46

1.1K 40 9
                                    

Miran karısının elinden tutup, banyoya doğru götürdü. Parmaklarını birbirine kenetlemişti. Kenetlediği ellerinin üzerine bir öpücük kondurdu. Karşısında durdu. Ellerini kaldırıp, karısının tşörtünün eteklerine götürdü. Reyyan’ın gözlerine bakarak, başından çıkarıp kenara attı. Sonra ellerini Reyyan’ın çamaşırına götürdü. Parmaklarını bacaklarına sürterek yavaşça çıkarttı. Sonra karısının elini, kendi çamaşırının üzerine koydu. Karısının titreyen elleri, hızla çarpan kalbi gayet net duyuluyordu.
Üzerlerindeki kıyafetler yerle buluşurken, tekrar karısının elinden tutup, küvetin içine oturmasına yardımcı oldu. Arkasına geçip oturdu. Kollarını karısının beline sardı, kendisine çekti iyice. Avucuna doldurduğu suları karısının vücudunda gezdirmeye başladı. Reyyan iyice gevşemiş, sırtını kocasının göğsüne yaslamıştı. Utansa bile şu an için yapacak bir şey yoktu. Bu adam artık kocasıydı. Her anlamda hem de. Utanmayı bir köşeye bırakması gerekiyordu. Miran ellerini suyun içine daldırdı. Emin hareketlerle önce göğüslerine uzandı elleri. Ardından biraz daha aşağıya indi, göbeğinin üzerine geldi. Parmak ucunda okşarken, Reyyan da elini kocasının elinin üzerine koydu. Gözlerini kapatıp, başını geriye yatırdı. Kocasının yanaklarına, saçlarına kondurduğu öpücükleri derinden hissediyor, huzura kapılıyordu. Sonra Miran’ın elleri yeniden hareketlendi. Yavaşça biraz daha aşağıya indi. Kasıklarına gelip masaj yapmaya başladı. Reyyan masajın kendisine iyi geldiğini hissetmişti. Hiç bitmesin isterken, Miran kulağına yaklaştı.
M:Daha iyi misin?
R:E-evet.
M:Peki ne hissediyorsun?
R:Nasıl yani?
M:Utanıyor musun hala benden?
R:Utanmama izin vermiyorsun ki. Bu konuda sana teşekkür mü etmem lazım emin değilim ama çok doğal geliyor her şey. S-sen çok daha şeysin..ş-şey yani..Te-tecrübeli..Hep böyle mi olurdu? Şeyle yani...böyle miydi?
M:Hiçbir şey anlamadım desem.
R:Neyini anlamadın Miran?
M:Neyi anlayayım Reyyan? Şey, şey deyip duruyorsun. Ne anlamamı bekliyorsun?
R:İşine gelmedi ondan anlamamışsındır.
M:Reyyan gece birbirimizin olduk, şu anda küvetin içinde çıplağız, bir elim kasıklarında, malum bir tarafım kalçalarında sen hala bana laf sokuyorsun. Neymiş o benim işime gelmeyen şey?
R:Diyorum ki, sen hani tecrübelisin ya. Diğer kadınlarda da böyle oluyor muydu? Utanma babında..
M:Böyle açıkça sorsan ne oluyor sanki?
R:Off sordum işte…Cevap..vermeyecek misin?
M:Neye cevap vereyim Reyyan? Bilmiyorum ki.
R:Na-nasıl bilmiyorsun? Hiç mi utanmıyor bu insanlar?
M:Benim birlikte olduklarım utanma safhasını çoktan geçmişti.
R:Nasıl yani?
M:Ben ilk kez bakire birisiyle birlikte oldum. Sen benim için bir ilksin.
Reyyan şaşkınca açılan gözleriyle hızla doğruldu. Hareketiyle suyun bir kısmı taşmıştı. İkisi de umursamadı. Miran’a önünü döndü. Şimdi karşılıklı duruyorlardı. Bacakları birbirine temas ediyordu yine.
R:Sen ciddi misin?
M:Evet ciddiyim.
R:İnanmıyorum. Senin hayatında bir iz bıraktım yani, öyle mi?
Miran kollarını uzatıp, karısını belinden sardı. Ağır hareketlerle kucağına çekti. Dudaklarına yaklaşırken sesini olabildiğince kısmıştı.
M:Ben her zaman aklımda ne varsa, hiç dolandırmadan, evirip çevirmeden söylemedim mi sana? Neden inanmıyorsun bana?
R:İnanmamak değil. İnanamamak. Hayatına giren o kadar kadının hiçbiri mi?
M:Hiçbirisi..Sadece sen..İyi ki de sen..
Reyyan kollarını kocasının boynuna doladı, biraz daha yaklaştı.
R:Sende benim için ilksin. Her anlamda..Ben ilk kez bir erkekle dışarıda yemek yedim, alışverişe gittim, öpüştüm, bu kadar yan yana durdum. Sen benim bütün ilklerimin tek sahibisin. Teşekkür ederim. Çok duydum ilk birlikteliklerinden sonra değişen kocalar..Bu konuda çok şanslıyım.
M:Asıl ben şanslıyım.
Ilık su da yarım saat kadar kaldıktan sonra, beş dakika da durulandıktan sonra banyodan çıktılar. Miran yine karısının elini bırakmamıştı. Karısının üzerini giyinmesinden, saçlarını kurutmasına kadar her şeyi kendisi yapmıştı.
R:Miran ben kahvaltı hazırlayayım. Canının çektiği bir şey var mı?
M:Var.
R:Öyle mi? Ne istiyorsun? Ne olursun kolay bir şey olsun? Valla hiç halim yok.
Miran çapkın bir gülümsemeyle elini karısının beline sardı. Kendisine çekti yavaşça.
M:Neden halin yok hasta mısın yoksa?
R:Miran..
M:Hee anladım ben…Yorgunsun sen...
R:Yani işte biraz.
M:Neden yorgunsun peki?
R:Sabaha kadar at tepti ondan..
M:Allah Allah.. Ben kıskancımdır Reyyan hanım. Hangi atmış o? Tanıdık mı bari?
R:Tanıdık tanıdık. Adı Miran. Kendisi benim kocam olur.
M:İlginç biz atları konuşmuyor muyduk?
R:Mirann..Başlarım atına yaa. Hadi inelim aşağıya.
M:Üzerini değiştir, kahvaltıyı dışarıda yapalım. Atlar centilmenlikleriyle meşhurdur, o kadar yormuşuz, telafi edelim bari değil mi?
R:Ee edin bari.

Umarım beğenirsiniz 🙏 Maalesef dönmedim henüz. bölüm bu haftada gelemeyecek özlem gidermek için zor bela yazdığım bir bölüm 🧡 tekrar görüşünceye kadar hoşçakalın 🙏

Hercai Kde žijí příběhy. Začni objevovat