Aşırı Duygusal Ruh Halleri

5.3K 97 44
                                    

Merhabaaaa :D Uzun bir süredir yükleyemedim bölümü ve kısa oldu biraz :( Neyse iyi okumalar *.*

9.BÖLÜM

MELİS

 

Zaten  yatağın ucundaydım ve yanımda uzanan Barışı görmemle birlikte korkudan düşmek üzereydim. Ama düşmedim çünkü Barış buna izin vermedi.

 

İlk önce ona döndüm bana bakıyordu. Sonra döndüm kendime baktım, dağılmış görünüyordum. Elbisemi çekiştirerek tekrar Barışa döndüm. Gözlerimi açmakta zorlanıyordum çünkü balon gibi şişmişlerdi. Boğazım kurumuştu,acıyordu.

 

Barış.beni.bu.halde.görmemeliydi.

 

Konuşmak için ağzımı açtım ama sesim çıkmıyordu. Ah,harika! Boğazımı birkaç defa temizleyerek , şaşkınlık içinde “Burada ne işin var?” dedim. Yatağımda uzanmış, tek kolu kafasını destekler  biçimde beni seyrediyordu.. Doğruldum biraz ve derin bir nefes daha aldım.

 

“Dün gece,” dün geceyi hatırlamak istemiyordum,keşke rüya olsa diye geçirdim içimden. “Yani telefonda sesin çok kötü geliyordu.. Be-bende merak ettim.”  Maalesef ki rüya değildi, Barış kanlı  canlı durmuş  beni merak ettiğini söylüyordu.

 

Çekinerek sordum, “Bütün gece burdaydın yani?”  uykusuzluğu belli oluyordu ama bunu duymak zorundaydım. Kafasını salladı. “Yanındaydım..” yanımda mıydı? Yanımdaydı. Yanımda olmasını  istiyor muydum? Bilmiyorum. Yanımda olması iyi geliyor muydu? Kesinlikle. Bencilce miydi? Evet!

 

Düşüncelerimden Barış’ın sesiyle sıyrıldım. “Daha iyi misin Melis?” dedi tedirgin bir ses tonuyla. Hayır, asla daha iyi değildim. İyi kelimesine çok uzaktım.

 

Ama yine de kafamı onaylayarak salladım. “Bütün gece ağladın.”  Dedi.  Bir saniye uyurken de mi ağlamıştım? “Sen  bütün gece uyumadın mı?” dedim. Başka türlü “bütün gece beni mi izledin?” sorusunu nasıl sorabilirdim ki?

 

Gözleriyle onayladı beni. “Sen bu haldeyken nasıl uyuyabilirdim?” dedi. Beni cidden önemsiyordu değil mi? Gözlerim yanmaya başlarken “Eve nasıl girdin?” dedim çatallaşan sesimle.

 

Yanaklarını havayla şişirip kocaman bir of  çekti. “Can kapıyı açtı..” Can ismini duyunca dolan gözlerim  boşalmaya başlamıştı. Can bir anda o kadar sert çıkmıştı ki, neler olduğunu, nasıl olduğunu hatırlamıyordum bile.. “Tabi ki hatırlıyorsun Melis!” dedi iç sesim. Sadece Can’ı öyle hatırlamak istemiyordum, bana bağırırken, sinirle bencillikle suçlarken.

 

Ama  hala gitmemişti değil mi? Can kapıyı açtığına göre gitmemişti. Çünkü gitmemesini istiyordum, giderse yapamayacağımı biliyordum. Bana bağırıp,çağırıp gidemezdi değil mi? Bu adil değildi.

 

Derin sessizlikten sonra “Kapıyı kim kırdı?” dedim. Cevabını merak ettiğim yoktu  ama sessizlik beni sağır etmek üzereydi.

Eksik Bir Şey Mi Var?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin