Kanatlı Düşler

Bölüm 16

Azra antrenmandan sonra suyunu içerken üzerinden birkaç hafta geçmesine rağmen hala daha Erkam'ın ailesi ile tanıştığı anı düşünüyordu. Sevgilisi ona kesinlikle büyük bir sürpriz yapmıştı. Ve bu sürpriz bazen Azra'nın rüyasına bile giriyordu. "Görüşürüz Azra" diyen diğer buz patenci arkadaşlarına el salladı ve eşyalarını topladı.

Saçını dağınık bir topuz yapıp giydiği eşofmanlarıyla arabasına doğru yürüdü. Erkam ile arası öncekinden daha iyiydi. Aralarındaki güvenin güçlendiğini hissedebiliyordu. Azra, adam için çabalamaktan memnundu. Ancak habersiz yaptığı tanışma olayının intikamını almalıydı. O gün yemek yiyip, iyi anlaşmış olsalar da bunun tam tersi de olabilirdi. Azra geçirdiği şokla saçmalayabilirdi. Hatta saçmalamış bile olabilirdi. Aileler için ilk izlenimini önemli olduğunu biliyordu.

Azra aklına gelen anlık fikirlerle arabasına bindi. Şimdilik bu konuyu kapatsa iyi olurdu. Günün geri kalanında fotoğraf çekimi vardı. Dikkatini bir süreliğine işine vermeliydi.

Elif hemen yanında araba süren Melih'e bakışlarını dikmişti. Genç adam bir haftalığına izne ayrılmıştı. Havalar ısınmaya başlamış, Elif için sevdiği mevsim gelmişti. "Daha ne kadar var?" diye sordu sabırsız davranarak. Melih mavi gözlerini tam karşısına dikmişti. Dikkatle yola bakıyordu. Melih "Biraz daha var. Molaya ihtiyacın varsa duralım." dedi anlayışla.

Elif başını olumsuzca salladı. Molaya ihtiyacı yoktu. Melih bu hareketle gaza basmaya devam etti. Birkaç günlük tatil iyi gelecekti. Elif ile gezecek olmak onu heyecanlandırmıyor değildi. Bir hafta öncesinden ayarladığı otele şimdi gidiyorlardı. İlk kez birlikte bir yerde kalacaklardı. Elbette ayrı odadaydılar. Ancak tüm gününü Elif'e vermek ve Elif'in tüm gününe sahip olmak Melih için hayal edilen bir olaydı. Şimdi bu gerçekleşecekti. Sabahtan beri genç kadının yanındaki koltukta oturması bile genç adam için mutluluk kaynağıydı.

Her ilişki de bir taraf daha çok çabalardı. Bu ilişki de Melih kesinlikle daha baskındı. Yine de Elif son günlerde daha öncesine göre sözünü daha çok dinliyor ve fazla inatçılık etmiyordu. Bu genç adamın gözünde bir ilerlemeydi.

Elif, Melih'i çok fazla yormayacağına karar vermişti. Bir süredir daha itaatkardı. Ve içindeki sevginin arttığını hissedebiliyordu. Eskiden aşık olduğu zamanlarda dönmüş gibiydi. Ancak bu sefer korkuyordu. Eskisi gibi aldatılıp fark edememekten, ihanetten korkuyordu.
Derin bir iç çekip Melih'e doğru baktı. Genç kadının ona güvendiğini fark etmesi çok uzun sürmedi.

Erkam yavaş adımlarla ilerleyip aradığı odayı bulmaya çalışıyordu. Tüm odalardan içeriye bakış atıyor, sonrasında ilerlemeye devam ediyordu. En sonunda istediğini bulunca yüzündeki gülümseme izlemeye değerdi.

Azra dergi çekimleri için poz verirken Erkam onu izlemezse olmazdı. Fotoğrafçının erkek olması genç adamı az da olsa rahatsız ediyordu. Yine de buna saygı duyması gerektiğini biliyordu. Azra sevgilisini gördüğünde şaşkınlıkla "Erkam!" dedi.

Fotoğraf çekindiğini unutarak sevgilisinin tam karşısına gitti. "Burada ne yapıyorsun?" diye sordu. Üstünde kendisine verilen sporcu kıyafetler vardı. "Fotoğraf çekiminden sonra bir röportaj yapabiliriz diye düşündüm."

Azra gülümseyerek sevgilisine bakarken Erkam da ona bakıyordu. Aniden "Azra Hanım devam edebilir miyiz?" şeklinde gelen soruyla Azra kendine geldi. Çekimde olduğunu unutmuştu. Bu adamı görünce her zaman aklı karışıyordu.

"Ah özür dilerim." diyerek tekrar diyerek tekrar yerine geçen Azra sevgilisine bakmamayı başarırsa poz verecekti. Erkam kesinlikle dikkatini dağıtıyordu. Genç adamsa bunun farkındaydı. Ve bu hoşuna gidiyordu. Azra'nın dikkatini sadece onun dağıtması Erkam'ın içinde kıpırdamaya neden oluyordu.