(6) Parazitler.

99K 9.4K 11.9K
                                    

"Farkına varamadığım her şeyin farkıyla yüzleşmek ne acı."

Bana doğru dön demişti ama buraya dilenmek için gelmişken bu hiç kolay değildi. Ancak onca yolu bu soğukta boş yere gelmiş olamam, bunun bir karşılığı olmalıydı. Bu yüzden derin nefesler alarak yavaşça ona doğru döndüm. Hiç kıpırdamadan beni izlediğini hissediyorum. Utanç duygumu bir kenara itip başımı kaldırdığımda beni karşılayan karanlık gözleri olmuştu. Bir yırtıcının soğukkanlılığını taşıyan gözleri beni izlerken tepkisizliğimi korumakta güçlük çektim. Bakışlarındaki bu hissizlik soluğumu kesiyor, beni tedirgin ediyordu.

Bana baktıkça yüz hatlarındaki sertlik daha fazla göze çarpıyor, insanı rahatsız ediyordu. Siyah saçlarının üzerine yağan kar, kısa saçlarında beyaz simler gibi görünüyordu. Saçlarına düşen kar tanecikleri yüzündeki sert ifadeye rağmen ona muazzam bir görüntü katıyordu. Geniş omuzlarını saran kazağı heybetli vücudunu gözler önüne seriyordu. Benim aksime pek üşüyormuş gibi görünmüyordu. Uzundu, başımı yukarı kaldırıp ona bakmama neden olacak kadar uzundu. Ancak benden daha yaşlı değil gibiydi.

Bu kadar yakışıklı olması bu geceki en büyük şanssızlığım çünkü çirkin birinden para istemek daha kolay olurdu. Şu ana kadar burada sadece iki erkek görmüştüm ve her ikisi de kendi dünyamda daha önce görmediğim bir güzellikteydi. Onları böylesine yakışıklı yapan şey ölümsüz olmaları mıydı? O iblis burası için ölümsüzlerin dünyası diye bahsetmişti. Ne yani, insanlar burada kolay kolay ölmüyor mu?

Gözleri önce uzun uzun yüzümde oyalandı, daha sonra da hiç gizleme çabasına girmeden bariz bir şekilde vücudumu izledi. Soğukta deli gibi titreyen bedenimi, ısınmak için kendime sardığım kollarımı ama en çok üzerimdeki ince kıyafetlerime bakıyordu. "Bu hava için yanlış bir kıyafet seçimi değil mi?" Konuştuğunda ses tonu kulaklarımda hoş bir melodi bırakıyordu. Sadece görünüşü değil ses tonu bile etkileyiciydi.

Ruhunda soluduğum bu şey şehvet mi?

"Her zaman doğru seçimlerde bulunmam." Eğer öyle olmasaydı burada olmazdım.

"Olabilir." Bana doğru gelince kontrolüm dışı geriye doğru attığım adımlar onu durdurdu. "Seni benim kapıma getiren sebep ne Oyunbaz kız?" Oyunbaz kısmına bilerek vurgu yapmıştı ve bununda tek bir sebebi olabilir. Ne yani daha önce hiç görmediğim biriyle düşman mıyım? Bu saçmalık çünkü onu ilk kez görüyordum. Ah tabi ya! Şu düşman ırklar olayı değil mi?

Acaba hangi ırktan geliyordu?

Şu ana kadar boynunda ya da bileğinde herhangi bir dövme görmedim. Ayrıca Oyunbazlardan olduğumu nasıl anladı? Büyük harflerle alnımda yazmıyor ya. "Be-ben..." Çenem titrediği için kekeleyince derin nefesler alarak titrememi kontrol etmeye çalıştım. "Öncelikle bir konuda anlaşalım kesinlikle bir dilenci değilim," diyerek konuya hızlı bir giriş yaptım. "Hatta geldiğim yerde oldukça zenginim." Birazdan isteyeceğim şeye zemin hazırlıyordum.

Tek kaşını alay edercesine yukarı kaldırdı. Gözleri bir kez daha üzerimdeki ince kıyafetlerimi bulmuştu. "Gerçekten çok varlıklı olmalısın hatta bu soğukta böyle giyinmek de zenginliğinin bir göstergesi, değil mi?" Hadi ama ben isteyeceğim şey için bir zemin hazırlamaya çalışırken bu söyledikleri hiç olmadı.

Onu bir daha görmeyeceğin için lafı dolandırmadan doğrudan isteyeceğim. "Pekâlâ." Kolumu kaldırıp elimi her ikimizin arasına uzattım. "Siz inanmıyor olabilirsiniz ama bugüne kadar kimseden bir şey istemeyecek kadar maddi durumum hep iyiydi. Bunu yapmak benim için gerçekten çok zor lakin üşüyorum, açım ve paraya ihtiyacım var. Bana biraz borç para verir misiniz?" Evet böyle söyleyince daha az utanç duyuyorum.

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Where stories live. Discover now