30

1K 48 34
                                    

S:Reyyan bana doğruyu söyle ben bu adamı araştırdım internetten. Ne kadar çapkın olduğu her sayfada yazıyor. Üstelik evli olduğu internete düşmemiş. Kimse bilmiyor ama sen evli diyorsun.
Reyyan hocasının bildiği şeyler karşısında şaşkınlığını atamadı.
S:Ayrıca sabahları seni o bırakıyor. Birkaç kere gördüm bende. Herkes sizi sevgili sanıyor. Sabah seni evden alıp, buraya bırakacak vakti nereden buluyor? Karısı kızmıyor mu senin gibi güzel  bir kızla bu kadar ilgilenmesine? Bence bu adam sana yalan söylüyor. Evli falan değil.
Reyyan kaşlarını iyice çattı. Neden yapmıştı ki bu kadar araştırmayı.
R:Bunları niye yaptınız? Ne gerek vardı bu kadarına?
S:Belki sen emniyette misin diye merak ettim? Zengin bir adamın tuzağına düşmeni istemedim belki? Belki de…senden hoşlanıyorum?
Reyyan kocaman gözleriyle, şaşınca bakıyordu. Kendisine geldi birazcık. Aceleyle önlüğünü aldı. Ayağa kalkıp bir an durakladı. Şimdi hocasına tepeden bakıyordu.
R:O evli…Bundan emin olabilirsiniz.
Serkan hocasının gözlerine bakarak kurdu cümlesini. Elinden geldiğince sakin olmaya çalışıyordu.
R:O gerçekten evli..Biliyorum…Çünkü…
Söylemekle söylememek arasında bocalamaya başladı. Ama Miran hakkında söyledikleri canını sıktı. İyiydi veya kötüydü..Çapkındı veya sadıktı..Sonuçta kocasıydı.
R:Çünkü onun karısı benim…
Hafif yüksek çıkan sesiyle kurdu cümlesini. Serkan’ın şaşkın bakışlarını görünce söylediğini idrak edebildi ama iş işten geçmişti. Söylememek için mücadele etmişti ama daha Miran’ı hiç tanımadan bu kadar ön yargılı olması, abuk subuk konuşması zoruna gitmişti.
R:Size iyi günler dilerim.
Diyerek kantinden uzaklaşmaya başladı. Hala hocasına karşı ağzından kaçırdığı cümlenin şaşkınlığını yaşıyordu. Mesainin bitmesini dört gözle bekleyip sonunda, dalgın bir şekilde eve geldi. Askıda kocasının montu vardı. Niye eve erken gelmişti ki? Endişeyle salona girdi. Miran’ı elinde spor çantasıyla gördü.
R:Erken gelmişsin.
M:Evet Selimlerle basketbol maçımız var. Suat falan da gelecek.
R:Anladım. Yemeğe kalır mısın?
M:Bilmiyorum..Aslında başka planım yok. Kalsam rahatsız olur musun?
Reyyan kaşlarını çattı. O ne demekti öyle?
R:Niye rahatsız olayım? Günlerdir eve geç geliyorsun, hep dışarıda yiyorsun, senin için de değişiklik olur.
Miran, Reyyan’ın önünde durdu. Gözlerine dikti gözlerini.
M:Sende gel.
R:Efendim.
M:Sende benimle gel. Seyredersin…Zaten çoğunun eşi geliyor. Yalnız kalmazsın.
Reyyan şaşkınca baktı Miran’a.
R:Beni arkadaşlarınla mı tanıştıracaksın?
M:Evet. Niye soruyorsun? Aslında daha önce soracaktım ama gelmezsin diye düşündüm.
R:Senden kaçmıyorum. Ev senin evin. Eve geç gelen sensin.
M:Senin için öyle geliyorum. Rahatsız olma diye.
R:Neden rahatsız olayım? Ben buradayım. Yanında.. sabahları sana kahvaltı hazırlıyorum. Beni okula, hastaneye bırakmana laf etmiyorum. Bazen gelip alıyorsun. Bu yüzden bütün arkadaşlarım bizi sevgili sanıyor. Bazıları zengin ve yakışıklı sevgili bulduğum için beni ayıplıyor. Menfaatçi bir kadın gibi gözükmeme rağmen ben senden kaçmıyorum. Aslında hiç kaçmadım, kaçamadım.
M:Yani bana alıştın.
R:Yani..Artık senden çekinmiyorum. Yanında gayet rahatım.
Miran hınzır bir gülümseme kondurdu yüzüne. Belinden tutup kendisine çekti. Reyyan artık itiraz etmiyordu.
M:Artık seni olur olmadık öpmeme de alıştın öyle mi? Sarılmama, dokunmama, şu mis gibi kokunu da içime çekmeme alıştın?
Reyyan cevap vermedi ama gözlerini kocasının gözlerinden ayırmadı. Dudakları yavaşça birleşti. Birkaç saniye sonra ayrıldılar.
M:Sende gel benimle.
R:Neden bunu yapıyorsun? Anlaşma yapalı neredeyse iki ay oldu. Beni neden tanıştırıyorsun?
M:Daha boşanmamıza çok var. Seni herkesten saklayamam ki.
Reyyan şaşkınca baktı Miran’a. Gözleri irileşmişti.
R:Na-nasıl çok var? Süresi neredeyse doldu. İki ay demiştin.
Miran umursamazca baktı. Reyyan’ın tepkisini pek umursamadı.
M:Ne olmuş yani? Boşanmak mı istiyorsun?
R:Hayır ama anlaşm…
M:Süresi çok önemli değil. Doğrusu boşanmak için acelem yok. Güzel bir karım, iyi bir evliliğim var. Yemeğim yapılıyor, çamaşırlarım yıkanıyor, evim bambaşka bir hal aldı. Sana da alıştım. Evde olduğunu, kapıdan girdiğimde seni göreceğimi bilmek hoşuma gidiyor…Çok garip değil mi? Evliliğimiz bir iki ay daha uzasa ne olur? Çok mu problem senin için?
R:Hay-hayır ama..ama..Miran..Anlaşmamız..
M:Anlaşmanın canı cehenneme..Şimdilik  boşanmak gibi bir düşüncem yok. Sen evliliğimizden rahatsız mısın?
R:Hayır ama..
M:Seni taciz ediyor muyum?..Öpücüklerim, dokunuşlarım ve okşamalarım dışında tabi. kendime ancak o kadar engel olabiliyorum. Bunların haricinde cinsel olarak seni zorluyor muyum?
R:Hayır ama..
M:Para olarak sorunun var mı? Bir eksiğin..
R:Yok fakat..
Hala belinde olan elleri biraz sıkılaştı. Kendisine daha çok çekti. Miran, Reyyan’ın konuşmasına fırsat vermeden, tekrar konuşmaya başladı.
M:Güzel madem sorun yok, acele etmemize de gerek yok. şu anda boşanmak gibi bir düşüncem yok.
Son kez karısının dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. Sonra dayanamayıp, öpüşünü uzattı. İstekle uzun bir süre karısını öptü.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩

Hercai Where stories live. Discover now