18. bölüm - El mi Yaman Bey mi Yaman

1K 51 69
                                    

Ömer aslında Defneye çok kırılmıştı. Onu herkes ile aynı yere koyup sevdiğini saklıyordu. Sanki onu üzmek hoşuna gidiyordu. Ya da en azından Ömer öyle düşünüyordu. Kendi kendine bir karar vermişti. O da Defne gibi davranacaktı. Onu özel kılmayacaktı. Kendine saklayacaktı sevgisini, aşkını. Onu görünce ki heyecanını bastıracaktı.

Defne ile olan telefon konuşmasından sonra telefonu hırsla cebine sokup karşısına dizdiği adamlardan birinin yakasını tutup yumruk atmıştı. Sinirine sinir katmıştı sadece Defnenin sesi.

Ö: Neciyim ben burada?!

Sesi deponun içinde yankılanmıştı. Başını eğilmiş kimse hiç bir şey demiyordu.

Ö: Eşek başı mıyım lan ben? Ha?

X: Estağfurullah abi.

Konuşan adama tokadı basmıştı.

Ö: Niye en son benim haberim oluyor o zaman? Batan paranın hesabını kim verecek bana?

X2: Abi Ahmet baba sana söylemememizi istedi. Sakın Ömerin haberi olmasın dedi.

Ö: Hay ben senin Ahmet babanın ebesinin amına koyayım. İki milyon dolar lan. İKİ MİLYON DOLAR.

Adamı tutup yumruklamaya başladı. Kendi sorumluluğu olan işten en son haberi olmuştu. Üstelik iki milyon dolar batırmıştı. Daha doğrusu adamları batırmıştı. Şimdiyse kendini kaybetmiş önündeki adamları dövüyordu. Yediremiyordu kendine.

Son yumruğunu da savurunca adamın yakasını bıraktı. O yere düşünce diğerleri korkudan kıpırdayıp adamın nefes alıp vermediğine bakamadılar bile.

Ömer sinirle burnundan soluyarak bir ileri bir geri volta atmaya başlamıştı.

Ö: Nerede batmış bu gemi?!

X3: İtalya kıyılarına yakın bir yerde.

Ö: O silahlar tek tek çıkarılacak ve en az paranın yarısı geri kazanalıcak!

Parmağını adamlara doğru sallayarak bağırmıştı bunu.

Ö: ANLAŞILDI MI LAN?

Hepsi bir ağızdan "anlaşıldı abi" demişlerdi.

Ö: Her şeyden ilk benim haberim olacak. Gebertirim sizi bak gözümü bile kırpmam.

Sırtını dönüp duvarın dibindeki küçük lavaboya ilerledi. Kanlı ellerini yıkayıp depodan çıktı. Siniri hala tazeydi. Sorumlusu olduğu işten nasıl en son onun haberi olurdu aklı almıyordu. Babası ona bu iş sende demişti. Şimdi ise ilk sorunda onu uzak tutup haberi olmamasını istiyordu.

Son sürat eve doğru arabayla gitti. Babasının çalışma odasına birden dalınca içeride oturan bir kaç adamı gördü. Onlara aldırmadan babasının masasına yaklaştı.

Ö: Bu iş benim sorumluluğum. Her harukalda sonuç ne olursa olsun benim yüzümden olacak. Karışmayacaksın benim işime.

Kapıyı çarpıp çıkmıştı. Kendi evine gidip üstünü çıkardı ve altına bir şort giydi. Küçük spor odasına girip çıplak ellerle kum torbasını yumruklama başladı. Düşünmeye ihtiyacı vardı. O parayı nasıl geri kazanırdı onu bulması gerekiyordu. Batan para az değildi. Hem de hiç.

***
Defne aldığı gazla Ömer ile konuşmak için can atıyordu. Bir an önce ona sevdiğini ve aşık olduğunu söylemek istiyordu. Mutlu olmayı o da hak ediyordu.

Hazırlanıp evden çıkacakken babasıyla karşılaşmıştı. Ona tekrar bağırıp kızacağını düşünmüştü ama Salih ona hiç bir şey demeden yanından geçip gitti. Defne bir yandan üzgün hissediyordu kendini. Babası ona me kadar kötü davransa da onu seviyordu. Üzgün görmeye de dayanamıyordu.

Formaliteden Aşk Where stories live. Discover now