146

312 22 5
                                    

Miran karısının elinden tutmuş, yüzünde ki gülümsemeyle Ankara sokaklarında ilerliyordu. Gördüğü her mağazaya girip bir şeyler alıyordu. Saatlerdir geziyorlardı. Artık ayaklarının altının ağrıdığını hissetti Reyyan. Mızıldanması çok gecikmedi.
R:Miran ben çok yoruldum. Gidelim artık.
M:Nereye gidelim güzelim? Nereyi istersin söyle bakalım?
R:Eve mesela.
M:Yok o olmaz. Bir yere daha gideceğiz, ondan sonra belki.
R:Nereye diye sormuyorum artık fark ettiysen.
M:Öğreniyorsun öğreniyorsun.
Bir saat geçmişti aradan. Ankara’nın ilçesine gitmiş, çıkmaz bir sokağa girmişlerdi. Hava kararmıştı artık. Arabayı bırakıp, yavaş adımlarla bir restorana geldiler. Miran etrafı izliyordu. Reyyan her an gözleri kocasının üzerinde bir kadın olarak, bu bakışları yakalamıştı.
R:Kocam sen nereye bakıyorsun?
M:Güzelim sana bir sürprizim var demiştim. Onun için geldik. Şöyle bak bakayım tanıdık birisi var mı içeride?
Reyyan kaşlarını çattı istemsizce. Hızlıca etrafa bakmaya başladı. Az ileride gördüğü topuz yapılmış saçları her zaman tanırdı. Sadece artık eskisi gibi siyah değildi, hafif beyazlamıştı. Gözünden bir damla yaşın akmasına müsaade etti. Yavaş yavaş masaya doğru adımlarken, Miran yine bir adım gerisinde durdu. Masanın başına gelip dikildiler. Aysel hanım çattığı kaşlarıyla baktı karşısında ki güzel çifte.
A:Buyurun.
R:Aysel anne.
A:Evet de, siz kimsiniz? Çıkaramadım ben.
R:Çıkaramazsın tabi. On iki yıl oldu. Başıma gelenden kısa bir süre sonra sende gitmiştin yetiştirme yurdundan.
Aysel hanım ağır ağır kalktı ayağa. Şaşkınlıkla gözleri açılmıştı. Hemen yaşla dolmuştu.
A:R-Reyyan..
Sıkıca sarıldı Reyyan’a. Akan gözyaşları mutluluktan akıyordu.
R:Benim Aysel anne.
A:Kocaman olmuşsun. Ne kadar güzelleşmişsin?
R:Sen hiç değişmemişsin ama..
A:Yaşlandım artık.
R:Hala aynı güzelliktesin.
A:Aklım hep sende kaldı. Dedim benim kıvırcık kızım ne yaptı, ne etti tek başına?
R:Bana hep böyle derdin.
A:Öylesinde ondan. Sen benim kıvırcık kızımsın. Olmayan evladımsın.
R:Sende benim olmayan annem.
Aysel hanımın gözleri arkada eli cebinde ki Miran’a takıldı. Bakışlarında mutluluk vardı.
A:Bu kim?
Miran hızla duruşunu düzeltti. Ceketinin düğmesini ilikledi, sonra da gelip Aysel hanımın elini öptü.
M:Merhaba anneciğim. Ben Miran. Reyyan’ın kocasıyım.
A:Evlendin demek?
R:Evlendim. Bir tane de kızım var.
A:Şaka yapıyorsun. Ne ara?
Miran yüzüne hain bir gülümseme kondurdu.
M:Kaptım valla kızını Aysel anne.
Hepsi birden gülümseyiverdi.
A:Oturun hadi oturun. Ayakta kaldınız… Hani bakayım bir fotoğrafına. Adı ne?
R:Mira..
A:O ne kızım? Güzel bir isim bulamadınız mı? Senin adın neydi oğlum? Unuttum ben.
M:Miran..
A:Miran… Hee demek adı o yüzden Mira.. Reyyanım sen o kadar çok mu seviyorsun bu çocuğu?
R:Nasıl sevmem Aysel anne? Ben ona canımı veririm. Benim bütün yaralarımı sardı, bana arkadaş oldu, sırdaş oldu, harika bir baba oldu, anlatamayacağım kadar mükemmel bir koca oldu… Nasıl sevmeyeyim?
Gözlerini kucağında ki eline çevirdi. Hafifçe durgunlaştı.
R:O-o adamı buldu..
A:Kimi?
R:Ce-Cengiz’i. Buradaymış, bir şirkette çalışıyormuş.
M:Güzelim kapatalım bu konuyu artık. Sen düşünme bu konuları, ben halledeceğim onu. Aysel anne, benim sizden bir isteğim var.
A:Hayrolsun oğlum.
M:Eşin yıllar önce vefat etmiş, başın sağ olsun.
A:Sağ ol oğlum.
R:Başın sağ olsun annem.
A:Yavrum..
M:Annem burada kimin kimsen yok, tek başınasın. Bizimle gelsen İstanbul’a. Torununla vakit geçirirsin kızınla vakit geçirirsin.
Reyyan kocaman bir gülümseme kondurdu yüzüne. Bu adamı sevmesin, bu adama hayran olmasında ne olsundu? Ne kadar düşünceliydi bu adam böyle?
A:Be-ben anlamadım.
R:Bizimle gel. Bizimle yaşa.
A:Olmaz kızım.. Yük olurum ben size.
M:O nasıl söz? Siz Reyyan’ın annesisiniz. Başımızın üstünde yeriniz var. Hem benim annem de torunundan ayrı kalmaya dayanamamış, Bursa da ki evi kapatıp gelecek. İstersen bizimle yaşarsın, istemezsen de bir ev tutarız gelir vakit geçirirsin torununla kızınla. Annem biraz cadıdır ama sadece bana. Çok iyi anlaşırsınız hem. O da belki benimle uğraşmayı bırakır, bende rahat bir nefes alırım.
A:Ben size zahmet veririm.
R:Neden verecekmişsin? Ben sana çok şey borçluyum.
M:O borcu da kocası olarak ödemek benim boynumun borcu. Hem siz benim böyle efendi efendi durduğuma hiç bakmayın. Ben çok fenayımdır aslında. Kızım birazcık büyüsün anneannen sana bakmadı diye dolduruşa getiririm valla.
A:Reyyan yavrum sen nereden buldun bu çocuğu?
R:Aşk olsun anne, onda bulunacak göz var mı Allah aşkına. O beni buldu.
M:Tabi canım biz de yedik. Bana neler yaptı bir bilsen anne? Neler çektim ben senin bu kızından?
A:Reyyan her zaman hanım hanımcıktı.
M:Beni aylarca almadı oda...
Reyyan Miran’ın söylemek üzere olduğuyla hızla ayağa kalktı, o zaman gidelim hadi. Eşyaları toplayalım.

Umarım beğenirsiniz 🙏 son 4 bölüm 👊 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin