Bölüm 11

39.9K 2.3K 129
                                    

Genç adam daha hızlı olmalıydı. İşleri her gün daha fazla yoğunlaşıyordu. Belki de televizyon programı teklifini kabul etmemeliydi. Her akşam spor yorumculuğu yapmak yorucu olmaya başlamıştı. Üstelik bu işe başlayalı sadece iki ay olmuştu. Bu sürede işe ayırdığı vakit artarken Azra ile geçirdiği vakitte bir o kadar azalmıştı.

"Televizyona mı gidiyorsun?" diye sordu Azra sadece yarım saattir gördüğü sevgilisine. "Evet. Üzgünüm. Bugün yine istediğim gibi gitmedi" dedi Erkam mahçup bir şekilde. "Sorun değil" diyerek anlayışlı olmaya çalışan Azra arabaya doğru yürüdü. "Seni bırakmak isterdim ama..." diyerek iç çeken adama bakıyordu Azra.

"Kendim giderim. Merak etme" dedi Azra. Erkam sevgilisinin yanağına öpücük kondurup "Görüşürüz" dedi ve arabasına bindi. Azra ise son birkaç haftadır olduğu gibi olanları sadece izledi.

Erkam ile geçirdiği vakit haftada iki saati bulmuyordu. Aynı şehirdelerdi. Ancak o farklı ülkedelermiş gibi hissediyordu. Kalbi hala onu görünce deli gibi atsa da Erkam ile vakit geçirememek onu mutsuzluğa sürüklüyordu. İlgisizlik canını sıkıyordu.

Genç kadın arkadaşları ile buluşmaya giderken Erkam erkene alınan çekimine gidiyordu.

Melih bugünkü yoğun programını atlatmak için cam atıyordu. Birçok hastası arka arkaya sıkışmıştı. Ne var ki sadece öğle yemeği için vakit bulabilmişti. Elif hala daha ona mesaj atmakta çekiniyor olmalıydı. Genelde genç adam mesaj attığında konuşuyorlardı. Yine de ilerleme kaydettiği belirgin bir şekilde görünüyordu. Artık öncekinden daha fazla buluşabiliyorlardı.

Yine de Melih'in istediği kadar yakın değillerdi. Elif'in her şeyi akışına bırakmasını istiyordu. Onun kendisine güvendiğini hissetmek istiyordu. "Yüzünde yanık olan hastanın ameliyatına hazırlanmalısınız." dedi asistanı. Genç adam başını olumluca salladı.

"Pekala. Gidelim" dedi ve ameliyathaneye doğru yol aldı. Yolda arkadaş gibi olduğu asistanına danışmaya karar vermesi saniyelerini aldı. "Seher sana bir konu hakkında soru sorabilir miyim?" diye sordu. Kendinden yaşça küçük olan genç kıza. "Elbette Melih Bey." dedi kibarca Seher.

Melih iç çekti. "Bir kadın var. Ve bu kadın beni eski nişanlısına benzetiyor. Eski nişanlısı onu aldatıyormuş. Ve o nişanlı şuan ölü. Yaklaşık üç aydır onun peşindeyim." diyerek durdu Melih. "Sence ben ne yapıyorum?" dedi kafası karışık bir şekilde.

Seher gülümsedi. "Melih Bey bence çok tatlısınız. Eminim o kadın değerinizi anlayacaktır ve sizi çok sevecektir." Melih çocuk gibi dudağını büzdü.

"Tabi öncelikle güvenini kazanmalısınız. Önceden aldatılmış bu yüzden kimseye güvenmiyor olabilir. Ben olsam ona değerli olduğunu hissettirmeye çalışırdım. Bir demet çiçek veya arkadaşlarla bir buluşma bu tarz şeyler" dedi Seher adama tavsiye verirken.

Melih başını bir aşağıya bir yukarıya salladı. "Dünyanın en iyi asistanısın" dedi göz kırparak. Ve ameliyathanenin kapısını açtı. Şimdi işini yapma vaktiydi. Tavsiyeleri iyice düşünecekti.

Azra arkadaşı İlayda'ya doğru döndü. "Bana sorarsan çok yakışıyorsunuz. Ancak ilgisizlik büyük sorun" diyen İlayda'yı dinledi. Olanları onlara her zaman anlatıyordu. En yakın arkadaşları onlardı. "İlayda'ya katılıyorum" dedi Seray. Azra sıkıntılı bir iç çekti.

"Ondan hoşlanıyorum. Gerçekten nazik ve düşünceli biri. Bir daha onun gibi biri bulamayabilirim" dedi Azra. Seray başını olumluca salladı. "Tamam Erkam'ı seviyorum bende. Gerçekten nazik ve çekici biri." dedi. İlayda ise Seray'a onay vermedi. "Karakteri çok düzgün ancak bu ilişki yürümez. Ayrıl ondan. En azından çekeceğin acı hafifler." dedi İlayda.

Kanatlı DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin