40 kere dediysem, demek ki!

1.5K 104 39
                                    

Hiiç ama hiç içime sinmeyen bir bölümle uzun aradan sonra karşınızdayım, özür dileyerek bölümü paylaşıyorum, iyi okumalar!

34. BÖLÜM

MELİS

 

Gül Hanımla gayet sıkıcı bir konuşma yaparken, şirkette ki hareketliliği cam kapımdan gördüklerimle  anlasam da, yeni sezon personel giysilerine dikkatimi vermem  gerektiğinin   de farkındayım.

Sevgilim, sevdiceğim, aşkım, tatlışım, bebeğim, aşkitoşkom  Aksel burada olduğundan yoğunlaşmam zor gibi görünüyor.Über zor, ultra zor! Ah ah! Bütün ilgi ve alakam Aksel de iken nasıl olur  da kadının teklifini değerlendirip, mantıklı bir yanıt  verebilirim ki? Yani? Nasıl ha, nasıl?

Ay Allah’ım bayılezeğim!

Telefonumu 123459. kez  kontrol  ederken  hala  mesajlarıma  cevap  gelmemesi  hem canımı  sıkıyor hem de  beni bayağı  bir kıllandırıyor. Ne için kıllanıyorsam ki? Çocuk, Kerem’in ağabeyimin yanında, ergenler gibi cıt cıt mesaj mı yazacak yani? Bende ki de soru!

“Ben canlı renkler kullanalım diyorum Melisciğim,”

 

Karşımda ki kadının görüşten çok sorusuna suratımı  buruşturarak  cevap veriyorum. Allah aşkına  canlı  renk ne  ya? Diğer renkler  ölü mü ha? Ha! Siyah ölü mü?  Cevap ver  bana kadıın!

“Pastel tonlar daha iyi olur diye düşünmüştüm ben.”

 

Tabii ki pastel tonlar daha iyi  olur  yani! Fuşya rengi vale üniforması düşünebiliyor  musunuz? Ay ben gülerim be!

Kadın tam yarım ağızla  itiraz etmek için ağzını  açacakken büyük bir  hiddetle kapımın açılmasıyla  ikimizin  de zor toparlanan  dikkati  bir anda uçup gidiyor. Gül Hanım, hızla ayağa kalkarken,  bende annemin alçılı koluyla kapıyı  tutarken, telaşlı bir şekilde bana bakakaldığını fark edince  yerimden zıplıyorum.

“Melis, kızım!  Ay, nasıl söylesem bilmiyorum!”

 

Kelimeleri bir  araya getirmeye  çabalayan annemden gözlerimi çekerken, arka  planda  sağlık görevlilerini görmemle ondaki telaş bana  da  bulaşıyor. Aman tanrım didiiim!

Bütün felaket senaryoları birden beynime  dolaşıyor! Ay ya Aksel bir  mallık yapıp, Kerem’e “Melis benim namusum, biz birlikteyiz, sevyom ben onu!” gibi bir tirad atmışsa ve Kerem onu sol kroşeleriyle  bayıltmışsa?  Ay artık kalbime kara kara taşlar bağlarım.

Daş yok mu daş?

Beynimde ki salak  teorileri  uzaklaştırmaya çabalıyorum ama olmuyor. Annem bu kadar telaşlıysa kesin Kerem’e bir şey oldu diyorum ama  annem bir türlü sakinleşip, konuşmaya karar veremiyor.

Konuş be kadın!

Sonunda konuşmaya karar vermişken bir anda arkasından hızlıca Kerem giriyor görüş alanıma. Kerem’e bir şey olmadığını anladığımda derin bir oh çeksem de hemen sonra annem asistanına bir şey olma ihtimalinde bu kadar telaş yapmayacağına göre tek teorim kalıyor geriye,

Aksel!

Ay ben dedim ama sevdiceğimle kavuşamadan ayrılıyorum!!! Alt dudağım yer çekimine meydan okuyamayıp, sarkmaya başlarken biran önce annemin konuşmasını bekliyoruz. Bekliyoruz dedim çünkü Keremde en az benim ki kadar salak ve bir haber bakıyor anneme. Eh, Keremde habersizse, Aksele sol kroşelerini tattırma teorimde bir anda çöpe gidiyor.

Eksik Bir Şey Mi Var?Where stories live. Discover now