(69) Geleceği Düşlemek. (FİNAL!)

115K 9.2K 11.5K
                                    

"Zor olan sadece ben değildim. Sende pek kolay değildin hani. Bu sen ve benim zorluğumdan doğan biz olma zaferiydi."

Çayımdan bir yudum alırken Kırım'a dik dik bakıyordum. Kırım ve Gazi ile birlikte soğuk havayı umursamadan terasta çay içmek belki de iyi bir fikir değildi. Özellikle Kırım'ın evlendiğini duyduktan sonra aynı masada olmamız hiç iyi bir fikir değildi. Onun yüzünden Meliz'in ne kadar acı çektiğini düşündükçe elimdeki sıcak çayı kafasına dökmek istiyordum. Duyduğuma göre Meliz babamla bir gece geçirdikten kısa süre sonra Kırım evlenmişti. Neredeyse yirmi dört yıllık evliydi öyle mi? Sırf Meliz'e kızdı diye gidip evlenmesi gerekmiyordu. Bir Oyunbazdan beklenmedik bir aptallıktı çünkü bizler asla öfkemizle hareket etmezdik. Kırılmıştı ve Meliz'i de kırmak için olmayacak bir şey yapmıştı. Bu yaptığı affedilir şey değildi. Evet, eskiden Meliz'den nefret ederdim fakat onu tanıdıktan sonra aslında mutluluğu en çok hak eden kişilerden biri olduğunu anlamıştım. Herkese göre ikinci kez babamla birlikte olması yanlış olabilirdi ama her şeyden önce o bir anneydi ve bir anne evladı için her şeyini feda edebilirdi.

Gazi bana bakınca Kırım'ı bırakıp ona odaklanmaya çalıştım. "Seni oğluyla evlendirerek Cihangir'in klanlar arasında büyük bir avantaj elde ettiğinin farkında mısın?" deyince başımı salladım. Elümhan'ın gelini olmam Azınlıkları diğer klanların bir adım önüne taşıyordu. Faniler de dahil Araf'ta Tanrı Tanımaz Asi'nin yaptıklarını ve yapacaklarını bilmeyen kimse yoktu. Böyle bir gücün Azınlıkların gelini olması Azınlıklar için artı bir puandı.

"Ama bir Oyunbaz olmam da Sicim için büyük bir avantaj," diyerek güldüm. "Evlenecek olmam hangi klana ait olduğumu değiştirmez. Oyunbazların bana ihtiyacı olunca her konuda kendi halkımın yanında olacağımı biliyorsunuz. Tabii bu-" diyerek Gazi'nin gözlerinin içine baktım. "Daha önce bahsettiğim o üç köyü bana verdiğiniz sürece geçerli olacak." Sicim ve Keng şehrinin sınırlarını birbirinden ayıran o köyleri hâlâ istiyorum. Ne olursa olsun onları alacağım.

Gazi'nin bedeni kaskatı kesilirken, "O köyleri hâlâ neden istiyorsun?" diyerek bana baktı. Ne planladığımı anlamak ister gibi bakıyordu. "Artık Elümhan'da yaşayacaksın onlara ihtiyacın yok." Yanılıyordu çünkü şartlar tamamen değiştiği için artık eskisinden daha çok o köylere ihtiyacım vardı. Eskiden o köyleri kendim için istiyordum ama artık bunun için farklı sebeplerim vardı. İleride doğacak çocuklarımı da düşünmeliyim. Eğer bir Oyunbaz olarak doğarlarsa onların benden daha çok Sicim'deki topraklara ihtiyacı olabilirdi. Benden doğan çocuklardan hangisi Oyunbaz olarak doğarsa onun Sicim'de saygı görüp mevki sahibi olması için o köylere ihtiyacım vardı. O köyleri gelecekteki çocuklarıma vermek için istiyorum.

Evet, daha ortada bile olmayan çocuklarımın geleceğini şimdiden kurmaya başladım.

Gerçek niyetimi ustaca gizleyip klan liderime tebessüm ettim. "Aslında son olanlardan sonra istediğim tek şey Savcı ile huzurlu bir hayat. Sınırdaki köyleri çoktan unutmuştum fakat Araf'ta evlenecek kızların değerini çeyizlerinin belirlediğini öğrendim." Bunu onaylamadığımı göstermek için yüzümü buruşturdum. "Burada çeyizimi belirleyecek bir ailem olmadığı için bunu sizden isteme cüretinde bulunuyorum. Mihrimah kendi melezinin çeyizi için Doğa'ya tam üç sandık altın ve gümüş verdiğini Abraham'a iletti. Doğa Lut'tan gelin çıkarken üç sandık altın ve gümüş, yüz at ve üç yüz kumaş toplarıyla kocasının klanına gelin gidecek. Cihangir kendi üç gelininden çeyiz talep etmedi fakat Sicim halkı bu duruma kayıtsız kalmamalı," dedikten sonra çay bardağını masaya bırakıp sandalyeme yaslandım. "Sizler için onca şey yapmışken beni çeyizsiz gelin etmek insanların gözünde beni Sicim halkı için değersiz kılar," diyerek bu sefer daha inandırıcı bir sebep sundum. Evet, Abraham ve Asil'de gelinleri için herhangi bir çeyiz talebinde bulunmadı. Fakat Mihrimah çeyizsiz bir gelinin farklı bir klanda yeteri kadar saygı görmeyeceğini biz kızlara söylemişti. Bu yüzden Doğa'ya verdiği değeri göstermek için ona yüklü bir çeyiz hazırlamıştı. Böylece Tenebris halkı onunla gelen çeyizi görünce Doğa'nın yalnız olmadığını ve tüm Işıktan Gelenlerin arkasında durduğunu anlayacak. Bu şekilde Tenebrislerden kimse onu aşağılayıp ezmeye kalkışamazdı.

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now