106

492 27 3
                                    

Kocasını kırıcı cümleler kurduğunun farkına varmıştı ama hala o cümleleri nasıl olup da kurduğunu idrak edemiyordu. Trip atayım derken fazla ileriye gitmişti.
Reyyan kahvaltısını yapamamıştı. Olmayan iştahı iyice kaçmıştı. Kendisini çok rahatsız hissetti. Eline telefonu aldı, kocasının numarasının üzerine geldi ama bir türlü aramaya cesaret edemedi. Ne diyecekti ki, nasıl özür dileyecekti ki?  Oturduğu koltukta bir müddet kaldı. Ne yapacağını düşünüyor ama bir çıkar yol bulamıyordu. Belki Miran telefonunu bile açmazdı. Bir anda evden çıkıp gitmiş, birkaç gün görüşmemekten bahsetmişti. Onsuz bir dakika fazla geçirince kafayı yiyeceğim diyen adama birkaç gün uzak duralım cümlesini kurdurmuştu. Kendisini her an birazcık daha kötü hissediyordu. Miran, Reyyan olmadan duramazdı da, sanki Reyyan o olmadan durabilir miydi? Akşam olup da eve gelmesi için saatin başında geçirdiği günlerin haddi hesabı yoktu. Peki bu kadar severken, o cümleleri nasıl kurabilmişti.
Odanın içinde bir sağa bir sola dolanmaya başladı. Ne yapacağına karar vermeye çalışıyordu. Sonra aniden üst kata çıkıp hazırlanmaya başladı. Böyle odada dolanıp durmakla olacak şey değildi. En iyisi yüz yüze gelip özür dilemekti. Hızlıca hazırlandı. Tam kapıdan çıkmak üzereyken, gelen ani mide bulantısıyla lavaboya koştu. Boş midesinin iyice boşalmasını sağlarken, akan gözyaşlarıyla birlikte kocasının sözleri dolandı beyninde.
Flasback
Reyyan’ın ani mide bulantısıyla gece yataktan fırladığını anında anladı Miran. Koşarak banyoya giden karısının peşinden gitti. Reyyan’ın bir şeyler anlatma çabasını görmezden geldi.
R:Miran çık..
Birkaç dakika sonra kendisine gelmiş kocasına dönmüştü.
R:Miran beni böyle görmeni istemiyorum. Neden çıkmıyorsun?
M:Neden çıkacakmışım? Ben senin her anında yanında olacağım.
R:Miran güzel kalpli kocam. Yapabileceğin bir şey yok ki.
M:Olsun. Saçını tutarım, havlu uzatırım, yüzünü yıkamana yardım ederim, moral veririm, hiçbir şey yapamıyorsam bile yanında olurum. Senin hamilelikten dolayı düştüğün her zorlukta, her mücadele de yanında olmak istiyorum. Hem biz ne dedik, hastalıkta sağlıkta..
R:Ben hasta değilim ki..
M:Beni tek rahatlatan şey o biliyor musun? Allah korusun hasta olsan ne yaparım hiç bilmiyorum? Şu halinden bile kendimi sorumlu tutarken sen..
R:Miran o nasıl söz? Senin ne suçun var?
M:Benim yüzümden bu haldesin. Hamile kalmasaydın, böyle kötü olmayacaktın. Hamile olmana ne kadar seviniyorsam şu halinde beni o kadar üzüyor..
R:Üzülecek hiçbir şey yok emin ol. Ben halimden gayet memnunum. Hele ki bebeğimin babası sensin ya, deseler ki her sabah böyle olacaksın gıkım çıkmaz.
M:Sen her sabah böyle olursan ben kahrımdan ölür..
R:Anma..aramıza sokma.
M:Seni çok seviyorum.
Reyyan hatırladığı anıyla kendisini daha da boğulmuş hissetti. Böyle güzel seven bir adımı nasıl da kırmıştı. Daha bu adam ne yapacak, kendisini nasıl affettirecekti. Evlilikten korkan adam düğünlerinde güle oynaya evlenmişti, çocukları sevmiyorum diyen adam çocuğunun yolunu dört gözle bekler olmuştu, tek kadınla yetinemeyen adam karısından başka bir kadına değil bakmak aklından bakmayı bile geçiremez olmuştu. Bu adam daha başka sevdiğini nasıl anlatacaktı? Daha ne yapması lazımdı? Peki kendisi? Kendisi ne yapmıştı Miran için? Onu sevmekten başka ne yapmıştı? Ne fedakârlık? Bütün fedakârlıkları kocasından beklememiş miydi?
arabanın anahtarını eline alıp, evden çıktı. Arabaya atlayıp kemerini taktı. Şirkete gitmesi göz açıp kapamak kadar kısa gelmişti. Arabayı valeye verip, şirketten içeriye girdi. Daha önce hiç gelmediği şirketin konumunu girip navigasyonla gelmek kolaydı. Peki Miran’ın odasını nasıl bulacaktı? Birisine sorsa kocasının odasını bile bilmiyor derlerdi. Güvenlik görevlilerinin kendisini görünce hemen yanına koşmasına şaşırsa da çok belli etmedi.
G:Hoşgeldiniz Reyyan Hanım..
R:Merhabalar. Miran Bey’e bakmıştım ama..
G:Ben odasına kadar size eşlik edeyim isterseniz.
R:Teşekkür ederim zahmet olacak.
G:Estağfurullah efendim.
Güvenlik görevlisiyle birlikte giderken, gittiği yeri de aklına yazmayı aksatmadı. Asansörün yerinden, kat düğmesine, döndüğü koridorlara kadar aklına kazıdı.  Sonunda bir sekreterliğin önüne geldiklerinde güvenlik görevlisi iyi günler dileyip gitti.
R:Merhabalar. Ben Reyyan Miran’ın..
Me:Hoşgeldiniz Reyyan Hanım. Ben Meryem. Altı yıldır Miran beyin asistanlığını yapıyorum.
R:Çok memnun oldum. Nasıl peki? Yani ben işte pek Miran’ı bilmiyorum. Sert mi?
Me:Önceden öyleydi. Dediğim dedikti. Ama sizinle evlenince farkına bile varamadan değişmeye başladı. Herkese karşı davranışı farklılaştı. Çok sevecen oldu. Ama bugün biraz gergindi. Şaşırdık..Kötü bir şey yok inşallah..
R:Meryem ablacığım..Abla demem de bir sakınca yoktur inşallah.
Me:Ne sakıncası olacak memnun bile olurum?
R:Meryem ablacığım Miran müsaitse eğer ben yanına girsem olur mu?
Me:Kimseyi içeriye alma demişti ama sen karısısın. Hemen arayayım..
R:Yok ablacığım sen arama. Ben sürpriz yapmak istiyorum.
Me:Tamam siz rahat edin, ben kaçarım hemen buradan.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰 🤩 🙏

Hercai Where stories live. Discover now