90

558 37 4
                                    

Şaka maka derken Reyyan’ın eşyalarını ertesi gün arkadaşları gelip topladı. Kocasına son bir kez sarılmasına bile fırsat vermeden valizi ve Reyyan’ı alıp çıktılar. Miran kapının önünde eli havada sinirle titrerken kalıverdi. İçinden arkadaşlarına ve kendisine saydırırken, montunu aldı hızla. Kızlardan önce evde olmalıydı. Eve girecek herhangi bir yeri gündüz gözüyle daha rahat görürdü.
Gerçekten de taksi bekleyen ve acelesi olmayan kızlara göre baya erkence eve gelmişti. Reyyan’ın telefonuna indirdiği programa bir kez daha dua etmişti.
Dün Gece
Herkes salonda çaylarını içip muhabbet ederken, Miran etrafta gözlerini gezdirdi. Kimsenin kendisini izlemediğinden emin olduktan sonra bardağı biraz fazla eğip, çayın üzerine dökülmesini sağladı. Sanki bilerek yapmamış gibi takındığı ifade gerçekten de inandırıcıydı. Hızla odaya çıkıp, üzerini çıkarttı. Birkaç dakika oyalandıktan sonra üzerini giyindi, odanın kapısına gitti. Sesini ayarlayıp, karısına seslenmeye başladı.
M:Karıcığım bir bakar mısın?
Aşağıdan herhangi bir ses gelmeyince, kapıdan biraz daha çıkıp, tekrar seslendi. Üçüncü denemesinden sonra aşağıdan bir ses duydu..Beklediği ses değildi.
Selim:Ne karısı? Daha kızı o kadar vermedik. Sözlüm de bari. Ayıp be..
Miran İç Ses:Ya sabır ya Allah..
M:Sevgili sözlüme soracağım bir sorum varda. Gönderebilir misiniz acaba?
Selim:Ne soracaktın?
M:Ebe…Eeee…Benim gömleği soracaktım bulamadım da. Biz sözlenmeden önce evliydik de, eşyalarımın yerini benden daha iyi biliyor o yüzden.
Selim:Tamam gönderiyorum. Ama beş dakikanız var haberin olsun.
Selim salondaki Reyyan’a doğru seslenirken, Miran yine haklı bir homurdanma seansına başlamıştı.
M:Millet önce sözlenir, sonra evlenir. Biz önce evlendik, sonra sözlendik..Bu nasıl iş anlamadım ki?
Reyyan bıyık altından gülümseyerek üst kata çıkmaya başladı. Merdivenleri çıktıktan sonra derin bir nefes çekip, kocasının yanına gitti. Kapıya gelip, hafifçe ittirdiğinde kapı aniden açıldı, kolundan tutulup içeriye çekildi. Daha ne olduğunu anlamadan dudakları örtülmüştü bile. Şaşkınlıkla kocasına cevap vermesi birkaç saniyesini alırken, Miran elini yavaşça karısının pantolonunun cebine atmıştı. Telefonu cebinden çıkardı. Karısından yavaşça ayrılıp, alnına bir öpücük kondurdu.
Reyyan mahmurlaşmış gözleriyle kocasına bakarken, kendisini toparladı.
R:Miran..
M:Canım..Sen banyoya gir, bir elini yüzünü yıka, benim senin telefonunla işim var. Gelince anlatırım sana.
R:Gömlek..
M:Gördüğün üzere ben o işi hallettim. Zaten gömlek seni buraya çağırmak için bahanemdi. Senin rujunu bozdum biraz, sen onu düzelt.
R:Ne yapacaksın ki telefonumu?
M:Lazım güzelim. Sen hazırlanana kadar hallolur.
Reyyan banyoya doğru giderken Miran da takip programını yüklemişti telefonuna. Tam karısının yanına gidecekti ki, aşağıdan bu kez de Suat’ın sesi duyuldu.
Suat:İki dakikanız kaldı. Valla çıkarım yukarıya. Beni cin atına bindirmeyin.
M:Tamam bee baş belası…Allahım bir huzur yok şunlardan bana.
Reyyan’ın yanına gidip, elinden tuttu. Banyodan çıkartıp kapıya doğru giderken, karısına programı anlatmaya başlamıştı.
M:Güzelim. Bu program senin nerede olduğunu, benim telefonuma gönderecek. Ne yaptın, ne ettin hepsini görebileceğim. Sana da aynı şekilde eşleşme yaptım, sende benim nerede olduğumu aynı şekilde kontrol edebileceksin.
R:Neden böyle bir şey yaptın ki Miran?
M:Seni kimse yokken kuytu köşe yerlerde rahatça sıkıştırabilmek için. Baktım okuldasın belki kapıda bulursun, belki de eve giderken sokağın köşesinde yakalarım seni.
R:Hımm işimi garantiye aldım diyorsun yani.
M:Aldım tabi.
R:Bende çaktırmadan seni eve alırım diye düşünmüştüm. Anahtardan bir kopya versem sana.
M:Onu bende düşündüm ama kapıdan girerken o baldız müsveddelerine yakalanırım. Onlar da aklımda ama nasılda sattılar eniştelerini. Hadi Derin’i anlarım biraz daha oturaklı ama o Neşe. Nasıl da bıçakladı sırtımdan.
R:Deme öyle kızlar seni çok seviyor.
M:Biliyorum canım bende onları seviyorum.
R:Hadi inelim artık. Çıkarken beş dakika zaman verdiler.
M:O iş bende sen hiç merak etme. İki dakikacık sarılayım sana.
R:Valla dalacaklar odaya.
M:Dalamazlar kapı kilitli.
R:Sen nasıl fenasın var ya?
M:Aşk işte insana neler yaptırıyor?
Birlikte aşağıya indiklerinde herkes kızgın gözlerle onlara bakarken, Miran rahatça koltuğa oturmuştu.
Selim:Ne güzel beş dakika oldu öyle?
M:Evet ya..Gömlek kırışmışta sevgili sözlüm ütüleyiverdi. Sağ olsun.
Miran’ın açıklaması mantıklıydı ama kaç kişinin inandığı tartışılırdı. Ebru, Sema ve Zeynep bilmişce birbirlerine baktılar. Bu kez ağzını açan Zeynep olmuştu.
Zeynep:Hadi Reyyan ütü yaptı sen ne yaptın yukarıda?
M:Aşağıya o şekilde inip de, muhteşem kaslarımla size kalp kerizi geçirtmek istemedim..Oldu mu?

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩

Hercai Where stories live. Discover now