14.Bölüm\Elma Ağacı

12.6K 1.1K 282
                                    

14.Bölüm~Elma Ağacı
Bölüm Şarkısı~ Sansar Salvo-Ne kadar umrumda?
Multimedya~İnstagram Hesabından bir çalışma💞
~~~~~

Herkesin piknik karmaşasından kurtulup sakin bir yere doğru yürümeye başladım.

Zorla oynadıkları oyunlara beni de dahil etmişlerdi.
Bir tek bana olanları Oğuz biliyordu.
Bana yardımcı olmaya çalışıyordu hatta.

Ama onu istemiyordum.

Bunun içimdeki benliklerle bir alakası yoktu. Ben Oğuz'u gerçekten sevmiyordum.
Özlüyordum ama onu sevmiyordum.
Çocukluğuma dair verdiğim ufacık değer hala vardı içimde ona karşı ama ötesi yoktu.

Bazen yanımda olsun istiyordum. Ama sonra o istek puf oluyordu.

İçim çürümüş gibiydi.
Sanki bir şeyler hissetmeye hakkım yokmuş gibi.

"Ayakkabılarını çıkarırsan daha orjinal olabilir." diye mırıldandı Oğuz.

Yaklaşık iki saniye önce yanımda yürümeye başlamıştı.

Dediğini yapıp ayakkabılarımı çıkarttım.
Çorapları da çıkarıp içine koydum.

Çıkardığım yere bırakıp yürümeye devam ettim. O da yanımda olmaya...

Biraz yürüdük.
Küçük bir dalına bağlanmış bir uçurtma olan ağacın dibine oturdum. Oğuz da yanıma...

Öyle sessizce oturduk.

Sessizliği Oğuz'un merakı böldü.

"Bu gün otobüste konuştuğun kimdi?" diye sordu.

"Durumumdan haberdar olan tek kişi." diye mırıldandım.

"Ailen?"

Derin bir nefes aldım.

"Kısmen biliyorlar. Hepsini değil." diye sıkıntıyla cevap verdim.

Uygar sadece psikolojik açıdan çalkantılı olduğumu sanıyordu.
Annem ve babam ise küçüklükten gelen durgun ve uçuk halimin psikolojik bozukluğuma dayandığını...

Annem Trabzon'a geldiğimden beri her gün en az iki defa aramış ama ben haftada iki defa anca telefonlarını yanıtlamıştım.

Kafa dinlemeye ve onlardan uzaklaşmaya gelmiştim.

"Bir daha otobüsteki gibi bir şey olur mu?"

Oğuz tedirgindi.
Oğuz korkuyordu.
Oğuz endişeliydi.

"Kim bilir."

Tam bir şey diyecekti ki hafif arkasına baktı.

Kolumu tutup beni dürttü. Kolumu anında ondan geri çekerken, "Nefes ve Bulut geliyor." diye fısıldadı Oğuz.

Nefes meraklıydı...
Oğuz ile aramda olan o şeylerin hepsini yanlış anlayıp çok yanlış yorumluyordu. Ben bunun tersini anlaması için bir atakta bulunmuyordum. Çünkü öyle yorumlaması işime gelirdi.

"Bak bir anlaşma yapıyoruz." dedi Oğuz. Başımı hafifçe salladım.

Oyuna devam edecektik...

"Ben sana karışmıyorum. Hiçbir şeyine fakat sende böyle soğuk olmayacaksın."
Aramızda geçenlerin bilmeleri gereken kısmı...

"Kabul." dedim sakince.

"O zaman," Oğuz çenemi tutup gözlerimin içine baktı. Yavaş bir şekilde bana yaklaşırken onu üzerimden ittim.
"Hop dedik yavaş gel!" diye bağırdım.
Benden bekledikleri gibi davranmam bazen değil de her zaman işimi kolaylaştırıyordu.

Trabzon ÇirkiniWhere stories live. Discover now