92

504 33 4
                                    

Miran programı bir an bile kapatmadan izliyordu. Reyyan’ın hareketlenmesiyle arabanın içinden doğruldu. Reyyan’ın apartmandan çıkmasıyla birlikte arabayı çalıştırdı. Reyyan’ın dolmuşa doğru gittiğini görünce hemen telefonu eline aldı.
M:Canım ya taksiye bin ya da bir buçuk saniye bekle ben götüreyim.
R:Tamam tamam taksiye binerim ben.
M:Tamam ben senin arkandayım. Ben arıyorum durağı.
R:Tamam canım.
Reyyan’ın hastaneye gitmesinin hemen ardından arabadan indi. Reyyan’ın üzerini değiştirmesini bekledi. Ardından yavaşça yaklaştı arkasından.
M:Güzelim..Çok güzel bir fikrim var.
R:Miran..Aklımı aldın.
M:Güzel bir fikrim var diyorum.
R:Neymiş o?
M:Hemen baldızlarımı arayacağım ve diyeceğim ki, evde tahminimizden daha fazla böcek varmış. İlaçlanması gerekiyormuş. Birkaç gün evin boş olması gerekiyormuş.
R:Ee?
M:Ne ee? Hamile karısını kuytu köşe, yabancı ellerde bırakacak bir adam mıyım ben? Aslan kocan olaraktan seni ve baldızlarımı himaye altına alıyorum. Baldızlarımı senin eski odana, seni de koynuma alıyorum.
R:Emin miyiz? Sanki çok iş görmez gibi bu plan.
M:Neden?
Miran’ın anlık gerilen suratı her şeyi anlatıyordu. Reyyan’a arkadan yaklaşan bir isim vardı. Serkan hoca sargılı burnu ve koluyla yanına geliyordu. Sesini duyurabilecek şekilde yükseltti. Kollarından tutup kendisine çekti.
R:Baldızların sana müsaade edecek mi de, sen beni koynuna alacaksın?
M:O bende sen karışma. Mesele seni koynuma almaksa dünya bile karşımda duramaz. Sen her zaman ait olduğun yerde kalacaksın.
R:Sevdim ben bu anlaşmayı.
M:Sen bir de bana sor.
R:İyi tamam o zaman ben kızları arıyorum.
M:Tamam aşkım bende seni seviyorum.
R:Ben daha çok seviyorum.
Serkan daha fazla dayanamadı bu konuşmalara.
S:Reyyan..
Reyyan arkasını dönüp Serkan’ı gördüğünde, gözlerinin büyümesine engel olamadı. Bu adam şimdi bu haldeyse, ilk zamanlar nasıldı acaba diye düşünmekten kendisini alamadı. Tekrar önüne dönüp Miran’la konuşmaya başladı.
R:Hayatım..
M:Tamam canım. Ben gideyim sende hocanla konuş. Ama bak kalkarken, otururken, adım atarken dikkat et. Çok koşma. Sen stajyersin, çok yorulma. Sen bana akşam lazımsın. Senin artık düşünmen gereken kişi sayısı üç oldu.
R:Tamam hayatım. Hadi sen şirkete git, ben ev işini halledeceğim.
M:Tamam haber bekliyorum senden. Görüşürüz canım.
R:Tamam canım. Dikkatli git..
M:Gidebilsem gideceğim ama..
R:Hadi hadi..
M:Tamam kaçtım ben.
Miran’ı zor bela gönderirken onunla birlikte birkaç adım attığını ve arkasından baktığını fark etmedi. O kadar doğal geliyordu ki artık Miran’la vakit geçirmek, yaptığının farkına varması her gün biraz daha zorlaşıyordu.
Birkaç saniye sonra kendisine gelebildi. Yavaşça arkasını döndü. Serkan hoca aynı yerde bekliyordu.
R:Hocam..
S:Reyyan acile çağırmaya geldim ben. Yeni bir hasta geldi trafik kazası tedavi yöntemelerini görmeni istedim.
R:Tabi hocam hemen geliyorum. Ama öncesinde bir tele..
S:Karışmaya hakkım yok belki ama istemeden kulak misafiri oldum. O adam neden öyle sıkıca tembihledi seni.
R:Özür dilerim hocam ama o adam değil. Kocam..
S:Her neyse? Üç kişiden kastı neydi?
R:Önce ben, sonra kendisi, sonra da bebeğimiz..
Serkan’ın zihninde son kelime tekrar tekrar yankılanırken, kaşları çatıldı istemsizce.
S:Beb-bebek..
R:Hamileyim..
S:Hamile misin? O-o adam dokundu san..
R:Tekrar söylüyorum hocam. O adam benim kocam. Çocuğumun babası..Sevdiğim, aşık olduğum, aldığı nefeste hayat bulduğum adam..O adam benim her şeyim.
S:Be-ben tebrik ederim. Al-Allah analı babalı büyütsün..
R:Teşekkür ederim hocam.
S:O zaman sen hiç yorulma..
R:Yok hocam. Gelmek istiyorum, bir daha fırsatım olmayabilir. Miran da zaten beni kısıtlayıp duruyor. Nasıl geçecek bu dokuz ay bilmiyorum.
S:Tamam o zaman gidelim hadi.
R:Hocam ben hemen bir telefon etsem olur mu? Kızları aramam lazım da.
S:Duydum zaten. Ara ondan sonra gel ama olur mu?
R:Tamam hocam.
Serkan’ın gidişiyle birlikte eline telefonu eline aldı. Derin ve Neşe’yi arayıp, konferans görüşme başlattı.
R:Kızlar..Size bir iyi bir de kötü haberim var.
N:Ayy çocuğa bir şey mi oldu?
D:Tövbe de kız.
R:Allah korusun be şom ağızlı. O nasıl laf? Miran duymasın valla asar seni.
N:Tamam saçmaladım. Söyledikten sonra idrak ettim bende.
R:Evin böcek işi uzayacak. Evin diğer odalarında da yavrular varmış. İlaçlama şirketiyle görüştüm. Evin ilaçlanması gerekiyormuş. Bir hafta eve giremeyeceğiz.
N:Ee nerede kalacağız?
D:Ben pansiyon ayarlarım hemen..
R:Kızlar burada iyi haber devreye giriyor. Biliyorsunuz ki benim aslan gibi bir kocam var..
D:Ne yumurtlayacaksın acaba?
R:Valla bir şey yum..
N:Dokuz ay sonra bir sıpa yumurtlayacak..
D:Iyy Allah seni kahretmesin. O nasıl espri?
N:Ben yaptım. Yalan mı? Yumurtlamayacak mısın?
R:Sana mı yumurtlayacağım be sana ne? Çıldırtma beni. Valla şikayet ederim seni kocama.
N:Kocan değil nişanlın.
R:Aman başlamayın sizde. Neyse kocam benim ve sizin de tabi, pansiyonda kalmamıza izin vermez. Bu yüzden geçici de olsa, bizim eve taşınmamıza karar verdim.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩

Hercai Where stories live. Discover now