Trabzon Çirkini

8.Bölüm\Kabuk

8.Bölüm~Kabuk
Bölüm Şarkısı~ Gökçe Özgül- Vur Yüreğim
Multimedya~Oğuz
~~~~

"Dide?"

Boğazımdaki acı geçtiği an "Efendim?" diye fısıldadım.

"İyi misin?"

Olumsuz anlamda başımı salladım.
Başımı göğsüne yaslamış kollarımı da beline sarmıştım.

"Seni yıkan şey ne? Bir terk ediş bu kadar yıkamaz. Bu kadar üzemez. Bu kadar nefret ettiremez."

Omuz silktim.

"Çok seviyorumdur." diye mırıldandım.

"Ama-"

Gözlerimi silip ondan ayrıldım.

"Her neyse."
Kenardaki telefonumu aldım.
"Kusura bakma. Telaşlandırdım seni de."
Kolumu tutup yanına çekti beni.

"Yok öyle kaçmak."

Dizlerimin üzerine düştüm. Yağmurdan dolayı her yerimiz çamur olmuştu zaten.

"Ne yapıyorsun!" diye bağırdım.

Kollarımı tutup sımsıkı sardı ve kalkmama izin vermedi.

"Her şeyi bir bir anlatacaksın."
Çırpındım.

"Bırak lan beni!" diye bağırdım.

"Dide!" diye bağırdı ciddi bir şekilde.

"Bir anın bir anını tutmuyor. Şimdibana bak! Ne olduğunu anlatana kadar gitmiyorsun!"

Bağırışı beni afallattı.
Gözlerim gözlerine sabitlendiği için ayıramıyordum.

"Bırak beni." diye fısıldadım.

"Hayır. Anlat."

"Oğuz beni bırak."

O ne kadar ciddiyse bende o kadar ciddiydim.

"Hayır Dide seni bırakmıyorum."

Kollarımı ona vurmaya çalıştım. Çırpındım. "Bırak Allah'ın cezası bırak."

Dudaklarım titremeye başladı.
"Lütfen bırak."
Geri doğru düştü.
Onun üzerinde çırpınırken belimden tutup ters çevirdi beni.

Saçlarım tümüyle çamur olurken hıçkırdım.

"Beni zorlama." dedi yalvarırcasına.
"Beni çok zorluyorsun Dide."

Kollarımı sımsıkı tutarken yanağını yanağıma yasladı.
"Dide. Seni bu kadar mahveden ne?"

Gözlerimdeki teması kestiği için içime dolan öfkeyle onu isttim. Ama kıpırdamadı bile. "Sensin!" diye bağırdım.

"Beni mahveden sensin! Bu halde olmamın sebebi sensin!"
Eliyle yanağımı okşadı. Çamurlu elleri yüzümü kavrarken gözlerine bakmamak için gözlerimi kapattım.

"Değilim. Ben bunu yapmış olamam. Ben sadece-"

"Sen sadece beni terk ettin." diye fısıldadım. O sadece seni terk etti.
En ihtiyacın olduğu zamanda.

Boğazımdaki yumruyla, "Sus." diye bağırdım.

O seni en çok olması gerektiği zamanda bıraktı.

"Sus ne olur." diye yalvardım.

Çocukluğumuz acıyor.

"Dide. Sen beni çok mu seviyordun?" diye sordu.