Bölüm 28

31.1K 1.7K 69
                                    

Erkam elinde tuttuğu su şişesini Azraya doğru uzatıp gülümsedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Erkam elinde tuttuğu su şişesini Azraya doğru uzatıp gülümsedi. Bir reklam filmi için yapılan oylamada çift açık ara üstün çıkmıştı. Erkam bu işleri fazla sevmese de Azra'nın sponsorlarından birinin reklamı olduğu için kabul etti. Şimdi de kameranın karşısında kendilerine denilenleri yapıyorlardı.

"Kestik. Gayet iyiydi!" diye bağıran yönetmen ile Erkam cebinden çıkardığı mendil ile alnındaki teri sildi. Bu işler ona göre değildi. Boşuna stres olmuştu. Gazeteci ve spor yorumcusu olmak yeterince zorken şimdi de reklam yüzü olmak Erkam için beklediğinden çok daha fazla şöhret demekti.

Azra, yönetmenin yanına gidip az önce çekilen kısmı izlemek için heyecanla beklemeye başladı. Erkam da yavaş adımlarla karısının yanındaki yerini aldı. Azra, kocasıyla ilk kez bir çekimde yer almanın heyecanını yaşıyordu.

"Gerçekten uyumunuz harika." diyerek çifti öven yönetmen az önce çektiği kısmı izlemeye başladı.

Çekilen bu kısım ile reklam filmi bitmişti. Erkam'ın omuzlarından büyük bir yük kalkmıştı. "Bizi geri çevirmediğiniz teşekkürler." diyerek el uzatan yönetmenle el sıkışan Erkam gülümsedi. Azra ile kıyafetlerini değiştirmek için soyunma odalarına doğru ilerlediler.

"Çok eğlenceliydi." dedi Azra elleriyle oynarken. Erkam, kadının yeşil gözlerindeki heyecanı görebiliyordu. "Neyse ki aktör olmamışım." dedi Erkam elindeki ıslak mendili gösterip.
Azra kocasının fazla gergin hissettiği zaman fazlaca terlediğini biliyordu. "Aşkım bu kadar gerileceğini bilsem teklifi kabul etmezdim."

Erkam olduğu yerde durup Azra'nın da durmasını bekledi. Azra durunca genç kadının ellerini tutup "Seni mutlu eden her şey beni de mutlu ediyor biliyorsun."

Azra hala daha yanaklarının kızarıp durduğuna inanamıyordu. Bu adam ona neler yapıyordu böyle? Her şeyin ilk günkü gibi olmasını nasıl sağlayabiliyordu?

Azra gülümseyerek hızlı bir şekilde soyunma kabinine girdi. Arkasında tıpkı kendisi gibi sırıtan bir Erkam bırakmıştı.

Elif güzel havayı içine çekip ana kucağındaki kızına bakıyordu. Saçını at kuyruğu yapmış, spora gider gibi giyinmişti. "Anneciğim. Hava çok güzel değil mi kızım? Hadi babaya gidelim."

Hastanenin yeşil çimenlerinin yanından geçip, hastaneye giren Elif. Artık hastanede çoğu kişi onu tanıyordu. Melih hastanenin gözdesi olduğu için herkes eşini merak ediyor ve Elif'i ezbere biliyorlardı. Elif merdivenlerden çıkıp Melih'in odasına doğru ilerledi. Dila etrafa bakarak sessizliğini koruyordu.

Kapıyı tıklattıktan sonra kapı kolunu indiren Elif kapının kilitli olduğunu fark etti. Kolundaki ince sportif saate bakıp Melih' in yemek yiyor olabileceğini düşündü. Gülümseyerek asansöre binip en alt kata inmek için tuşa bastı.

Birkaç kat indikten sonra aniden asansörün durduğunu hissederek refleksleriyle bir yere tutundu. "Ne oluyor ya?" dedi Elif kaşlarını çatıp. Az önce bastığı düğmeye tekrardan bastı. Asansörün ışığı da yoktu. Telefonunu hızlıca çıkarıp Melih'i aramak için tuşa bastığınızda ancak telefonun çekmediğini telefon arama yapmadığında fark etti. "Kahretsin!"

Kanatlı DüşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin