128

355 20 6
                                    

Miran gördüğü Suat’ın arabasıyla gaz pedalına birazcık daha yüklendi. Yanına kırıverdi hemen. Reyyan arkadaydı ve çokta iyi değildi. Sesi arabanın dışına, oradan da kendi arabasının içine kadar geliyordu. Arabaya birazcık daha hız verip, Suat’ın aracının önüne kırdı.
Şaşkınca bakan Suat arabayı son anda durdurabildi. Arabadan inen Miran’la hemen kemerini çözüp aşağıya indi. O Miran’ın arabasına, Miran da onun arabasına doğru giderken, rapor vermeye başlamıştı bile.
Su:Araba hala çalışıyor. Ben senin arabanı alırım. Hemen arkandayım. Bu arada sana çok kızgın haberin olsun.
M:Sağ ol kardeşim. Sen olmasan..
Su:Ama varım. Hadi seni çiğ çiğ yemeden koş. Henüz pişirip yemeyi düşünüyor, şanslısın.
Miran hızla şoför koltuğuna oturdu. Terden bayılacak haldeydi. Reyyan’ın kendisine bakan gözleri hiç iyi şeyler anlatmıyordu. En iyisi işi sevimliliğe vurmaktı.
M:Ayy benim karım doğum mu yaparmış? Nasılda yakışmış doğum yapmak belli değil. Güzel karım benim.
R:Miran senin o sevimlilik numaranı hiç yemedim ama yemiş gibi yapıyorum.. Zira canım çok yanıyor, eğer acele etmezsen olacaklardan ben sorumlu değilim. 
Miran hızlıca önüne dönüp arabayı kullanmaya başladı.
M:Yok tamam ben hiçbir şey demedim. Sen sakin ol yeter. Beş dakika sonra hastanedeyiz. Yarım saat sonra da kızımızla birlikteyiz.
R:O işler öyle olmuyor beyefendi. Bir çocuğun doğması kaç dakika biliyor musun sen?
M:Hadi yaa. Ben dizilerde giriyor, beş dakika sonra alıyorlar diye şey ettim.
R:İlk doğum on beş saate kadar çıkabiliyor.
M:Ovv çokmuş..
R:Çok tabi. Ahhh. Yok sana bir daha çocuk. Ben istemiyorum.
M:Hayatım sen canın acıyor diye ne dediğini bilmiyorsun. Hani hatırlıyor musun? Sırf bebeğimizi dünyaya getirebilmek için beni terk etmiştin. Sen bu çocuğu çok istiyordun.
R:Evet kabul kaçtım..Ahhh..Ama bu kadar acıyacağını bilmiyordum.
M:Neyse öğrenmiş olduk. Atalarımız ne demiş? Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp..
R:Miran şu anda hiç deyimleri düşünecek halde değilim. Canım çok acıyor Miran bir şey yap.
M:Tamam güzelim sen sakin ol, derin derin nefes al. Geldik, hemen bir dakika sonra hastanedeyiz. Ben doktoru aradım, o da inanmakta biraz zorlandı ama ikna ettim. Sabahtan hazırlıklıyız diye alay bile etti.
R:Ahhhh..
Reyyan’ın ani çığlığıyla Miran daha da gaza yüklendi. Hastaneye geldiklerinde gerçekten de doktor ve ekibi dışarıda bekliyordu. Kapıyı açıp, karısını hızla kucağına aldı. Alnına bir öpücük kondurdu.
M:Bitti güzel karım, bitti. Biraz sonra her şey geçecek.
R:Miran çok acıyor.
M:Hay ben çocuk isteyen aklıma.
R:Ahhh…
Doktor koşarak yanlarına geldi. Keyfi yerindeydi belli ki.
D:Bu sefer kesin mi? Doğuruyor musun Reyyan?
R:Do-doğuruyorum. Suyum geldi. Ahh…
D:Tamam o zaman. Kesinse hazırlıyorum. Gerçi sabah ki bize prova oldu ama neyse. Oraya girmiyorum hiç.
M:Hadi bir an önce doğurtalım.
D:Burada mı vereyim, yoksa paket mi yapayım?
M:Olmadı değil mi?
D:Olmadı tabi.
R:Sohbetinizi bölmek istemezdim ama doğuruyorum da burada. Hani zahmet olmazsa benimle ilgilenin biraz.
D:Doğru. Hayatım senin bu kocanda şeytan tüyü var. Laf lafı açıyor valla. Hadi içeriye alalım artık. Küçük hanım sabırsız çıktı.
Hızla Reyyan’ı içeriye almışlardı. Miran üzerini değiştirirken, içeriden duyduğu karısının sesiyle, iyice panik olmuştu. Gözleri dolu doluydu. Baba adayının gözlerinin halini gören doktor yavaşça yaklaştı yanına.
D:Miran bey bu ne hal?
M:Duymuyor musunuz? Nasıl canı acıyor? Ya ben izin verir miydim canının böyle acıyacağını bilsem?
D:Bu sözlerinizi doğumdan sonra da duymak isterim valla. Hep böyle derler ama çocuğu görünce dokuz, on çocuk isteyen oluyor.
M:Benim karım kıymetlidir. Başka çocuğum olmasa da olur. Karım iyi olsun ben başka bir şey istemiyorum.
D:O zaman gidelim de şu kıymetli karışınızın acısını dindirelim. Daha fazla çıplık atmasın. Ses telleri zarar görecek valla.
M:Aman Allah korusun.
Miran doktordan önce ameliyathaneye girdi. Karısının elini hızla tutup, üzerine defalarca kez öpücük kondurdu.
R:Miran..
M:Geldim güzelim. Birlikteyiz. Ben her an senin yanındayım. Sen hiç merak etme.
R:Seni çok seviyorum.
M:Hele ben, hele ben.
Doktor içeriye girmiş, Reyyan’ın ayakucuna geçmişti. Miran karısının elini tutmuş alnını okşuyor, bir öpücüğün izi silinmeden diğerini konduruyordu.
M:Az kaldı güzelim. Biraz sonra kızımızı kucağımıza alacağız. Ondan sonra sonsuz bir mutluluk bizi bekliyor. Canımızın tek acıdığı an, yeni bebeğimizi kucağımıza alacağımız an olacak. Sana söz veriyorum güzel karım. Biz çok ama çok mutlu olacağız.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 yeni bölüm cumartesi günü gelir inşallah 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰 🤩

Hercai Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin