14

933 49 14
                                    

Reyyan istemsiz bir çekinikliğe bürünmüştü. Miran'a imrenmişti doğrusu. Geniş, güler yüzlü ve gerçekten birbirini seven bir aileye sahipti. En zor anlardan birisini yaşıyordu şimdi. Özenmekten, asla sahip olamayacağı bir aileyi kandırıyor olmanın utancını taşımaktan alamadı kendisini.. Eğdiği başını kaldırıp, karşısında ki insanlara baktı..Beklediği şeyi tam adlandıramıyordu. Belki de şimdiye kadar herkesin öğrendikten sonra baktığı gibi bakmalarını bekliyordu. Acıyarak....Oysa hiçbirinin gözlerinde acıma veya Miran'a layık görmemek gibi bir bakış yoktu. Herkes gayet sevecen bakmaya devam ediyordu. Hiç birisinin bakışında bir değişiklik olmamıştı.

G:Başın sağ olsun canım.

R:Te-teşekkür ederim..Neyse işte. Onun haricinde yirmi iki yaşımdayım. Tıp okuyorum dördüncü sınıfım.

G:Ay ne güzel. Ailemizde bir doktor olacak.

R:Artık bir yerde çalışmıyorum. Hastane de staj görüyorum. Ama garsondum, evlenene kadar. Miran evlendikten sonra çalışmamı istemedi.

A:Miran ne demek istememek? Sen neden karışıyorsun? Kızım sen bakma Miran'a çalışmak istiyorsan eğer, ben her zaman senin yanındayım.

M:Anne..

A:Senden hiç beklemezdim oğlum.

R:Yok öyle değil. Miran aslında haklı, siz yanlış anladınız. Derslerime yoğunlaşmamı istedi. Bu isteği için kendisine teşekkür etmem lazım aslında. Bu sayede derslerime yoğunlaşabiliyorum.

G:Levent hayatım görüyorsun değil mi? Kocasına hiç tozda kondurmuyor. Aynı benim gibi.

L:Evet canım sende hiç toz kondurmazsın benim üzerime.

G:Ee Miran'la nasıl tanıştınız? Yengem beş gün önce haber aldığını söyledi. Nasıl oldu, çok merak ediyorum doğrusu.

R:Miran anlatsın onu da.

Miran iyice arkasına yaslanıp, kolunu Reyyan'ın sandalyesinin arkasına attı.

M:Yok hayatım sen anlat. Ben beceremem şimdi.

R:P-peki madem...Aslında öyle özel bir şey değil. Çalıştığım kafeye geliyordu bazen. Hiç dikkat etmemişti bana, sonra bir anda göz göze geldik...ve oldu işte.

G:Ayy ne romantik. Nasıl teklif etti peki? Canım moralini bozmak istemem ama senin kocan buz dolabı gibi adam. Gülmez, konuşmaz...

R:Aslında gerçekten çok uçuk bir teklif yaptı. Ama kabul ettim işte. Nasıl olduğunu idrak etmekte hala zorlanıyorum.

G:Ay romantizme koş.

Konuşmalar masada devam etmiş, ardından erkeklerin de yardımıyla masa toplanmıştı. Erkekleri gerisini kendilerinin yapabileceğini söyleyerek, salona uğurlarken Reyyan kahvelerin başına geçmişti.

Gece sorunsuz bir şekilde devam ederken, misafirler kendi evlerine gitmişlerdi. Reyyan hiç yabancılık çekmemişti. Sanki yıllardır onlarla birlikteymiş gibi hissediyordu. Mutfakta bulaşıkları makineye yerleştirirken, Ayla hanım yanına geldi.

A:Kızım tamam yorulma artık. Tüm gece durmadın zaten. Valla utandım, ben seni bu yüzden mi çağırdım? Misafirsin sen.

R:Ne misafirliği efendim? Gelininizim ben, yapacağım tabi. Hem seviyorum ben ev işi yapmayı.

A:Güzel kızım.

Ellerini Reyyan'ın saçlarında gezdirirken.

A:Miran esneyip duruyor. Odanızı hazırladım ben. Hadi geçin yatın. Zaten bir iş kalmadı, gerisini ben hallederim.

Reyyan duyduğu cümleyle istemsizce yutkunmuştu. Ne yani Miran'la mı yatacaktı gerçekten? Gelmiş miydi korktuğu an? Ama Ayla hanım çok zeki bir kadındı. İkna edilmesi zor bir kadındı. Hemen herşeyi anlardı.

R:Bitti zaten. Şu son iki parçayı da koyalım çıkarız.

A:Tamam hadi ben yatıyorum o zaman.

Karşılıklı birbirlerine iyi geceler diledikten sonra Ayla hanım odasına çıktı. Birkaç dakika sonra kapıda görünen Miran'ı gördü gözleri.

M:Hadi bizde yatalım.

R:Şu-şunları yerleştireyim de.

M:Sonra yaparsın. Uykum geldi.

R:S-sen git geliyorum ben.

M:Beklerim ben. Hatta yardım edeyim istersen.

R:Gerek yok. Sen git.

M:Peki gideyim.

Miran'ı zorla gönderdikten sonra etrafına baktı tekrar. Yapacak iş kalmamıştı aslında. Ne yapacağım şimdi diye düşündü. Olmadık yerlerden kendisine iş bulmaya çalıştı. Mücadelesi kısmen başarılı oldu ama on beş dakika ancak yapacak iş kalmamıştı. Ellerini yıkayıp, odaya çıkmak için adımlamaya başladı. Odaya girdiğinde Miran yatağa uzanmış, ellerinin karnının üzerinde birleştirmişti.

Reyyan İç Ses:Bu adam neden çıplak yatıyor ya? İnsan biraz utanır.

Valizden çıkarttığı geceliği alıp banyoya geçti. Hazırlanıp gelmesi on dakikasına mal olmuştu. Belki o arada Miran uyurdu. Böylece o delici, utanma bilmez gözlerden kurtulurdu...Kurduğu hayal odaya girişiyle birlikte yerini hüsrana bıraktı. Miran cin gibi bakan gözleriyle hala uyanıktı ve uyuyacağa da benzemiyordu. Gözlerine kenarda ki koltuk ilişti. Tekli koltuk çokta rahat görünmüyordu ama Miran'ın yanında yatmaktan iyidir diye düşünüyordu. Kenardaki battaniyeyi de üzerine aldı mı tamamdır. Kasım ayının sonundaydılar hava çok soğuktu ama petekler işini gayet iyi yapıyordu. Bir insan bu evde üzerini örtmeden bile terleyerek yatabilirdi. Bu yüzden sanırım Miran hem pencereyi açmış, hem de üzerini çıkartmıştı.

Miran, Reyyan'ın bakışlarını görünce gözlerini devirmekten kendisini alamadı.

M:Reyyan gel buraya.

R:Ben koltuğa sığarım.

M:Biliyorum sığarsın. Çıt kırıldım bir şeysin zaten, miniciksin ama buraya gel.

R:Be..

M:Buraya gel dedim. Patronun olarak emrediyorum.

R:Mi-Mi-Miran be-ben böyle uyuyamam.

M:Uyursun. Nasılsa bir gün, birisinin kollarında yatacaksın.

R:Sen eğlenmene devam et. Vicdansızın tekisin sen.

M:Aa neden be?

R:Tabi biraz vicdanın olsa beni rahatsız etmemek için çabalardın.

M:Çabalıyorum ya.

R:Çok belli. Bakma bacaklarıma..

M:Göz zevkime bari karışma.

R:Sende altıma giyebileceğim bir şey var mı pijama falan?

M:Ne yapacaksın? Zaten örtünün altında olacaksın.

R:Ya sıyrılırsa.

M:Güzel olur. Tabi uyuyor olduğum için ben göremem ama olsun. Hadi gel. Söz veriyorum, istemediğin bir şey yapmayacağım.

R:Şu isteme olayını da yüzüme vurup durma.

M:Hadi.

R:Bak sana güveniyorum.

M:Güzel. Bak yalan söyleyecek değilim. Güzelliğinin sen olmasan bile ben farkındayım. Seni öpmek ve senin düşünmeyeceğin şeyleri yapmak istiyorum. Ama ne kadar istersem isteyeyim kendimi durdurabilirim. Planlarımın bozulmasını istemiyorum. Bunun karşılığında birkaç öpücük ve dokunuşa izin vermeni rica ediyorum senden. Merak etme ileriye gitmem.

R:B-ben zaten öpücüklerine bir şey demiyorum. O-o kadarının hakkın olduğunu düşünüyorum.

M:O yüzden sesin çıkmıyor yani.

R:Kocamsın sonuçta.

M:Güzel, o zaman kocan olarak söylüyorum. Korkma. Hadi gel.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩

Hercai Where stories live. Discover now