18.Bölüm\Anıları tazeleyelim.

10.5K 862 243
                                    

18.Bölüm\Anıları tazeleyelim.
Bölüm Şarkısı\ Norm Ender-Kaktüs


"Çoğaldı." diye fısıldadım dehşetle.

Başımı iki yana salladım.
"İki tane ile sınırlı kalmadı."

Oğuz şaşkınlıkla beni izlerken ayağıma baktım.

Bir şey hissetmiyordum.

CANIMIZI ACITIYORSUN.

İçimde bir koro gibi yükselen sesler ile bedenime baktım.

"Oğuz. Bana dokunur musun?"

Oğuz ne yapmaya çalıştığımı anlamaz bir şekilde koluma dokundu.

"Hissetmiyorum.  Ne dokunduğunu ne acıyı. Hissetmiyorum."

CANIMIZ YANIYOR.

Bedenimin kontrolü onlarda iken zihnimin kontrölü bendeydi...
Bedenim onların hislerine yön verirken ben zihnime yön verebiliyordum.

Bedenimi serbest bıraktıkları an acı tüm hücrelerime nüfuz edecekti.

"Dide ayağın-"

Oğuz hala kolumu tutarken, "Kucağına alır mısın beni?" diye sayıkladım. Gözlerim kaydı, bulanıklaştı görüşüm.

-
-
Gözlerimi araladığımda yumuşak bir yatakta yatıyordum.

"Uyandı abi." diye seslendi baş ucumda bekleyen Rümeysa.

"Geldim."

Dirseklerim üzerinde doğruldum.

Ayağımda sargı vardı.

"Canın acıyor mu?" diye sordu Rümeysa.

Göz göze geldiğimizde yutkundum.

"Hissediyorum. Ama yoğun acımıyor."

Yatağın başlığına yaslandım.

"Çok kötüydü. Abim de anlatmıyor. Nasıl oldu?"

Şüpheyle yüzüme baktı.

"Seni ilgilendirmiyor."

Gözlerimi devirdim.

"Sana yardım ettim Dide. Bunu başına kakmak için falan söylemiyorum yanlış anlama. Ama teşekkürü bu olmamalı. Bu nefretinin mantıklı bir sebebi yok."

Bir hışımla yanımdan kalktı. 
Kapıdan çıkarken, kapının dibinde dikilen Oğuz ile bakıştı bir süre.
Tamam mantıklı bir sebep yoktu ama onu sevmek zorunda da değildim.

Oğuz bana doğu gelmeye başldığında, "Ağrı kesici verdik sana. Yarı baygındın. Hatırlıyor musun?" dedi.

Başımı olumsuz anlamda salladım.

Biz hatırlıyoruz.

"Bir siz eksiktiniz zaten.  Ne oldu birbirinizden nefret etmeyi bırakıp birlik mi olmaya karar verdiniz?"

Oğuz kaşlarını çattı.
"Sana demiyorum." diye söylendim.

"Yarı baygın olan ben değilmişim onlarmış."

Elimi şakaklarıma bastırıp derin bir nefes verdim.

"Telefonum-" demiştim ki arka cebinden telefonumu çıkarıp bana verdi.

"Birkaç kişi aradı. Açmadım."

Uygar aramış, sonra annem, bir de Tarık Hocam.

İlk önce Tarık Hocamı aradım çünkü ona söylemem gerekenler vardı.

Trabzon ÇirkiniWhere stories live. Discover now