GEÇMİŞİN SIRLARI

2.3K 150 11
                                    

" İyi misin hayatım ? " Kafamı korkuyla çevirdiğimde yakışıklı çocuğun bana baktığını gördüm, onu görmek içimi bir nebze olsun rahatlatmıştı ancak hala şok içindeyim ve korkuyla tekrar sislerin arasına baktım. Ancak sisler dağılmak üzereydi ve az önce gördüğümü sandığım siyah gözler ortadan kaybolmuştu.
" Ben şey... Biraz önce korkunç bir şey gördüğümü sandım. " Söylediğim şeyin salakça geleceğini düşünüyordum ancak yakışıklı çocuk söylediğim şeyle bana ince bir gülümseme attı.
" Merak etme ben yanındayken sana kimse yaklaşamaz. "Bu da ne demekti şimdi ? normalde ' hayal görmüşsündür ' falan deyip dalga geçmesi gerekmiyor muydu ? Sanki o sislerin içinde gerçekten bir şeyler gördüm ve bu çocuk beni o şeyden kurtardı. Ah saçmalama Almila, çocuğa olan ilgin saçmalamanı sağlıyor.
" Sen burada ne yapıyorsun ? "
" Okuldan sonraki tüm zamanımı mezarlıkta geçiririm. "
" Ne ? " Verdiğim cevapla çocuğun kahkaha atması bir olmuştu ben ise neye güldüğünü hala anlayamamıştım.
" Hayatım seninle aynı nedenden buradayım. Bir yakınımın mezarını ziyaret etmek istedim. " Ah salak Almila, tabi ki bu sebepten buradadır, ayrıca bana hayatım demeyi keser misin ? 
" Benim adım ' hayatım ' değil, Almila ! " Sert gözükmeye çalışmıştım oysa verdiğim cevapla yakışıklı çocuğun bana 1 adım yaklaşması bir oldu, bana o kadar yakınlaşmıştı ki muhteşem kırmızı gözlerini şimdi daha yakından görüyordum, ah gözleri gerçekten kırmızıydı, bu nasıl mümkün olabilirdi ?
" Ben hayatım demek istiyorum, ayrıca benim ismimi hiç sormadın ? "
" İsmini neden öğrenmek isteyeyim ki ? "
" Bir düşünelim ? 2 yıl boyunca aynı sınıfta okuyacağımızdan olabilir mi ? " Salakça sorduğum her soruya harika cevaplar veriyordu ve bu benim sinirimi bozuyordu, lütfen topla kendini Almila lütfen.
" Tamam ismin ne ? "
" Ayaz İlkkan. " İlkkan mı ? bu nasıl bir soyad böyle, her neyse bu çocuğun zaten her şeyi garip.
" Peki Ayaz, yarın okulda görüşürüz. " Aslında yanından 1 saniye bile ayrılmak istemiyordum ama yanında ne kadar kalırsam da ona o kadar teslim oluyordum ve bu benim istediğim son şeydi, bir şey demesini beklemeden arkamı dönerek yürümeye başladım ancak bana son kez seslendi.
" Unutma hayatım eğer bir daha sislerin arasında bir şeyler görürsen yapman gereken tek şey sadece çığlık atmak. Seni duyarım. " Tamam bu çocuk yakışıklı olduğu kadar gizemli de. Ne bu şimdi ? Beni korkutmaya mı çalışıyor ? Ayrıca beni nasıl duyacaksın ki ? bunun için süper işitme gücün falan olmalı.

Akşam olduğunda annem mis gibi kokan Tarhana çorbasını yapmaya başlamıştı ben ise koltukta oturmuş müzik dinliyordum. Bugün gerçekten bir şey görmüş müydüm ? Biliyorum bu mümkün olamaz ama o kadar gerçekçiydi ki sanırım aklımdan kolay kolay atamayacağım.
" Almila gel buraya kızım. " Annemin seslenmesiyle kalkarak mutfağa gittim, annemin ise yüzünde anlamsız bir gülümseme vardı.
" Bana sürekli baban hakkında sorular soruyordun ya ? Bugün babanın uzaktan bir akrabasıyla görüştüm, dediğine göre baban tüm kişisel eşyalarını bir gün bize vermesi için ona bırakmış. Eğer bakmak istiyorsan şu anda hepsi odanda. "
Annemin söylediği şeyle hayatımın en mutlu anlarından birini yaşamıştım, babam hakkında gerçekten çok az bir şey biliyordum ve bu onu tanımam için büyük bir fırsattı. Anneme teşekkür ettikten sonra koşar adımlarla üst kata çıkarak odama girdim, yatağımın üstü bir kutu şeylerle doluydu, kutuyu karıştırdığımda içinden bir çok fotoğraf, işle alakalı belgeler ve babamın günlüğü çıkmıştı. ' Allah'ım inanamıyorum babamın günlüğü şu an elimde. ' Günlüğü hızlıca açarak ilk sayfasını açtım sayfada yazılarla beraber birde fotoğraf vardı.

" 16 Eylül 1985
Ormanın içindeki liseye dostlarımla beraber başlamıştım, doğrusu hayatımda hiç bu kadar heyecanlı olduğumu hatırlamıyorum, rakip liseyle olan mücadele okulun daha ilk gününden kendini belli ediyordu. Öğretmenlerimiz ve üst sınıflar başarılı olmamız için bizi edebildikleri kadar motive ediyorlardı , sanırım lise hayatım çok heyecanlı geçecek. " Fotoğrafta genç 3 erkek ve 3 kız vardı ama babamın yazdığı bir cümle kafamı bir hayli karıştırmıştı, Ormanın içindeki liseyle, kasaba içindeki lise neden rekabet içinde olsun ki ? Ancak şu anda bunu düşünecek durumda değildim ve babamın günlüğünü okumaya devam ettim, anlaşılan babam her şeyi yazmıyordu, bir kaç sayfayı geçtikten sonra 1986 yılına gelmiştim.
" 25 Şubat 1986
İki ırk arasındaki savaş artık tüm kasabayı etkilemeye başladı , öyle sanıyorum ki yüzyıllar sonra ilk defa yaşanacak büyük savaşın tam ortasında kalacağım ama bir korkum yok, çünkü dostlarımla beraberim. " Allah'ım neler oluyor ? İki ırkta ne ? büyük savaşta ne ? okuduklarımla şok olmaya devam ediyordum ve sabah mezarlıkta yaşadığım korku tekrar vücudumu sarıyordu ama burada duramazdım, bu günlüğü bitirmek zorundaydım.
" 23 Nisan 1987
Savaşı kaybediyoruz, kökenler çok güçlüler, biz ise alfasız kalmştık, artık tek umudumuz ... "
Yazı silinmişti ama ben Okuduklarıma bir türlü inanamıyordum, ne savaşı bu ? kökenler kim ? Alfasız kaldık ta ne demek.
Bu sefer fotoğrafta babam, daha önce fotoğraflarda olan 1 erkek ve 1 kız vardı, kızın ise kucağında bir bebek duruyordu.
" 14 Haziran 1988
Bugün okulun son günü , tüm ırkımız neredeyse katledildi , bizde dostlarımla beraber mezuniyetten sonra gizlice bu kasabadan kaçacağız. Öyle sanıyorum ki 3.000 yıl sonra sürüsünü bırakıp terkeden ilk kişiler biz olacağız ama eğer burada kalırsak Kökenler yaşamamıza asla izin vermeyecek. " Lütfen bunlar babamın yazdığı bir hikaye olsun, artık daha fazla dayanamayarak son sayfayı açtım ve babamın ölüm tarihiyle karşılaştım.
28 Mart 1997
" Almila ya da daha ismini bile koyamadığım oğlum, eğer bu yazılanı okuyorsanız ne yazık ki ben ölmüşüm demektir, günlüğümü amcama vereceğim umarım zamanı geldiğinde o da size verir. Size daha fazla şey açıklamak isterdim ama sizin iyiliğiniz için bazı şeyleri bilmemeniz gerekiyor, tek bilmeniz gereken şey şu.
Asla ama asla doğduğum kasabaya gelmeyin, orada sizi sadece ölüm ve karanlık bekliyor, lütfen beni dinleyin kızım, kasabamdan ve içerisinde yaşayanlardan ne kadar uzak olursanız o kadar güvende olursunuz.
Sizi her şeyden daha çok seven babanız. "

ESİNTİWhere stories live. Discover now