30.Bölüm/Seviş
Bölüm Şarkısı- Mabel Matiz-DeğilsinGözlerim ağlamaktan acımıştı.
Ama Oğuz durmuyordu. Ruhumu elleri arasında sıkmaya devam ediyordu.Gözlerime baktı.
"Ağlama." diye fısıldadı. Burnumu öptü. Bana ağlama diyordu ama o da ağlıyordu.
"Özür dilerim."Gözlerimdeki yaşı sildi. "Seni hep ağlattığım için özür dilerim."
Islak yanaklarımdan öptü.
"Ruhum acıyor." Yutkunamadım. Tek söyleyebildiğim cümleler bunlardı.
"Ruhumu kıvrandırıyorsun."
Elini tutup başıma bastırdım."İçeride iğrenç şeyler dönüyor Oğuz ve ben kontrol edemiyorum. Zihnimde garip olaylar var. Ve ben dayanamıyorum."
Yüzünü boynuma gömdü ve öylece üzerimde yattı. Uzunca süre boynumda nefes aldı. Arada gözyaşları boynumu ıslattı elimi ağzıma bastırdım ve başımı yastığa gömüp hıçkıra hıçkıra ağladım...
İkimizin bedeni birbirine yapışmış bir şekilde acı çekiyorduk.
İkimiz acı çekiyorduk.
Ben acı çekiyordum o da acımı paylaşıyordu.Bir süre sessizce buna devam ettik. Ben acı çektim, o acımı içimden söktü kendine aldı.
Yüzünü sakladığı yerden kaldırdı ve gözlerime baktığı.
"Atlatacağız." diye fısıldadı."Söz veriyorum atlatacağız."
Saçlarımı okşadı.
Yanıma yattı ve beni kendine çekti.
Göğsüne sığındım. Altımızdaki çarşafı üzerimize doğru çekti ve çıplak omuzlarımı kapattı.Ağlayışım biraz olsun azalmıştı.
İç çekmelere dönmüştü.
Saat kaçtı bilmiyorum ama ev sakinleri gelmeden gitsem iyi olurdu."Oğuz. Kalk gideyim artık." diye mırıldandım. Sesim pürüzlü çıkmıştı. Hafif doğrulup boğazımı temizleme ihtiyacı hissettim ve Oğuz'a baktım.
Gözleri kapalıydı ve...
"Hayır hayır hayır."
Elimi başına doğru uzattım. Kanıyordu. Çok kanıyordu."Oğuz!" diye bağırdım.
Elinde bir taşla karşımda benim bedenime bürünmüş başka biri bekliyordu.
Taş kana bulanmıştı.
"Oğuz gözlerini aç! " diye bağırdım."Hayır ben yapmadım!"
Boğazım acıyordu.
Başı çok kanıyordu.
Nefes almıyordu.Başımızda dikilen aynı bana benzeyen o kız gülüyordu.
Birden elindeki taşı başıma geçirince gözlerim karardı."Dide!"
Başım ağrıyordu."Dide uyan! Dide aç gözlerini bak sadece bir kabus."
Omuzlarımdan sarsılıyordum ama gözlerimi aralayamıyordum. Başım ağrıyordu.
"Dide ne olur uyan!"Dudaklarımın üstünde güçlü bir his ile öksürdüm.
Nefes almaya başladığımı o an hissettim ve gözlerimi araladım. Gözlerimi araladığım an da ağlamaya başladım. Oğuz tepemde bana bakıyordu."Onlar-" diye fısıldadım.
Hıçkırdım ve yüzümü buruşturdum."Onlardan biri sana zarar verdi. "
Zihnimin içindekilerden bahsediyordum."Ben sana zarar verdim." diye mırıldandım. Başım çok ama çok ağrıyordu.
"Hayır sadece bir kabustu bak ben buradayım."
YOU ARE READING
Trabzon Çirkini
ChickLitZihni birçok benliğe bölünmüş bir kız... Onu o bölünen kişiliklerinden kurtarmaya çalışan bir çocuk... /\ Sözcüklerin anlamını yitirdiği araf denen kısımda ikimizin ruhları idam edildi. O an gözlerimizin birbirine değen gözbebekleri birbirine uzatt...