sayer olacaktı!" bakışlarımı yerden kaldırıp onun üzerine dikerken bana nefretle bakıyordu.

Alaycı gözlerinde ki nefreti gayet somut bir şekilde görebiliyordum, lanet olsun!

Aras benim eski erkek arkadaşımdı. Keremin, Koray'ın ölümünden sonra, beni bırakıp, kimseyle konuşmayıp terk ettiği zamanlarda olmuştu. Melis yıkık haldeydi, harabeydi, konuşmuyor, yemiyor, gülmüyordu. Ve bu sıralar onu hayata tekrar kavuşturan gittiği psikolog da tanıştığı Aras olmuştu. Aras.. Bu sıralar Melisle aynı evde yaşadığımdan dolayı Arasla sık sık karşılaşıyor, konuşuyorduk. Bir süre sonra hiç beklenmedik bir şey olup Keremin bana beni bekleme diye mesaj göndermesinden sonra Arasla sevgili olmuştum.

Tamam, kabul ediyorum. Bu.. bu çok iğrenç bir şey.

Aras ile anlaşıyorduk, onun yanında eğleniyordum da ama hiçbir zaman Keremi gördüğümde, bana bakıp, güzel güzel konuştuğunda ki gibi kalbim hızla atmıyordu. Sadece zor zamanlarda bana destek çıkan biriydi.

Giderek durum garipleşmeye başlamıştı. Bana ve Melise her konuda karışmaya, paronoyakça davranmaya başlamıştı. Her an sanki herkes ona ihanet ediyormuş gibi düşünüyordu. Onu aldattığımı düşünüyordu, hala, Keremle görüştüğümü düşünüyordu. Sırf Keremle görüştüğümü düşündüğü için Keremin benden vazgeçmesi amacıyla Melisi kaçırmıştı.

Yaptığı onca şeyden sonra bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Ben anılarımda kaybolurken Aras'ın sesi beni geçmişten geleceğe tekrar sürüklemişti.

"Düğüne gelemedim kusura bakma hayatım." Boğazını kopartma isteğim kat be kat artarken, içimden sayı sayıyordum. Sanki bir boka yarayacakmış gibi! Sanki bu siktiğimin şizofren herifi beni istese burada doğrayamayacakmış gibi..

Sonunda bütün cesaretimi toplayarak, gözlerimi, üzerimde dolaşan gözlerine sabitledim. Mavi,buğulu ve nefretle bakan bir çift göz beni resmen olduğum yere mıh gibi sabitliyordu.

Boğazımda ki acı tat tekrar kendini hissettirmeye başladığında içimden lanetler ediyordum! Hayır, şu an olamaz! En son görmek istediğim şey Arasın gözlerinde ki bana acıyan ifadeydi. Benim hiçbir şekilde zayıf olduğumu sanmamalıydı.

Eksik Bir Şey Mi Var?Where stories live. Discover now