38. bölüm - Ver Allahım Ver

1.1K 52 118
                                    

Defne sırtını Ömer'in göğüsüne yaslamış etrafında sarılmış olan ellerine dokunup manzarayı izliyorlardı. Ömer sakallarına karışan kızıl saçları öpüp kokluyordu. Çok huzurlu hissediyorlardı.

Ta ki telefon sesi huzurlarını bozana kadar. Ömer oflayarak telefonu cebinden çıkarıp açtı.

Ö: Efendim.   ......   Tamam sen git biz de Defne ile birazdan geliyoruz.  ......   Evet, ne var bunda? Niye bukadar şaşırdın?  ......   Of tamam baba başlama yine kaptırmam merak etme.   .......  Tamam.

Deyip kapatmıştı.

D: Ne diyor?

Ö: Yemeğe geç kalacağız diyor. Birazdan gideceğimizi duyunca aaa siz beraber misiniz kaptırmayın kendinizi falan filan. Her zamanki şeyler.

D: Yani biz de fazla kaptırmış sayılmayız. Ne var yani birlikte uyumaya alıştıysak? Yüzük de takmış olabiliriz ama onlar da bizi daha önce nişan yüzüğü için zorladılar. O yüzden yüzük de çok bir şey sayılmaz.

Defnenin ciddiliği Ömer'i tedirgin etmişti.

Ö: Ne diyorsun Defne? Nereye varmaya çalışıyorsun?

D: Yani diyorum ki bizim yaptığımız şeyler çok da büyük şeyler değil. Kaptırmış sayılmayız. Biz çok iyi iki arkadaş olduk sadece. Ben bunda bir sorun görmüyorum.

Ömer Defneyi kendine doğru çevirip çatık kaşları ile ciddiliğini ölçmeye çalıştı. Defne dayanamayıp gülmeye ve Ömer'in yanaklarını sıkmaya başladı.

D: Yaa kıyamam ben sana sen inandın mı buna? Ayyy şunun tipine bak yerim ben seni yerim yerim.

Ömer hala aynı kızgın ifadesi ile bakıyordu.

D: Aman da benim tatlişkom. Hanimiş benim bebeğim. Hanimiş benim koca bebeğim.

Ömer'i tıpkı bir çocuk gibi seviyor yanaklarını sıkıyordu. Ömer birden onu belinden tutup dudaklarına yapışınca Defne onu itmeye çalıştı ama tabii ki Ömer'i milim kıpırdatamamıştı.

Ömer bir elini Defnenin yanağına götürüp daha sert öpmeye başladı. Defnenin hiçbir şekilde karşılık vermediğini görünce yavaşça ondan ayrıldı ama mesafeyi açmadı. Konuşurken dudakları Defnenin dudaklarına değiyordu.

Ö: Bana böyle şakalar yapma kadın. Kalbime indirme.

Defneyi son bir kez öpüp ondan uzaklaşmıştı. Defne birkaç saniyelik şoktan sonra kendine gelince giden Ömer'in önüne geçti ve yine yanaklarını sıktı.

D: Ay çen kızdın mı? Benim tatlı bebeğim sinirlendi mi? Minnoş musun sen ya?

Ö: Defnem zorlama.

D: Iıyhh tamam be iki dakika sevelim dedik amma naz yaptın.

Ömer Defnenin dediğine gülmüştü. Onu tekrar belinden kendine doğru çekti.

Ö: Sev... Beni istediğin zaman, istediğin kadar sev. Gıkım çıkmaz. Ama böyle değil. Yaşımıza uygun bir şekilde.

D: Neymiş bizim yaşımıza uygun?

Ömer sırıtarak Defnenin dudaklarına bakmaya başladı. Defnenin ellerini tutup gömleğin yakalarının altına koydu.

Gözlerini dudaklarından çekmeden konuştu.

Ö: Ben seni bu sabah evde sevmiştim ya... Sen de beni öyle sevebilirsin. Bana dokunabilirsin mesela. Merak ettiğin ya da korktuğun her yerime.

Defnenin yanakları kıp kırmızı olmuştu. Ömer'in bu konuları bukadar rahat konuşabilmesi onu biraz rahatsız ediyordu.

Ömer dudaklarına doğru eğilince onu itmeye çalıştı.

Formaliteden Aşk Where stories live. Discover now