Bölüm 10

45.6K 2.3K 109
                                    

Azra kapının önünde sabırsızlanıyorum bekliyordu. Erkam'ın işlerinin bu kadar yoğun olduğunu bilmiyordu. Ona göre en yoğun kişi kendisiydi. Şimdi ise Erkam ona en yoğun kişi gibi geliyordu. Gazeteciliğin böyle olduğunu hiç düşünmezdi. En sonunda beyaz gömleği ile sade bir şekilde yanına gelen Erkam "Özür dilerim. İşler bir türlü bitmedi." dedi gülümseyerek. "Önemli değil" dedi Azra.

Bekletenler her zaman kadınlar olmazdı. Arabaya binip Erkam'ın da arabaya binmesini bekledi. Birlikte yemek yiyip akvaryuma gideceklerdi. Zaman geçirmek için akvaryum en iyi yerdi. Daha doğrusu internette öyle yazıyordu. Azra internette sevgililerle ilgili birçok şey arıyordu.

Akvaryuma giden çiftler oranın romantik olduğunu yazmıştı. Genç kadın bu yorumlara aldanıp orada gezmek istediğini Erkam'a iletmişti. Şimdi gezecekleri gün gelmişti. Azra kıyafetine çok özen göstermişti. Sade ve güzel olmuştu. Aynı zamanda bugün ablası içinde özel bir gündü.

Zorla verdiği sözünü tutması gerekiyordu. Elif gitmek istemese de Melih'in yapacağı yemekten yemek için Melih'in evine gidecekti. Azra ablasının yüzünü hatırladıkça gülüyordu.

Genç kadıb aşağıda bekleyen arabaya bakıp duruyor, aşağıya inmeye çekiniyordu. Bir adamla bir evde yemek yemeyeli uzun zaman olmuştu. Şimdi içinden gitmek gelse bile nasıl davranması gerektiğini düşünüp duruyordu.

Bir süre sonra telefonu çaldığında irkildi. Arayan Melihti. Dudağını ısırırken telefonu açtı. "Aşağıya gelmeyi düşünüyor musun acaba?" diye soran Melih'e acele bir cevap verdi Elif. "Daha hazır değilim" dedi.

Genç adam sesli güldü. "Camdan beni dikizleyen güzel kadın sen değilsin yani." dedi genç doktor. Elif zorlukla yutkundu. Görünmemeye özen göstermişti. Melih onu nasıl görebilmişti? "Kapat geliyorum" diyerek odasından çıkan Elif çantasını takıp dış kapıya doğru yürüdü. Topuklu sevmediği için spor ayakkabısını giyip çıktı. Melih yakından çok daha karizmatik duruyordu. Aslında tamamen nefes kesiciydi.

Düzleştirdiği koyu saçlarını geriye doğru atan Elif güneşin batımında oluşan loş hava eşliğinde arabaya bindi. Azra makyajını aşırıya kaçırmış olabilirdi. Çok özenmiş gibi duruyordu. Melih arabaya binip ona bir bakış attı.

Bir şey demeden gülümseyip arabayı çalıştırdı. Evde yaptığı yemekler onalra bekliyordu. Bugün için izin aldığını Elif'e söylemeli miydi? Gerek yoktu. Bilmese de olurdu.

Azra ve Erkam yemeklerinin sonuna geldiklerinde Elif ve Melih eve anca gelebilmişlerdi. Melih'in evinin temiz oluşu Elif'i şaşırtmıştı. Bir erkeğin üstelik doktor olan bir erkeğin evinin temiz olması olağandışı değildi de neydi? Elif içinden 'kesin temizlikçi tutuyordur' diye geçirdi.

"Sen içeriye geç. Ben masayı hazırlayayım." dedi Melih kollarını sıvıyordu. "Bende yardım edeyim." cümlesi Elif'in ağzından kaçıvermişti. Genç adamın mavi gözlerini üstünde görünce utanan Elif bakışlarını farklı bir yine çevirdi.

"Tamam. O zaman masa düzeni sana ait." dedi Melih rahat bir şekilde. Elif'in aksine çok rahat görünüyordu. Genç kadın neden bu kadar rahatsızdı. Bunlar her şeyi çok düşündüğü için oluyordu.

Adam mutfağa geçerken Elif'te onu takip etti. Mutfak oldukça düzenliydi. "Düzenlisin." dedi Elif dudak büzerek. "Doktorlar genelde düzenlidir." diyerek açıklama yaptı Melih. Genç adam tabakları ve bardakları çıkarıp Elif'e verdi. Genç kadın ise salondaki geniş masaya tabakları dizip bardakları yerleştirdi.

Bir yandan da salona göz atıyordu. Etrafta birçok fotoğraf vardı. Genç adamın mezuniyet fotoğrafları, ailesiyle olan fotoğrafları ve arkadaşlarıyla olan fotoğraflarına Elif göz ucuyla bakıyordu. Melih hepsinde çok mutlu görünüyordu. Elif birden bu adamın ona gerçekten yabancı olduğunu hissetti. Ancak onu tanımak isteyip istemediğinden de emin değildi. Adam masayı donatırken Elif'te ona yardım etti.

Kanatlı DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin