Bölüm 3

74.8K 3.5K 293
                                    

Genç kadın yavaşça bacağını tutup *Y dönüşü yapmaya başladı. İnce buzun üzerinde bir kuş gibi süzülmek harika bir duyguydu. Azra'ya kendini özgür hissettiriyordu. Normal kaymaya başlayan Azra, boş pistte istediği gibi bir antrenman gerçekleştiriyordu.

Kendisine uzatılan havlu ile yavaşça duran Azra havluya uzandı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendisine uzatılan havlu ile yavaşça duran Azra havluya uzandı. "Nasıldı?" diye sordu antrenörüne. "Güzel ama daha fazlasını yapabilirsin Azra. Sen bundan fazlasısın" dedi antrenör. Genç kadın gülümsedi. "Bu daha ısınma hareketleri hocam biliyorsunuz" dedi neşeyle. Su içmek için oturan Azra su şişesini eline aldı.

Elinde olmadan bazı şeyler düşünmeye başladı. Gazeteci adamdan özür dilemeli miydi? Azra kaba bir kadın değildi. Ancak adamları karıştıracağını nereden bilebilirdi? İç çekerek suyu kafasına diken Azra umursamamaya çalıştı. O adamı bir daha görmemeyi diledi. Ancak hiçbir şey istediği gibi gitmeyecekti.

Erkam spor haberlerini dinlemekle meşguldü. Müdürün Rıfat'ı bir süreliğine uzaklaştırdığını duymuştu. Bu yüzden etraf oldukça sessizdi. Herkes işiyle uğraşıyor, doğru haberler bulmaya çalışıyordu. Erkam'ın aklındaysa çok daha güzel bir haber vardı. Azra Solmaz ile röportaj yapmayı planlıyordu. Ancak genç kadına bir türlü ulaşamıyordu. Şimdilik bu haberden vazgeçmek zorundaydı. Farklı bir haber olacağı kesindi. Sormak istediği, merak ettiği birçok soru vardı. Ve genç kadının da hakkında çok fazla röportajı yoktu. İç çekerek spor haberlerini dinleyip önündeki haber yazılarına bakmaya devam eden Erkam, fikrinden bir türlü vazgeçemiyordu.

Azra hocasıyla birlikte antrenmandan çıkarken gördüğü ablası ile antrenörüne veda etti. "Abla?" dedi şaşkınca genç kız. Elif genelde onu ziyarete gelmezdi. "Bin bakalım arabaya." diyen Elif çoktan kapıyı açıp oturma pozisyonunu almıştı. Azra direksiyona geçip çantasını arka koltuğa bıraktı.

"Seni buralara kadar getiren ne?" diye sordu emniyet kemerini bağlarken. Elif açık sözlü bir şekilde "Erkam Akınay." dedi.

Azra gözlerini büyümüş bir halde ablasına döndü. "Ne?" diyerek şaşkınlığını belli etti. "Sus ve arabayı gazeteye doğru sür." dedi rahat bir şekilde Elif. Azra kaşlarını çatıp arabayı çalıştırdı. Ablasının aklından neler geçiyordu? Sonunda rezil olan taraf olacaktı.

"Neden gazeteye gidiyoruz? Aklında ne var abla?" diye sordu Azra. Soruları hızlı bir şekilde sormuştu. Elif iç çekerek "Sadece şu gazeteciyi merak ettim." dedi. Ancak yüzünde garip bir gülümseme vardı. Azra bu gülümsemeyi görse yolunu değiştirirdi.

Genç kadın başını olumluca salladı. "Pekala. Erkam Bey'i sana gösterme vakti geldi." dedi Azra istemeyerek. Bir daha o adamı görmeme kararı almışken şimdi ablasıyla ayağına kadar gidiyordu. Gerçekten verdiği kararları yerine getiren bir kızdı. Gazete binasının önüne geldiklerinde Azra arabayı park edip binaya doğru baktı. Gözüne ilişen adama bakıp "İşte orada" dedi ablasına. Elif camdan dışarıya bakmaya başladı.

Kanatlı DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin