GINGA E KICK - OFF

Bölüm 50 - Siyah Panter - (DÜZENLENDİ 🌝)

-Nihayet beklediğimiz gün geldi. İspanya'yı mağlup edip Japonya'yı şampiyon yapacağız" Soyunma odasında esneme hareketleri yaparken heyecanla bağırdı Shou. Ardından Riven'a döndü:
-Maçtan hemen önce merdivenden kazayla düşmen hepimizi üzdü. Daha iyi misin?" diye sordu. Merdiven kazası, dün akşamki tatsız olaya şahit olmayanlar için uydurulmuş bir olaydı. Böylece Riven'ın vücudundaki hasarlar merak konusu olmayacaktı. Riven gözlerini devirdi:
-Evet iyiyim. Artık şu lanet maçı alalım." dedi tek solukta. Az sonra içeri takımın kız oyuncuları girdi. Final maçına özel birbirlerinin saçlarını örmüşlerdi. Gerilerek yürüdüler ve diğerlerine yorum beklercesine baktılar. Tabiki bizim odun erkeklerimiz bunu anlamadı. Aslında hepsinin kafasında aynı soru vardı; 'ne yapmaya çalışıyor bunlar?'. Ouzou bu iç sesi dile getirdi:
-Napıyonuz aq?" Erika elini sitemle alnına vurdu. Ardından:
-Ouzou.." dedi. Ouzou sırıttı:
-Söyle güzellik." Erika da güldü:
-Sen bir 3k'sın biliyorsun değil mi?" Ouzou tek kaşını kaldırarak sordu:
-3k?" Erika kaşlarını çattı:
-Kütük kalas kereste!" Kızlar gülüşürken erkeklerin hepsi alındı. Kota derhal savunmaya geçti:
-Size ne yapmaya çalıştığınızı sorduğu için mi? Az önce burnunuz havada odaya girdiniz, sizce bu normal bir şey mi?" Reika üzüldü:
-Saçlarımızı örmüştük. Fark edip yorum yaparsınız diye düşündük." dedi. Bu kez Ryuuji yorum yaptı:
-Saçınızı örmenizi anlayabilirim, kızların zevk meselesidir. Ama bizden neden yorum beklediğinizi anlamadım. Bizim yorumlarımız sizi dahada mı güzelleştirecek?" Angelina kızdı:
-Ryuuji!!" Ryuuji'nin yüzünde masum bir ifade belirdi:
-Nee?" diye sordu. Erika, saçlarıyla oynayan Ouzou'yu henüz fark etti. Güldü:
-Nasıl olmuş?" diye sordu. Ouzou Erika'nın saçını bıraktı:
-Senden güzel değil." diye fısıldadı göz kırparken. Erika kızardı. Geçiştirmek için kızlara seslendi:
-Kızlar, hadi ayakkabılarımızı parlatalım. Maçın başlamasına az kaldı." Erika'nın ikazı ile kızlar ayakkabılarını parlatmak üzere orayı terkettiler.

***

Maçın başlamasına dakikalar kalmıştı. Koç, yedek kulübesinde moral konuşmasını yaparken, çocuklar onu dikkatle dinliyordu. Hiçbiri heyecanlı değildi. Aksine rahat ve maçı garantilemiş hissediyorlardı. Hakemler anons yapınca hepsi sahaya doluşup yerlerini aldılar. Hakem, yardımcı hakemler de yerlerini aldı ve son kontroller yapıldı. Nihayet düdük sesi duyuldu ve maçın ikinci yarısı başladı. Barcelona'dan başlayan ikinci yarı kısa sürede Predators'ın hakimiyeti altına girdi. Çocukların hemen hepsi azimli ve kararlıydı. Bu duyguları oynayışlarına da yansıyordu. Topu asla Barcelona'ya kaptırmıyorlardı. Hızlı ve pratik ataklar geliştiriyorlardı. Shou hiçbir maçtan bu kadar zevk aldığını hatırlamıyordu.
65. dakika...
Maç 3-0 Predators üstünlüğünde devam ederken -48. dakikada Kota'nın ceza alanının dışından vurduğu golle skor 3-0 olmuştu- Barcelona için artık ümit yok gibiydi. Yinede ellerine geçen fırsatı sonuna kadar kullanıyorlardı. Şimdi topa sahip durumdalardı ve bunu atağa çevirmeleri lazımdı. Kısa paslarla Predators oyuncularının markajından kurtulmaya çalıştılar. Takımın yıldız oyuncusu, Predators'ın solda açığını yakalayıp anında sokuldu. Koç tehlikeyi farkedip seslendi:
-Sola dikkat!" Ancak çok geçti. Yıldız oyuncu adeta çita gibi koşuyordu. Öyle ki Erika bile ona yetişemedi. Tek başına tam dört adam çalımlayan yıldız oyuncu, orta sahanın biraz ilerisinden Predators kalesinin sağ üst köşesine hızlı ve sert bir şut gönderdi. O sırada Glimmer hafif sola açılmıştı. Topu kurtarabilmek için sıçradı ancak yetişemedi. Gol olmuştu. Bacağının üzerine düşen Glimmer acıyla inledi. Predators oyuncuları yedikleri gole üzülemeden Glimmer'ın başına üşüştü. Yerde ağrıyan bacağını uzatmış ne oynatabiliyor, ne de dokunabiliyordu. Sofia eğilip sordu:
-Glimmer iyi misin?" Kuvvetiyle bilinen Glimmer verdiği cevapla herkesi şaşırttı:
-Hayır hiç iyi değilim, devam edemem.