(40) Asıl Suçlu Kim?

85K 8.7K 20.8K
                                    

Doğa, bazen hâlâ neden akademide kaldığını sorguluyordu. Burada onu tutan hiçbir şey yoktu. Hayatı bir cehenneme dönüşmüşken tüm bu işkencelere neden katlanıyordu ki? Elzem, ölmüştü ve diğer iki Kalkan gitmişken burada yalnız başına kalmıştı. Hepsi bu kadar da değildi, çünkü bir de Asil ile olanlar vardı. Afra'nın telkini yüzünden Asil'e en kötü şekilde evli olduğunu söylemişti ve Asil, artık Doğa'nın yüzüne bile bakmıyordu. Hayır, nasıl yaptı bilmiyor ama Asil, Afra'nın onu telkin etmesini engellemiş olmalı ki Doğa'yı unutmamıştı. Evet, Doğa'yı hâlâ hatırlıyordu, ama olanlardan sonra unutmuş gibi soğuk davranıyordu. Doğa'yı gördüğü yerde yolunu değiştirecek kadar ona karşı ilgisizdi. Hani bazen olur ya biri size karşı hep sevgi doludur. Nereye baksanız oradadır ve her daim siz istemeseniz bile yanınızdadır. Bir şekilde sizi kendisine alıştırmıştır ve bir anda her şey tersine dönüyor. Artık o yoktur ve siz, bıraktığı boşluğu yaşamaya başlıyorsunuz.

Bunları düşünerek temizlik kovasıyla Asil'in odasına girmek üzereyken, Elif kahyaya küfretmek istiyordu. Asil ile olan tartışmalarını öğrendiği için her gün bilerek Asil'in odasını temizleme işini Doğa'ya veriyordu. Asil, Doğa'nın canını yaktıkça, sadist kahya bundan zevk alacaktı. Son bir haftadır odasını temizlerken Asil'e yakalanmamıştı, umarım yine şansı yaver giderdi. "Lütfen içeride olmasın..." Derin nefes alarak kapıyı açacaktı ki, daha Doğa bunu yapmadan kapı açıldı ve bir genç kadınla karşılaştı. Bu kadının Asil'in odasında ne işi vardı?

Sarışın kadının buradaki Tenebrisli öğrencilerden biri olduğunu biliyordu, çünkü onu daha önce birkaç kez görmüştü. Kadın önce Doğa'nın elindeki kovaya baktı ve hemen sonrasında kibirli bir gülümseme takınıp odadan çıkmıştı. Doğa'nın içi kırgınlıklarla dolarken, yine de işini yapmak için odaya girmişti. Kapıyı sertçe kapatarak odanın içine doğru yürürken, "Yavaş kapat şunu Yaren!" diyen Asil'in sesini duydu. Yaren mi?

Üzerinde pantolon dışında hiçbir şey olmayan adam, dolaptan kendisine kıyafet seçtiği için sırtı Doğa'ya dönüktü. "Kapıyı kapatan Yaren değildi!" Doğa farkında olmadan sesini yükseltince, neden sinirli olduğunu bile bilmiyordu.

Asil ona doğru dönünce Doğa, aynı sinirle dağınık yatağı gösterdi. "Kusura bakmayın rahatsız etmek istememiştim. Gerçi Yaren gittiğine göre rahatsız edilecek bir durum da kalmamış görünüyor." Saat sabahın yedisiydi ve bu saatte derste olmak yerine hâlâ odasında olduğuna göre ne halt yediği ortadaydı. "Yaren tüm gece odandaydı değil mi?"

Asil tam şu anda onu öldürebilirdi! Son olanlardan sonra bu kadın hangi akla hizmet ondan hesap soruyordu? "Bu seni ilgilendirmez, şimdi çık dışarı." Günlerdir onu görmemek için elinden geleni yapıyordu ve Doğa'yla aynı odada olmaya tahammül edemiyordu.

"Ben neden çıkıyormuşum?" Doğa yürüyüp dağınık yatağa yaklaştı ve yorganı yere attı. "Bana bu odayı temizlenmem söylendi ve işimi yapmadan bir yere gitmiyorum." Eliyle kapıyı gösterdi. "Sen çık dışarı!" Neden bağırarak konuştuğu hakkında en küçük bir fikri yoktu.

Asil iyice sinirlenmeye başlarken, hemen arkasında duran dolabın kapısını kırarcasına kapattı. "Burası benim odam ve odamdaki bir hizmetçi ben ne dersem onu yapmak zorunda!"

"Benimle düzgün konuş Asil Kılıç, aksi takdirde sonuçlarına katlanırsın!" Burada sinirli olan sadece o değildi ve kendi iyiliği için Doğa'nın üzerine gelmemeliydi.

"Demek sonuçlarına katlanırım öyle mi?" Kaşlarını çatan adam, hızlı adımlarla yatağın etrafından dönerek Doğa'nın üzerine yürüdü. "Sen daha bana ne yapabilirsin ki!" diye bağırdı. Ona vereceği en büyük zararı zaten vermişti, bu saatten sonra yapacağı hiçbir şey canını yakamazdı.

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now