31.Bölüm\Sadece İzliyorsunuz

6.4K 611 217
                                    

31.Bölüm-Sadece izliyorsunuz
Bölüm Şarkısı- Ogün Şanlısoy-Gidenlerden

Şaşkınlık son zamanlarda sık yaşadığım bir duyguydu ama bu değişikti...

Belki de Rümeysa kadar güçlü olabilseydim çektiğim bu acılar hafif gelecekti bana. Belki de acımı belli bile etmeyecektim.
Eğer onun kadar güçlü olabilseydim...

"Neydi bu şimdi?" diye sordu Oğuz.

"Ne yapmaya çalıştı bu kız amacı neydi?"
Oğuz Rümeysa'nın dediklerini hazmedememişti. Ve son yaptığına da şaşıp kalmıştı.

Oğuz'un annesi Rümeysa'yı ciddiye alıp kontrole falan gelmemişti.
Ama Oğuz her ihtimale karşı kapıyı kilitlemişti.
Ne yapacağımı bende şaşırmıştım Oğuz'da...

Öylece saatlerdir oturuyorduk. Beni merak eden bir amcam vardı zaten. Onun dışında kimse merak etmiyordu.

"Dide ben seni incitecek bir şey yaptıysam özür dilerim." dedi Oğuz.
Gözlerim yavaşça onu buldu.

"Yapmadın." dedim.
Derin bir nefes aldım.

"Ama Rümeysa'yı incitmişsin belli."

Başımı dizlerine yatırdım.
"Beni benden başkası incitmiyor." diye fısıldadım. Onunla olmak iyi hissettiriyordu. Bana dokunması öpmesi falan filan bunlar umrumda değildi onun yanında olmak iyi hissettiriyordu.

Kısıtlanmadan özgürce yaşamak güzeldi.
Merak edilmeden, sorgulanmadan...

"Geç oldu." diye mırıldandım.
"Evet."

Ama hiç kalkmak istemiyordum.
"Nasıl çıkacağım burdan?" diye sordum.
"İlk kat burası. Camdan çıkabiliriz."

Yavaşça kalktım yerimden.
"Gelmene gerek yok. Kendim gidebilirim."

Tabii dinlemedi beni. Gidip kendi ayakkabılarını aldı kapının önünden. Rümeysa benim ayakkabılarımı getirmişti zaten.
Beraber camdan atladık.
Sonra fındıklıktan çıktık. Bu süreçte ellerimiz hiç ayrılmadı.
Parmakları parmaklarıma geçirilmiş bir şekilde el ele dolaşıyorduk.
Beni bizim evin oraya getirene kadar da bu böyle devam etti.

"Seviyorum seni."

Ellerimiz sonunda ayrıldığında ona baktım.

"Keşke bende sevebilsem kendimi." diye fısıldadım.
Duydu ama bir şey söyleyemedi.

"Görüşürüz."

El salladım, hiç adetim olmayan bir şekilde. Gülümsedim de...

O da gülümsedi.

Sonra eve girdim. Ev halkı kendi halindeydi ve yine kimse yokluğumu fark etmemişti.
Uygar ile beraber kaldığımız odaya gittim.

Uygar kulaklığını takmış telefonu ile uğraşıyordu.
Bir süre kapının yanından onu izledim.
Rümeysa gibi cesaretli olsam...

Karşısına dikilsem, hesap sorsam.

"Uygar?" diye seslendim.
Duymadı.

"Abi?"

Bu sefer fısıldamıştım ki hiç duymamıştı...

Ama beni görmüştü.
Kulaklığı çıkarttı.

"Bir şey mi oldu?" diye sordu.
Başımı olumlu anlamda salladım.

"Abi." diye fısıldadım güçsüz sesimle.

Trabzon ÇirkiniWhere stories live. Discover now