Aşk mı? Hiç sanmıyorum.

3.6K 90 51
                                    

Üst üste iki gecedir bölüm atıyorum ve bu demek oluyor ki bir süre atamayacağım! :D 

Çünkü yine lanet sınavlar başlıyor ve benim sıkı çalışmam gerek. 

Aksel yok diyenlere gelsin bu bölüm :D Gerçi bu seferde Melis yok ama :D

Neyse yorumlarınız ve beğenileriniz için çok teşekkür ederim, beni yazmaya teşvik ediyorsunuz :D İyi kötü yorumlarını bekliyorum! :)

İyi okumalar ^.^

23. BÖLÜM

AKSEL

 

Kahvaltı da önümde ki tabağı tiftikleyip duruyordum. Sanırım bu huyu Melisten kapmıştım. Ne bir şey  yiyordu ne de karşısındaki ne yediriyordu. Kocaman, çikolata rengi, iri gözlerini öyle bir dikiyordu ki üzerine, ne yersen ye boğazında kalıyordu, içinde ki aşarı doyumsuzluk hissinin önüne geçemiyordu.

Dün gece zorla İşkembe çorbası içirdiğim gelince aklıma ister istemez kıkırdamaya başladım. Gülmelerimi çaktırmadan öksürüğe çevirirken bir yandan da birisi fark etti mi diye masaya bakındım. Begüm elinde ki telefonundan başını kaldırmıyordu, peder  bey efendi eline aldığı gazeteye gömülmüştü.

Kimsenin benim farkımda olmadığını fark edince üzerime bir rahatlık çökmüştü. Şu an kimseye neden sürekli onu düşünüp, kız gibi kıkırdadığımın açıklamasını yapamazdım, yapmayacaktım. Ki ben bile kendime nedenini açıklayamazken.

Nedeni bilmediğim bir şekilde sürekli onu düşünüyordum, gözlerini, burnunu, saçlarını, dudaklarını, bacaklarını..Bacaklarını..Bacaklarını! İster istemez beynim başka yönlere kayıyordu tabii! Yanımda bir hatun varken sadece kalbinin temizliğini, saf ve  masum oluşunu mu düşleyecektim?

Yumuşak dudakları ve pürüzsüz dudakları varken.. Hadi ama! Ben, Aksel Varol? Kafamı olumsuzca sallayarak,  ani bir kararla telefonumu  elime aldım.

Ne yapacaktım? Arayacak mıydım? Arasam da açacak mıydı? Dün gece ki görüntüsü tekrar gözlerimin önüne gelirken ister istemez tekrar gülmeye başladım! Bir yandan kusarken diğer taraftan da bana beddualar, küfürler ve lanetler yağdırıyordu.

Bunu seviyordum, bana karşı çıkıyordu. Sürekli.

Tamam, onunla birlikte zaman geçirmeyi seviyordum. Evet, kabul ama ona aşık değildim. Asla değildim. Tamam, içimi ısıtan gülümsemesini seviyordum, sırf gözleri kısılsın diye onu sonsuza kadar güldürebilirdim. O ipeksi ve tarçın kokan saçlarını elime alıp saatlerce belki de yıllarca ne kadar fazla olduklarını sayabilirdim. Tamam dudaklarının girintisini, çıkıntısını ezberlemiştim. Sinirlenince farkında olmadan çatılan kaşlarını, saçlarına giden ellerini seviyordum. Sıkılınca küçük bir kız çocuğu gibi yanaklarını havayla doldurmasına bayılıyordum! Ama ona aşık değildim. Ona aşık değildim çünkü ses tonunu duyduğumda yüzümde o oluşan gülümseme buna yeterli bir sebep değildi, değildim çünkü adının geçtiği bir cümle de antenlerimi dikip sapına kadar araştırmam da buna bir sebep değildi. Üzüldüğünü belli etmek istemeyen, gururundan da olsa güçlü durmaya çalışırken gözlerinin dolu dolu olmasından nefret ediyordum, hiçbir şey anlatmamasından,onu üzenleri ve ya konuları söylememesinden de nefret ediyordum. Ama bana takılmasını, gözlerinde ki muzur ifadeyi görünce her seferinde başıma ne çoraplar öreceğini merakla bekliyordum. Ona asla kızamıyordum,bana sinirlenmesini seviyordum ama ona aşık değildim.

Ben aşık değildim.Olamazdım.Ben kendimden başkasına önem vermemeliydim.Kendimden başkasını sevmemeliydim. Sadece biriyle eğleniyorsam onunla takılmalıydım. Ben, kendi ailesini bile sevmeye korkan Aksel Varol? Aşık mı olacaktı? Sevdiği her şeyi teker teker yitiren ben? Ailesini bile sevemeyen, onları da kaybetmek istemeyen ben? Hadi ama! Bunu ne kendime ne de Melis’e yapabilirdim. Buna hakkım yoktu.
Ben lanetliydim. Kimi çok sevsem ölüyordu. Bunu Melise de yapamazdım, annem gibi onu da bir resim çerçevesine hapsedemezdim. Sadece onunla eğleniyordum, eğlenmeye devam edecektim.Onu koruyordum, onu korumaya devam edecektim. Nasıl davranıyorsam öyle davranacaktım. Bu lanet hayatta duygularımla hareket etmemeyi öğreneli çok olmuştu. Ve ben bunu gayet iyi beceriyordum. Kısacası bugüne kadar ne yapıyorsam öyle devam edecektim. Ben aşık olamazdım,olmazdım da zaten. Ama sıçtığım duygularım bunu bana sormuyorlardı. Keşke sorsalardı diye düşündüm, keşke.

Eksik Bir Şey Mi Var?Where stories live. Discover now