108

491 31 6
                                    

Birlikte restorana gitmiş, masaya geçerken Reyyan’ın gözleri etrafta geziyordu. Yemek çeşitlerini gördükçe yutkunuyor, Miran’a çaktırmamaya çalışıyordu. Tabi sadece çalışıyordu, zira Miran her şeyi görmüş, yutkunduğu şeyleri aklına not almıştı bile. Masaya oturduğunda, menüyü eline almış incelemeye başlamıştı bile. Çaktırmadan Reyyan’a bakıyordu. Reyyan yutkunarak incelediği menüden sonra gözlerini kaçırarak menüyü masanın üzerine bıraktı. Mirandan şu anda çekiniyordu. Saçmaydı belki araları kötüyken, Miran’ın kendisine anlayışlı davranmayacağını düşündü.
M:Ee karar verdin mi hayatım? Ne yiyeceksin?
R:Ben şey yani..aslında çok aç değilim. Makarna yiyeceğim.
M:O kadar mı?
R:Hıı..Bugün pek iştahım yok.
M:Ben de bugün tam tersi. Öyle bir açım ki anlatamam. Sanırım menüde ki her şeyden sipariş edeceğim.
R:Yok artık. Abartmasan mı?
M:Doğru haklısın. O zaman ben en çok canımın çektiklerinden sipariş vereyim.
Garsonu yanına çağırdığında verdiği siparişle Reyyan’ı şaşırtmayı başarmıştı. Reyyan’ın canının çektiği her şeyi tek tek sipariş etmişti. Reyyan gülümseyerek kocasına baktı. Anlamıştı işte Miran. Hafif bir utangaçlığın içine düştü. Miran yavaşça yanına geldi. Elini elinin üzerine koyarken, konuşmaya başlamıştı.
M:Benden neden çekindin? Ben senin kocanım.
R:Be-ben aramız kötü diye. Belki…
M:Belkisi yok. Sen benim karımsın. Sen benim bu hayatıma anlam katan tek kadınsın. Sen, senin yüzüne baktığımda içimi kaplayan huzuru bilmiyor musun? Sen benim nefes alma sebebimsin. Aramız limonu diye benden çekinmen beni sadece yaralar. Hem de hiç geçmeyecek bir yara.
R:Haklısın.
M:Haklıyım. Biz evliyiz, biz birbirimizden çekineceksek eğer nasıl geçecek bu hayat? Herkes ayrı ama işin esasında bizim birbirimizden başka kimsemiz yok. Ne kadar çevremde arkadaşım olursa olsun, ben sen yanımda olmayınca kendimi yalnız hissediyorsam, kimsesiz hissediyorsam, benim senden, senin de benden başka sığınacak limanımız yoktur. Bir daha bana bunu yapma olur mu? Beni böyle paramparça etme.
R:Özür dilerim. Benim kafam karışmıştı.
M:Senin o karışan kafanı yerim ben.
R:Aramız nasıl?
M:Ohooo bomba gibi.
R:Barıştık yani.
M:Küsmüş müydük?
R:Sanki.
M:İşte bizim küslüğümüzden ne çıkar? Çok bile kaldık.
R:Seni çok seviyorum ben. Hormonların üzerine atmak istemiyorum ama çok fazla abarttığımın farkındayım. Yani öyle beş oda varken kanepede yatırmak çok canice oldu. Ama inanır mısın bilmiyorum?
M:Ben sana her zaman inanırım.
R:Sana onları söyledikten sonra farkına vardım. Geri de dönemedim lafımdan. Ama tüm gece o yatağa girmedim valla. Sen yanımda değilken ben o yatakta nasıl yatarım? Senin belin ağrırken, ben rahatça nasıl uyurum? O uykuyu ben kendime zehir etmez miyim? Kapının önünde oturdum bende tüm gece.
M:Nasıl böyle bir şey yaparsın sen? Hamile halinle hiç mi acımadın kendine?
R:Acımadım. Sen neden acıyorsun bana?
M:Senin değil canının acıması, bunun düşüncesi bile benim nefesimi keser. Ben canımı vermeye razıyım, senin saçının teline zarar gelmesin.
R:Senin canının acımasına dayanamam ben. Ben her şeye razıyım.
M:Allah’a çok şükür ki, seni Allah benim kaderime yazmış.
R:Çok şükür ki, seni benim ömrüme yazmış.
M:Hadi yeter bu kadar duygusallık. O kadar yemek siparişi verdim, onların hepsi bitecek.
R:Ya Miran yiyemem ben öyle.
M:Yersin yersin. Ziyan mı olsun o kadar sipariş verdik?
R:Sen yersin ziyan olmaz.
M:Tamam yardım ederim ama o kadar. Yardımdan öteye geçmez.
R:Ben teperim senin ağzına merak etme.
Birkaç dakika sonra gelen yemeklerle Reyyan’ın gözleri büyürken, Miran’ın dikkatinden kaçmamıştı bu detay.
M:Güzelim sen başla yemeğe. Benim bir telefon etmem lazım.
R:Ne telefonu şimdi Miran?
M:Hemen iki dakikacık.
R:Ee iyi madem. Geç kalma.
M:Tamam tamam. Bana da bırak birazcık.
R:Onun garantisini veremem.
M:Vay be..
Miran eline telefonu alıp ileriye doğru giderken, Reyyan yemeğini yemeye başlamıştı bile.
Birkaç dakika sonra Reyyan’ın yanına geldi.
M:Bana da bıraktın değil mi?
R:Bıraktım bıraktı korkma. Ee sen kiminle konuştun.
M:Sizin hastanenin kadın doğum doktoruyla. Randevu aldım. Yemekten sonra bizim minikle tanışacağız inşallah. Bakalım belki cinsiyetini bile öğreniriz.
R:Ayyy öğrenir miyiz ki?
M:Neden olmasın? Zamanı gelmedi mi?
R:Geldi canım. Ayy çok heyecanlandım. Hadi gidelim.
M:Yok artık. Önce yemeğimizi yiyelim, sonra gideriz. Beklesin biraz sıpa.
R:Aşk olsun Miran. İnek bitti eşek mi başladı?
M:Ne alakası var Reyyan?
R:Ee sıpa neyin yavrusu?
M:Benim yavrum. Eşek sonradan yavrusunun adını sıpa koymuştur. Önce ben koydum.

Umarım beğenirsiniz 🙏 yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 kendinize iyi bakın 🤩 🥰

Hercai Where stories live. Discover now