68

720 47 9
                                    

M:Ben öyle demedim, aptallaşma.
R:Özür dilerim ama gerçek bu. Seninle para için yattığımı düşündüğüne eminim.
M:Yararsak servetimin çoğuna el koyacağın tehdidini hatırlıyorum elbette.
Miran’ın katı çıkan sesi gerçekten inanılmazdı. Ama bunu söylerken kendisi bile acı duymuştu. İçini saran felaket hissini görmezden gelerek dişlerini sıktı. Bir felakete doğru sürüklendiklerini hissediyordu artık. Merve neden bunu yapıyordu?
M:Ama ne fark eder? Benimle param için evlendiğini biliyordum. Seninle seviştiğimde kaybedeceklerimi de biliyordum. Ben buna çoktan razı olmuştum zaten.
Oysa Reyyan kalbinden bıçaklanmış gibiydi. Gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Buna rağmen gururlu bir tavırla ayağa kalktı. Sulu gözlerini kocasının katı yüzüne dikmişti. Miran onun çektiği acıyı yüreğinde hissetti. Farkında olmadan öne doğru bir adım attı. İçinden bildiği bütün küfürleri savuruyordu kendisine.
M:Ba-bak özür dilerim.
R:Dileme..Haklısın..Seni öyle tehdit ettim. Hepsi doğru…Ne kadar paragözüm değil mi?
M:Geleceğini garantiye almak istemende bir kötülük yok.
Reyyan yeni bir gözyaşıyla başını iki yana salladı. Miran gittikçe battığını hissediyordu ama ağzından bir türlü güzel sözler dökülmüyordu. Bunca yıldır kadınlardan istediğini almaya alışmış bir erkek olarak bu sefer elindekini kaybetmek üzere olduğuna hala inanamıyordu. Kaç aydır bunun endişesini taşımıştı ve işte..sonunda Reyyan’ı kaybetmek üzereydi. Avuçlarının arasından kayıp gidiyordu. Hem de saçma sapan sözleri yüzünden.
R:Ama sana daha önce de söylemiştim. Anlaşma şartlarımız hala geçerli. Seviştik diye..senden ek hiçbirşey istemiyorum. İtiraf ediyordum ki, bende her anından zevk aldım. Sen iyi bir koca, harika bir aşıksın. Bir gün gerçekten evlendiğinde karını mutlu edeceksin. Her ne kadar evlilikten korksan da..
Miran öfkeyle karşısına dikildi, kollarından tuttu. Şimdi gözleri söyleyemediği şeylerin öfkesiyle yanıyordu.
M:Biz gerçekten evliyiz. Unuttun mu?
Sesine engel olamıyor, istemsizce sert çıkıyordu. Karısının canının acıttığına bile dikkat edemiyordu. Kelepçe gibi parmakları onu biraz sıkı tutmuştu.
R:Sadece bir anlaşma.
M:Anlaşmanın canı cehenneme. Biz evliyiz Reyyan. Hem de aylardır. Sen karımsın ve ben aramızda ki bu..
R:Anlaşma..
M:Birliktelik diyecektim. Ben bu birliktelikten, hiç rahatsız değilim. Senin de olmadığını biliyorum. Bir şeyin mi eksik? Bir eksiğin mi var? Bana söyleyemediğin bir şey mi var? Söyle yapayım. Ne istersen..Gücüm neye yetiyorsa.
R:Sen benim istediğimi yapamazsın.
Acıyan kollarını biraz çekiştirdi ama sonuç olarak daha fazla çekildi.
R:Ben bir kadınım. Senden farklı şeyler istiyorum ve hissediyorum.
Miran durakladı. Ellerinin baskısını istemsizce azalttı.
M:Ne istiyorsun peki?..Sonsuza kadar evli kalmamızı mı?
R:Üzgünüm sana söyledim. Ben bir kadınım. Bu evliliğe alışmaya başladığımı gizleyecek değilim. Daha da sürmesini isterim. Senin için sonsuzluk kadar kötü olabilir. Benim için ise ömür boyu sürecek bir beraberlik. Ama bir gün ayrılacağımızı bilerek bunu nasıl yaparım? Devamı olmayan bir ilişkiyi kabul edemem artık. Bende herkes gibi olmak istiyorum. Bir bebeğe sahip olmak istiyorum. Bir çocuğa annelik yapmak istiyorum. Anne olmak istiyorum. Ama sen çocuk ve evlilik konusunda benden çok farklı düşüncelere sahipsin. Sen düşünce olarak ne baba olmaya ne de koca olmaya hazırsın.
Miran artık iyice surat asar olmuştu. Gerçekten de bunların hiçbirine hazır değil miydi? Gözleri karısının sulu gözlerindeydi. Şu anda bile onu kollarına almak ve delicesine öpmek istiyordu. Bir anda onun bu kadar değişmesi ve başkaldırması kafasını karıştırmıştı. Öfkelenmişti.
M:Peki boşansak bile seni bırakacağımı nereden biliyorsun?
R:Anlamadım.
M:Elde ettiğim en güzel ve tatlı kadını kolayca salıvereceğimi ne biliyorsun? Boşansak bile seni bırakmayacağımı daha önce ifade etmiştim.
R:Bunu yapamazsın. Sen gururlu bir erkeksin. Seni istemediğimi düşündüğün için asla peşimden gelmezsin. Hem eminimsen de rahatlayacaksın? Belki bu evlilik sana da yük olmaya başlamıştır. Yeniden özgür olmak istemez misin?
İster miydi? Şu ana hiç olmadığı kadar özgür değil miydi peki? İçinde kabaran erkeklik gururuyla ellerini geri çekti. Bir adım geri attı.
M:Gerçekten boşanmak istiyorsun yani öyle mi?
Kahretsin. Kendi bilirdi. Madem girmek istiyordu ona engel olmayacaktı. Etrafında kadın mı yoktu? Birkaç güne kalmaz istediği kadar kadın bulur, istediği gibi keyfini çıkarırdı. Evlilik meraklısı olmayan pek çok kadın vardı çevrede.
R:Evet istiyorum.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰 🤩

Hercai Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz