37

942 40 9
                                    

Otelden çıktıkları gibi Miran teklifsizce karısının narin omuzlarına attı kolunu. Reyyan hafifçe irkilmişti.
M:Buna alış. Karımsın. Yakında tamamen birbirimizin olacağız. Sende bana sarıl hadi. Bir süre kollarımda olmaya alışman gerek.
R:Ne kadar bir süre?
Çaresiz çıkan sesiyle konuşurken, ince kolunu kocasının kabanının altından beline dolayıvermişti.
R:Boşanıncaya kadar mı?
M:Bilemiyorum. Boşanıncaya kadar olabilir, senden bıkıncaya kadar olabilir.
R:Çok kabasın. Benden bıkınca, bir paçavra gibi atıp hayatından uzaklaştıracak mısın beni?
M:İnan bilmiyorum. Daha önce kimseyle iki ay birlikte olmadım. Vakit geçirmedim. Ama seni her gördüğümde yeni tanışmışız gibi hissediyorum.
R:Anlamadım desem.
M:Haklısın. Bende anlamıyorum zaten. Sorun değil..Şu anlık senden bıkacağımı hiç sanmıyorum. Öyle hissetmiyorum. Boşuna ümitlenme. Belki anlaşmalı bir evlilik yaptık, istemeden birlikte yaşamaya başladık..Ama evliyiz sonuçta. Evli kaldığımız sürece tüm kocalık haklarımdan faydalanmak istiyorum. Daha önce hiçbir kadını seni arzuladığım gibi arzulamamıştım.
R:Böyle konuşma lütfen. İhtiyaçların için başka kadınlar varken neden ben?
M:Başka kadınlar mı? Bak güzelim. Sandığın gibi değil. Başka kadın falan yok. Evlendiğimizden beri hiçbir kadınla birlikte olmadım.
R:Koynuna girmem için bana yalan söyleme.
M:Buna gerek yok. Sen zaten benim koynuma gireceksin. Ben sadece doğruyu söyledim.
R:Tekrar ediyorum. Boşanmamızı öne çekebiliriz.
M:Boşuna ümitlenme. Boşansak bile peşini bırakmam. Gerçeği söylemek gerek bence. Seni istiyorum. Sen üst katta yattıkça ben uyku uyuyamıyorum. Aklım sende kalıyor. Bugün boşansak bile senin evi terk etmene izin verir miyim sanıyorsun?
R:Ne demek istiyorsun?
M:Niye kendini bana, yaşananları oluruna bırakmıyorsun. Sürekli kaçıyorsun. Çirkin değilim, param da var. Öpücüklerimden de hoşlandığını biliyorum. Bu evlilik senin için karlı bitebilir. İkimiz de bu sıkıcı evliliği biraz zevkli hale getirebiliriz.
R:E-Evliliğimiz sıkıcı mı?
M:Şu haliyle evet.
R:Peki ben ne kazanacağım? Bekaretimin senin için değeri ne? Kızlık hayallerimin karşılığında bana ne vereceksin? Kazandıklarım beni avutabilecek mi?
M:Ben bekaretini istemiyorum. Ben seni istiyorum. Ama tabi hayatında ilk olmakta hoşuma gidiyor orası ayrı. Benimle bir süre beraber olmak karşılığında, ömür boyu rahat yaşayabilirsin. İyi bir nafaka alırsın. Bir daha çalışman gerekmez.
Reyyan şaşkınlıktan kocaman açılan gözleriyle baktı Miran’a.
R:Sen-sen bir canavarsın. Nasıl bu kadar rahat konuşursun.
M:Ben senin kocan mıyım?
R:Miran bunlar bir oyundu.
M:Sonuçta evliyiz. Artık yatağımda tek uyumak istemiyorum.
Reyyan başını iki yana salladı. Laftan anlamıyordu Miran.
R:Gecelik almamız lazım.
M:Gerek yok. Bu gece sevişmesek de çıplak vücuduna sarılarak uyumak istiyorum. Mahsuru var mı?
R:Var tabi ki.
M:Nedenmiş? Zaten görmediğim çok az bir yerin kaldı. Bir şey olmaz.
R:Miran..Be-ben utanırım.
M:Bence alışmalısın.
Miran karısının elini sıkı sıkı tutmuş, bir an bile bırakmıyordu. Dışarıda yemek yedikten sonra biraz dolaştılar. Gece odaya geldiklerinde Reyyan şaşkınca etrafına bakmaya başladı. Giyecek bir geceliği yoktu. Gözlerini bir üzerinde bir de yatakta gezdirdi. Yatağa çoktan uzanmıştı Miran. Merakla karısını izliyordu.
M:Bence kıyafetlerinle yatman çok saçma. Hiç rahat edemezsin.
R:Ederim.
M:Sen gece sütyenle bile rahat edemiyorsun, ne elbisesiyle yatmasından bahsediyorsun?
R:Neyle yatacağım ben?
M:Benim gibi yat. Çıplak.
R:Tabi canım. Oldu başka derdin var mı?
M:Reyyan çıkartmazsan ben çıkartırım valla.
Miran’ın hızla ayağa kalkmasıyla, elini gömleğine götürdü Reyyan. Düğmelerini çözmeye başladı. Miran’a şu anlık güvenemiyordu. Aklını tamamen sevişmekle bozmuştu sonuçta. Sütyeniyle kalakaldı odanın ortasında. Yavaşça yatağın içine girdi. Ardından üzerini örtüp pantolonunu çıkarttı. Şimdi üzerinde sadece çamaşırları vardı. Yatakta en uç köşeye geçti. Yorganı boğazına kadar çekti. Miran sonunda dayanamadı karşısında ki manzaraya. Ufak bir kahkahayla birlikte Reyyan’a yaklaşmaya başladı.
R:Çok mu komik Miran?
M:Komik tabi. Hayır neyin mücadelesini veriyorsun ki sen? Nasılsa beş dakika sonra ahtapot gibi sarılacaksın bana. Neyin nesi böyle uzak durmak falan?
R:Senin sayende iç çamaşırımla yatıyorum. Olabildiğince uzak kalmak is…
Miran çıplak kollarını sardı karısına. Sıkıca kendisine çekti. Tenleri birbirine değdiği anda ikisi de hafifçe titremişti. Bunu birbirlerine çaktırmamaya çalışıyorlardı.
M:O zaman ben sana sarılırım.
Miran başını karısının göğsüne yaslamıştı. Bir eli de yerini bilircesine göğsünün üzerine kapandı.
R:Mi-Miran..
M:Şişşt. Mızmızlık yapma. Göğsünü okşayabileceğimi söylemiştin. Biraz avans hakkım bence. Tam bir hafta sana dokunmayacağım.
R:P-peki tamam. Ama başka bir şey yapma sakın.
M:Kolaysa sen yapma.
R:Miran.
Çocuğunu azarlarcasına çıkan sesiyle Miran gülümseme kondurdu yüzüne. Ardından yüzünü karısının boynuna gömdü. Huzurlu bir uykuya dalması iki dakikasını almıştı.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰 🤩

Hercai Where stories live. Discover now