(36) Veda.

110K 9.6K 44.9K
                                    

Bu son olsun mu? Son bakış, son bir gülüş ve son öpücük.

Bir insan hem bu kadar suçlu hemde bu kadar masum olabilir mi? Savcı öyleydi evet aynı anda her ikisiydi. Her şeyi başlatan olacak kadar suçlu hiçbir şeyden haberi olmayacak kadar da masum. Onun için farklı bir intikam planım yok çünkü o zaten hakkettiği cezayı yeterince çekiyordu. Suçluydu çünkü beni bitirdi, masumdu sebebi ise bana olanları son ana kadar hiç bilmedi. Ablasını korumak istemişti herkes gibi o da sevdiği birini korumak için bulduğu tek çözümü hayata geçirmişti. Onun yaptığı planda onun bakış açısıyla kimse zarar görmemişti ki? Klan liderleri Afra'yı istiyordu o da ablasını korumak için herkes onu unutana kadar Afra'yı saklamayı uygun gördü. Bir takas ne kadar kötü olabilirdi ki? Takası yapacağı bebek zaten ölü doğmadı mı? Savcı o bebeğe fazladan yirmi dört yıl gibi bir yaşam verilmesini sağlamıştı hepsi bu. Evet bu onu suçlu kılan şeylerdi ama olayları onun açısından bakınca ortaya bunlar çıkıyor suçu bile bir ihanete dönüşmüyordu. Ve masumdu hayır olanlara tek taraflı bakarak bana olanlar için onu suçlayamam çünkü yaratığı hiç bilmedi. Ruhumu bedenime mühürlerken benimle birlikte sürgünden firar eden bir canavardan habersizdi. Yirmi dört yıl gibi bir yaşamı hediye ettiği o bebeğin canavar yüzünden hergün ölmekten beter olacağını bilmiyordu. Hayır ona duyduğum derin aşk yüzünden Savcı'nın günahlarını örtüp onu kendi içimden masum çıkarmaya çalışmıyorum. Belki farklı biri olsaydı bunu yapardı veya tam tersi yaşadığı her şeyin suçlusu olarak onu görürdü. Ancak ben zekasıyla ön planda olan bir ırktan geliyorum incinen duygularım sıradan insanlar gibi onu suçlu çıkarmak isterken, her açıdan durumu değerlendiren mantığım buna izin vermiyordu.

Hâl böyle olunca ondan çok ağır bir intikam almak ona haksızlık olmaz mıydı?

O bebeğin yıllar sonra genç bir kadına dönüşüp ona gelmesi intikamların en büyüğü değil miydi? O kadına delici aşık olması azapların en büyüğü değil miydi?

Ben Oyunbaz doğam yüzünden Meliz hatta canavarın bile hakkını teslim ederken kendi sevdiğim adama karşı acımasız olamam.

Savcı yaptıklarının bedeli olarak bu gece benim kaybımı yaşayacaktı bu onun için tüm cezalardan daha ağırdı.

Attan inerek ona doğru yürürken o da bana doğru geliyordu. Aslında infazımdan sonra hiç uyumadı değil mi? Ela gözlerindeki o keder bir tek onu yakmıyor. Gözlerinin altında gölgeler oluşan o karaltıları sevmedim. Bakışları bile canlılığını yitirmiş gibiydi. Aramızda sadece bir adım kalarak ikimiz de durunca bana olan özlemini solumak günlerdir çektiğim tüm acıların üzerine şifaydı. Gözleri saçlarımı incelerken ruhundaki beğeni yüzüme değen bakışlarıyla katlandı. Beslendiğim için yeniden doğmuş gibiydim eski halime meftun olmuşken bu yeni halim onun için karşı konulmazdı. Beslendiğimi anlamıştı. "Aynısın ancak değişmiş gibisin." Bakışları gözlerimde durunca belkide en uzun baktığı yer gözlerimdi. "Bir tek gözlerine değmemiş yabancı bir his." Her defasında uzun uzun gözlerime bakardı biliyorum fazla anlamsız ama sanki en çok gözlerimi seviyordu.

"Beni hiç özlemediniz mi?"

"Ruhumu solurken bu söylediğine inanıyor musun?"

"Ama hâlâ bana sarılmadınız yoksa bunun için de evlenmemiz mi gerekiyor?"

"Bunun için tüm haklarımı daha sahip olmadan tükettim." Tüm neşem kaybolurken sanırım bu tavrının sebebini anladım. Gerçekleri bildiğimi artık öğrenmişti ondan nefret ettiğimi düşündüğü için çok istese de aramızdaki son adımı kapatmıyor. Bana yaptığı şeyden sonra onun yakınlığından rahatsız olacağımı hatta belkide tiksineceğimi düşünüyordu değil mi?

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin