Bölüm 20

33.3K 1.8K 88
                                    

Azra iç çekerek aynadaki ablasına baktı. Çok güzel görünüyordu. Bugün özel bir gün olduğu için onu kendisi bizzat hazırlamıştı. Birkaç gündür ablasının neşeli hallerinde Melih'in bir parmağı olduğunu biliyordu. "Hazırsan çıkalım." dedi Azra çantasını alarak.

Elif kardeşine uyum sağladı. Çantasını alıp Azra'yı takip etti. Bugün elbise giymişti. Elbise giymeyi çok tercih etmezdi. Bacaklarının hemen üstünde biten elbise elbette Azra'nın elbisesiydi. Melih onu böyle görse kesin kızardı.

"Uzun zamandır abla kardeş bir şeyler yapmıyorduk. Çok iyi düşünmüşsün Azra." dedi Elif arabaya binerken. Azra her zamanki gibi bugünde onun şoförüydü.

"Erkam ile nasıl gidiyor?" diye sordu yolda giderken Elif. Kardeşinin de kendisi kadar mutlu olduğunu bilmek istiyordu. "Harika. Aslında tamamen ona aşık oldum." dedi Azra dürüst bir şekilde.

Elif kardeşine doğru bir kahkaha attı. "Peki Melih ve sen nasıl gidiyorsunuz?" dedi bu sefer Azra. Sonucu biliyordu. Bugün ablası evlenme teklifi alacaktı. Elif gülümseyerek aklına gelen uygunsuz anları kovup "Mükemmel. Senin tavsiyenden sonra her şey değişti. Ona kimseye güvenmediğim kadar güveniyorum." dedi.

Ablasının sesindeki mutluluk Azra'ya çok iyi geldi. "Sen mutlu olmayı en çok hak eden kişisin canım ablam."

O sırada Melih heyecanla kravatını düzeltip duruyordu. "Eh tamam. Yanına gideceğim ve o bana büyük ihtimal burada ne işim olduğunu soracak." dedi heyecanla Melih. Karşısındaki arkadaşlarına bakıyordu. Erkam'da oradaydı. Ve birde Melek vardı. Melek, Elif'i çok sevmişti. Arada görüştüklerini Melih bilmiyordu. "Sakin ol" dedi Melek arkadaşının bu haline gülerek.

"Bu arada sakın benden önce evlenmeyi düşünmeyin." dedi. Melek uzun zamandır nişanlıydı. Melih arkadaşına gülümsedi. Erkam dış kapıdaki zil sesini duyup "Sanırım geldiler"dedi.

Azra ve Elif yavaş adımlarla boş olan herhangi bir masaya oturdular. "Benim için burayı kapattığını düşünmeye başlayacağım" dedi Elif etrafa bakarak. "Saçmalama. Burası çok fazla kişinin bilmediği bir yer. Çok şirin değil mi ama?" dedi Azra.

Elif etrafı inceledi. Gerçekten çok şirin ve insanın içini ısıtan bir yerdi. Odun rengi masalar ve sandalyeler, her masanın üstündeki farklı renklerdeki lambalar ortamı farklı kılıyordu. Sanki yılbaşı yaklaşıyormuş gibi her yeri ışıklandırmışlardı. "Ne yemek istersin ablacığım? Bugün bendensin. Yemekten sonra istersen filme de gideriz." dedi Azra. Elif neşeli bir şekilde menüye bakmaya başladı.

Erkam uzaktan iki kadını izlerken yanında beliren Melih'e ufak bir rapor geçti. "Birazdan Azra kalkacak."

Melih derin bir nefes aldı. Cebindeki yüzüğü kontrol edip gözlerini sımsıkı kapadı. İyi şeyler düşünürse heyecanlanmazdı. Elif sonsuza kadar onun olacaktı. Bu teklifte güzel bir anı olarak onlarla yaşayacaktı.

Erkam arkadaşının oynayarak bozduğu kravatı düzeltti. Azra'nın kalktığını gören Erkam "Kalkıyor. Şimdi gitmelisin. Git ve onu dünyanın en mutlu kadını yap." dedi.

Melih'in mavi gözleri minnettar olduğunu belli edercesine bakıyordu. Yanlarından ayrılıp giden Melih'i izlerken yanlarına gelen Azra'ya çevirdi bakışlarını. Yeşil gözleri heyecanla ona bakıyordu.

"Çok heyecanlıyım Erkam. Umarım ablam her şeyi mahvetmez." dedi Azra ve Erkam'ın kolunun altına yerleşti. Orada neler olduğunu izleyen ister meraklı bakışlara bakıp "Merhaba." dedi.

Erkam sevgilisini Melih'in arkadaşlarıyla tanıştırdı. "Sevgilim ve Elif'in kardeşi"

"Sence ablan Melih'i reddeder mi?". diye sordu içlerinden biri. "Allahım. Bu çok kötü olur. Melih çok aşık olmasa böyle bir şey yapmazdı."dedi diğeri.

Kanatlı DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin