(9) Kazara Ayin.

97.2K 9.3K 16.6K
                                    

"Felaketim olacakmış gibi gel ki sana olan beklentilerim azalsın. Öyle bir gel ki bu yıkımın içinde gözlerim seni arasın. Rızamı almadan çat kapı çık gel, gel ki bu bekleyiş sona ersin."

Bir cesaretle içine girdiğim kulübenin akıl almaz virane haline bakıyordum. İçi dışından daha beterdi. Tuvalet iğrenç, mutfak tamamen kullanılmaz bir haldeydi ve dolapları kırıktı. Gıcırdayan ahşap fayanslar sökülmüş, üstelik mobilya diye bir şey yoktu. Omuzlarım çöktüğünde dizlerimin üzerine düşerek dolan gözlerimi engellemeye çalıştım. Başımı yukarı kaldırıp ağlamamak için derin derin nefesler alırken perişan bir haldeydim. Başıma gelen onca sıra dışı olay sinirlerimi bozduğu için ağlamamak için direndim. Yalnız hissediyorum, her zamankinden daha fazla yalnız.

Üzerimde o kadar çok sorumluluğun yükü vardı ki belki de bir desteğe ihtiyacım vardı. Bana yapabileceğimi, güçlü olduğumu hatırlatan bir desteğe ihtiyacım vardı. Doğa vardı ama benim Itır'a ihtiyacım vardı. Kardeşim yanımda olup dayan derse hizmetçi olmaya bile dayanırım. Ancak öz kardeşim yanımda değil karşımdaydı. En başta Itır yıkılmamı isterken burada nasıl hayatta kalacağım?

"Yapabilirim." Özgüvenime ağır bir darbe almış olabilirim ama bu beni yıkamazdı. Yıkmamalıydı. "Yapabilirim ve yapacağım!"

Kendimi toparlayıp ayağa kalktığımda sinirden güldüm. Benim hep kendime söylediğim bir şey vardı; beni ben yapan zengin bir ailede doğmam değil, olduğum kişiydi. Yoksul bir ailede doğsaydım bile bir şekilde en dipten başlayıp yükseklere çıkacak biriyim. Evet, yapabilirim çünkü kimse inanmasa bile ben kendime inanıyorum. Bir şeyler yapmalıydım, böyle kaderime boyun eğip bir köşeye sinecek biri değilim. Bir şeyler yapmalıyım ama ne?

"Belki de Oyunbazların çağını yeniden başlatmalıyım?" Olabilir mi? Bu gerçekten mümkün mü? Aklıma gelen çılgınca fikir beni korkudan dehşete düşürmüştü çünkü böyle bir şey mümkün olsa Oyunbazları geri getirmeyi deneyeceğimi biliyorum. Burada hak ettiğim saygıyı görmek istiyorsam belki de bunu denemeliyim. Oyunbazlar şaha kalktığında bakalım yine beni bu harabeye atacaklar mıydı?

Zamanı var, aklımdakileri tek tek gerçekleştirmemin zamanı vardı.

"Belki de imkânsız değildir." Kalbim büyük bir coşkuyla hızlanırken koşarak kulübeden çıktım. Her şey bitmemiş olabilir mi?

Diğer kulübeleri geçince Doğa'nın kapısının önünde durup yumruklamaya başladım. "Doğa aç şunu!" Aklımdakileri onunla paylaşmalıydım çünkü planımda Doğa çok önemli bir faktördü.

"Geliyorum!" Kapı açılınca elindeki temizlik beziyle dışarı çıkan kıza göz devirip içeri girdim. "Bu kadar hızlı uyum sağladığına inanamıyorum." Kulübeden içeri girince kendimi onun oturma salonunda buldum. Eşyalar eski görünüyordu ama benim kulübeme göre daha sağlam ve temizdi. Bu haksızlık.

"Biri var!" Odanın içinde öne ve arkaya doğru hızlıca gidip gelirken düşüncelerimi toparlayamıyorum. "Doğa çok güçlü bir Oyunbaz var. Efsun'un dediği gibi hepsi canavara dönüşmedi ya da köle olmadılar. Hafız gibi güçlü bir Muhafızı sıradan köle bir Oyunbaz ölümün eşiğine getirmiş olamaz. Ormanda Hafız'ın hayatını kurtardığımda ona yapılan büyüyü gördüm. Tanrım, korkunçtu. Tüm gün bana acı verecek kadar güçlüydü! Demek istediğim biri varsa neden birden fazlası olmasın?" Eğer tahminlerim doğruysa eğer Araftaki ırkların Oyunbazlarla olan savaşı asıl şimdi başlıyor olabilir.

O savaşın fitilini seve seve yakarım.

"Yani?" Kanepeye oturup bıkkınlıkla bana bakıyordu. "Varsa ne olmuş Elzem?" Ne? Şaka mı bu?

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now