Bölüm 1

120K 4.7K 253
                                    

Genç kadın topuklusundan çıkan sesler eşliğinde davetli olduğu galeriye giriş yaptı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Genç kadın topuklusundan çıkan sesler eşliğinde davetli olduğu galeriye giriş yaptı. Patlayan flaşlara gülümseyen Azra, uzun elbisesiyle dikkatli bir şekilde yürüyordu. Kahve saçlarını her zamankinden farklı yaparak kıvırcık hale getirmişti. "Azra Hanım galerideki resimleri size göstermek için eşlik etmek isterim" diyerek yanında beliren adama göz gezdiren Azra başıyla adamı onaylayıp gülümsedi. Bir buz patencisinin resim galerisinde işi olmazdı ancak Azra resimleri incelemeyi seven bir kadındı.

Genç kadın ilerlemeye başladı. Etrafta birçok tanıdığı kişi vardı. Gülümseyerek yoluna devam eden Azra, yeşil gözlerini duvarda asılı duran tablolara dikti. Mavinin ve siyahın yoğun olduğu tablo içini karartırken diğer tabloya geçti. Beyazın saflığının kullanıldığı diğer tablo Azra'nın çok daha hoşuna gitmişti. "Tabloyu beğenmiş gibisin." diyen ses ile arkasına döndü Azra. Arkadaşı Tarık gülümseyen bir yüz ile kadının yanına geldi. "Evet huzur veriyor." diyen Azra gülerek Tarık'a bakıyordu.

Tarık ve Azra beraber konuşarak ilerlemeye başlamışlardı. "Birkaç hafta sonra gidiyorum." diyen Azra'ya "Ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğinden eminim." dedi Tarık. Genç kadın iç çekti. "Çok beğendiğim bir söz var Tarık. Eğer bir şeyi yapmaya cesaret edersen lider sen olursun." dedi Azra ve devam etti.

"Bu işe on yılımı verdiğimi biliyorsun" diyerek sustu. Genç kadın çocukluğundan beri kaydığı buz patenini, 14 yaşından bu yana profesyonel olarak yapıyordu. Bu çabasının ödülünü alma vakti gelmişti. İki arkadaş konuşarak yollarına devam etti.

Genç adam elindeki kalemi bırakıp iç çekerek arkasına yaslandı. Yazacak ilgi çekici olaylar bulamıyor oluşunu neye bağlaması gerektiğini bilmiyordu. Sandalyesinden kalkıp etrafa bakmaya başladı. Çalışan arkadaşları haber bulmak için gitmişti. Ceketini alarak ofisinden çıkan Erkam yavaş adımlarla merdivenlere yöneldi. Işıkların çoğu kapalıydı.

Büyük binadan çıkıp arabasına ilerleyen Erkam birden gördüğü çalışan arkadaşı ile "Rıfat ne yaptın?" diye bağırarak soru sordu arkadaşına. "Bomba gibi bir haber yakaladım hemen yarına yetişmesi gerek!" diyerek arkadaşına güldü Erkam. Arabasına binerek yola çıkan genç adam güvenliğe selam vererek binadan ayrıldı.

✨✨✨

Azra iyice yorganına sarınıp uyumaya devam ederken odasının kapısının aniden açılması ile gözlerini açtı. "Ne oluyor?" diyen genç kadın yatakta doğrulup ablasına baktı. Uykulu gözlerini ovuşturdu.

"İşte buna çok kızacaksın." diyen Elif elindeki gazeteyi Azra'ya uzattı. Azra dağınık saçlarını karıştırarak gazeteye bakmaya başladı.

Küçük gözleri birden büyüyerek gazeteye bakmaya başladı. "Bu ne?!" diyerek ablasına bakan Azra hızlıca yataktan kalktı. "Bu haberi kim yapmış?" diyerek dolabını açıp hızlı bir şekilde kendine kıyafet çıkarıp ablasına baktı. "Rıfat Başalp diye biri" diyen Elif cebinden çıkardığı ufak kağıdı gazetenin üstüne bıraktı.

"Ablan sana çalıştığı yerin adresini ve ofis numarasını da buldu. Kolay gelsin güzelim." diyen Elif ayağa kalkıp odadan çıktı. Azra çıkan habere tekrar göz atıp iç çekti. Magazin habercileri kesinlikle yalan haber yapmayı seviyordu.

Azra seçtiği kıyafetlerini giyip saçlarını aceleci bir şekilde tuttu. Aynada kendisine bakıp çantasını ve adresi alan genç kadın sessizce evden çıktı. Arabaya binerken Tarık'ı arayan Azra arkadaşına karşı mahcup hissetmeden edemiyordu. "Tarık" diyerek sözüne devam etti. "Haberler için özür dilerim. Emin ol bu sorunu çözeceğim. Nişanlına özrümü ilet." dedi Azra üzgün bir sesle. Bir yandan da arabasını çalıştırıp yola çıktı.

Tarık ile uzun zamandır arkadaştı. Şimdi bu arkadaşlığın zedelenmesine engellemeliydi. Üstelik arkadaşı nişanlıydı ve bu başka bir sorundu. Tarık'ın nişanlısı kesinlikle bu haberi olay haline getirecekti. Azra iç çekerek gaza bastı. Bu haberi yapanı öldürecekti.

Genç adam yine erkenden gelmiş spor yazısını yazmak için uğraşmaya başlamıştı. Erkam sıkılarak kendi ofisinin hemen yanındaki ofise geçip Rıfat'ın ofisine girdi. Dünkü bomba haberi merak etmiyor değildi. Üstelik Rıfattan yazısı için ilham alabilirdi. Bugünkü haberlere bakamamıştı ve yaptığı haberi de görememişti. İç çekerek masada duran fotoğraflara bakan Erkam koltuğa oturup arkasına yaslandı.

Fotoğraflarda gülen bir kadın ve yanında uzun boylu adam vardı. Erkam dikkatlice fotoğraflara baktı. Hepsi farklı yerlerde çekilen fotoğraflardı. Gülerek arkasına yaslandı. Magazin haberi yazmak kolay olmalıydı. Spor yazarı olmayı kolay sanıyordu ancak Erkam çoğu kez zorlanıyordu. Rıfat'a bakınca magazinci olmanın kolay olduğunu düşünmeye başlamıştı. Erkam kalkmaya hazırlanırken hışımla açılan kapı ile bakışlarını kapıya sabitleyip karşısındaki kişiye baktı.

Azra bakışlarını koltukta oturan adama yöneltip sinirli bir şekilde konuşmaya başladı. "Siz kim oluyorsunuz?" diyerek söze başlayan kadının yeşil gözleri alev almıştı.

"Yaptığınız haberin farkında mısınız? Nasıl böyle yalan bir haber yaparsınız?" diyen kadına bakarak ayağa kalktı Erkam. Konuşmak için hazırlanırken karşısındaki kadın buna izin vermeyerek devam etti.

"Sizi şikayet edeceğim. Pişman olacaksınız! İşinizi kötüye kullanıyorsunuz!" diyen kadın elindeki gazeteyi masaya atıp geldiği gibi sinirli bir şekilde kapıyı kapatıp gitti.

Erkam şaşkınca kapıya bakıp "Ne oluyor lan?" dedi kendi kendine. Az önce tanımadığı biri tarafından azarlanmıştı. Kadın konuşmasına bile izin vermemişti. Masadaki gazeteyi alıp habere bakan Erkam az önce baktığı fotoğraflardaki kadının haber yapıldığını anladı. İç çekerek manşeti okudu Erkam.

"Azra Solmaz'ın Yeni Aşkı" yazısı ile az önceki tepkiye hak verdi. "Rıfat ne yaptın sen?" diyerek mırıldanan adam ofisten çıkarak kendi ofisine girdi. Masadaki telefonunu alıp arkadaşını aradı.

Azra sinirli bir şekilde binada ilerledi. Ne kadar bağırırsa bağırsın siniri geçmiyordu. Bu gazeteciyi kesinlikle pişman edecekti. İnsanların özel hayatları ile oynamak kötü bir şeydi. Üstelik berbat hissettiriyordu. Birkaç kişiye müdürün odasını soran Azra, kapıda gördüğü büyük 'Müdür' yazısıyla birlikte aceleyle odaya girdi. Müdür şaşkınca odasına giren kişiye bakıyordu. "A-Azra Hanım" diyen adama "Sizinle konuşmam gerekiyor müdür bey" dedi Azra kapıyı kapatıp. Bu işle menajeri ya da bir başkasının ilgilenmesini istememişti. Bizzat kendisi ilgilenecekti.

Rahat koltuğa oturan genç kadın ciddi bir yüz ifadesine bürünmüştü.

Erkam rahat bir tavırla gelen Rıfat'a baktı. Ellerini cebine sokmuş şeker yiyordu. "Rıfat! Gelsene buraya!" diyerek ofisine giren Erkam, masasına dayanıp Rıfat'ın gelmesini bekledi. Rıfat geldiğinde kapıyı kapattı. "Ne yaptın lan sen?" dedi Erkam.

Rıfat rahatlığını bozmadan "Ne oldu Erkam?" dedi. Genç adam sinirini kontrol altına almaya çalışıp "Haber yaptığın kadın geldi. Bağırdı ve gitti" dedi. Ve ekledi. "İnsanların özel hayatlarıyla ilgili yalan haber yapamazsın." dedi Erkam.

Rıfat konuşmayı umursamıyordu. Bu davranışlarından belliydi. Erkam'a göre babasının müdür oluşuna güveniyordu.

Genç adam tam ağzını açıp konuşmaya devam edecekken aceleyle odaya giren müdür ile söyleyeceklerini içine attı. "Rıfat Bey odama gelin" diyen müdür sinirli duruyordu.

Adam rahat bir şekilde odadan ayrılırken Erkam, masadaki gazeteye bakarak iç çekti.

O sırada Azra binadan ayrılıyordu. Erkam birden spor köşesine yazmak için ilgi çekici bir konu bulduğunu düşündü. Gazeteler yarın çok daha farklı şeyler yazacaktı.

Kanatlı DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin