Bölüm 8

49.4K 2.5K 124
                                    

Genç adam iç çekerek telefonuna baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Genç adam iç çekerek telefonuna baktı. Birkaç gündür içinde kötü bir his vardı. Elif ile görüştüğünden beri garipti. İnsanların yaşadıkları görünüşlerinden belli olmuyordu. Elif'in yaşadığı olay kaldırması güç olan bir yüktü. Ve Melih'in olanlara dair hiçbir fikri yoktu.

Gözünün önünde kadının zorlukla yutkunluğu ve gözünün anlıkta olsa dolduğu sahne gelip duruyordu. Belki de kendisini uzak tutmak için ona sinir bozucu davranıyordu. Ters davranmak onun savunması olmalıydı. Melih iç çekerek düşüncelerinden uzaklaştı. Bakması gereken hastaları vardı. Elif meselesini sonra düşünecekti. Azra ile de konuşmalıydı.

Azra koşarak Erkam'ın yanına geldi. Fotoğraflara bakmayı çok istiyordu. Sonuçta bu fotoğraflar gazetede çıkacaktı ve güzel görünmesi önemliydi. Fotoğraflara teker teker bakan genç kadın gülümseyerek beğendiği fotoğrafı gösterdi. Erkam hemen yanında bekleyen fotoğrafçı arkadaşına baktı. "Gazetede bu fotoğraf olacak Ahmet" dedi emin bir şekilde. Azra gülümseyerek yanında duran adama bakmaya başladı.

"Antrenmanım bitti. Gezmek için verdiğin sözü gerçekleştirmeye ne dersin?" diye sordu. İlk turu geçmiş olmanın verdiği bir rahatlık vardı üzerinde. Erkam elini saçının arasına daldırıp düşünmeye başladı. Genç kadın onun bu halini izlerken, bu  anın en güzel manzaralardan biri olduğuna karar verdi.

Bugün kot bir pantolon ve siyah bir gömlek giymişti. Sadece gömlek giydiğinde kollarındaki kaslar belli oluyordu. Azra, Erkam'ın spor yaptığına emindi artık. Spor yazarı olduğu için spor yapması şaşırtıcı değildi. "Rusya'yı gezelim ve harika bir gün yaşayalım" dedi. Hava oldukça soğuktu bu yüzden iki gençte hazırlanmak için odalarına çıktı. Ceketlerini aldıktan sonra genç çift aşağıya indi. Lobi de buluşup bir süre birbirlerine baktılar. Azra oldukça kalın giyinmiş görünüyordu. Atkısı ve eldiveni de vardı. Erkam ise giydiği şişme gri bir mont ile genç kadın karşısında duruyordu.

Dışarıya çıktıklarında yürümeye başlayan genç çift sürekli etrafı inceliyordu. Kara bulutlar, esen hafif rüzgar iç karartırken genç kadın yeşil gözlerini Erkam'a​ yöneltti. "Beni nereye götürmeyi planlıyorsun?" diye sordu. Erkam "Hmm" diyerek erkeksi bir ses çıkardı. Ses tonu Azra'nın içinde bir şeylerin hareket etmesine neden oluyordu.

"Güzel bir yere" dedi ve yarım bir gülümseme taktı yüzüne. Azra bu sefer elini genç adama doğru uzattı. Erkam hızlı bir şekilde genç kadının elini kavradı. Artık sevgili oldukları belli oluyordu. Çıkma teklifi eden olmamıştı. Ya da oturup bu konu hakkında konusamamışlardı. Ancak iki gençte hisleri doğrultusunda hareket ediyordu.

Elif dudak burnunu elindeki peçete ile sildi. O kadar çok ağlamıştı ki burnu ve gözleri kıpkırmızı olmuştu. İzlediği film çok duygusal bir filmdi. "Erkekler böyle işte kızım. Sevmeyeceksin kimseyi" dedi burnunu silerek. Filmdeki başrol erkek kızı terk etmişti. Elif kendini kızın yerine koyup çok fazla üzülmüştü. Battaniye daha çok sarınıp filmi izlemeye devam etti. Yapacak başka işi yoktu. Buluşması gereken bir erkek arkadaşı ya da deli gibi gezip duracağı bir arkadaşı yoktu. Arkadaşı elbette vardı. Ancak hepsi işiyle uğraşmaktaydı. Elif'in böyle bir derdi de yoktu. Okuduğu yıllar boşa gitmişti.

Kanatlı DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin