Formaliteden Aşk

58. bölüm - Senden Daha Güzel

Ömer kağıdı avucunda buruşturup cebine soktuktan sonra adama bir sürü talimat verip sıkı sıkı uyardı.

Evin etrafındaki korumalar arttırılmıştı. Herkesin gözünü dört açmasını ve şüphelendikleri her kimi görürlerse hemen almalarını söylemişti. En son da iki saat sonra Masanın toplanmasını söylemişti.

Madem artık tepedeydi, madem artık herkes onun emrindeydi hepsi bu adamı bulmak için çalışmak zorundaydı. Başka bir seçenekleri yoktu.

Hastaneye geri döndüğünde Sinan yine uyumuştu. Serdar ve İsoya toplantı olacağını ve üçünün beraber gitmeleri iyi olacağını söylemişti. Üstünü değiştirmek üzere Defneyi öpüp herhangi bir şey olursa hemen ona haber vermesini söyleyip hastaneden çıkmıştı.

Onun arkasından Serdar da Nihanı eve bırakmak için İsmail ile beraber çıkmışlardı. Sinanın yanında sadece Defne ve Sude kalmışlardı.

Necmi, Neriman ve Ahmet geldiklerinde odanın dışında onlarla konuşup durumu anlattılar. Üçü de çok üzgündü. Neriman Sinana gıcık kapsa da gerçekten onu o yatakta görünce içi parçalanmıştı.

Toplantı odasına Ömer, Serdar ve İso girdiklerinde hepsi oradaydı. Çok kişi değillerdi aslında. Bizimkileri saymazsak sekiz kişi daha vardı. Hepsi de Ömerden yaşlıydı. Ama Masada yaş değil sahip olduğun güç ve isim önemliydi. Nam dedikleri şey çok önemliydi. Oradaki herkesin bir namı vardı.

İçeri girer girmez Ömer eğilip iki ellerini masaya dayadı. Başı önde eğik bir şekilde sessizce durdu. Kimseden çıt çıkmıyordu. Ömer başını kaldırınca bakışlarından ürkmeyen kalmamıştı.

Ö: Sadece bir kez soracağım. Bir cevap hakkınız var. Dün gece ki olaylarla ilgili herhangi biriniz herhangi bir alakası var mı?

Sesinin soğukluğu etrafı buz gibi etmişti. Adamların hepsi birbirine bakıyordu. Bir ses çıkmayınca Ömer elini beline attı. Silahını yakaladığında Serdar onun bileğini tuttu.

Ser: Yapma. Daha çok erken. Raconu biliyorsun.

Eğer bir silah çıkarsa o silah patlamadan toplantı asla bitmezdi. Ve Serdar birinin ölmesini erken buluyordu. Daha şerefsiz adamı bulma yolunun başındaydılar.

Ömer onu dinleyip elini silahtan çekti.

Ö: Beyler fazla zamanımız yok! Evet mi, hayır mı? Yalan söyleyenin hemen ortaya çıktığını ve cezası ne olduğunu unutamadığınızı umuyorum.

Hepsi bir ağızdan hayır, bilgim yok, hiçbir şeyden haberim yok, dün gece ne oldu diye farklı farklı şeyler sormaya başlamıştı.

Ö: Yarın tekrar toplanıyoruz. Gözünüzü kulağınızı dört açın! O şerefsizi bulup herkesin önünde ölmesi için yalvartacağım. Depoyu yakanı yaktım. Kardeşimin canını acıtanın da canını fena halde yakacağım.

Elini masaya vurup Serdar ve İsmaille birlikte oradan çıktılar.

Ser: Şimdi ne yapıyoruz?

Ö: Olay yerinde etrafta kamera var mı diye bakacağız. Masadakilerin peşine de adam salacağız. Ben hiç inanmadım haberleri olmamasına.

İ: Adamları ben hallediyorum o zaman.

İsmail birini arayıp her üyenin peşine adamalar salmıştı.

Ser: Ben bizim çocukları olay yerine yollayacağım.

Ömer'in telefonu çaldı.

Ö: Efendim bitanem.

D: Ömer polisler geldi. Sinanı uyandırmaya çalıştım. Ömer gelmeden konuşmam deyip tekrar uyudu. Polisler de seni avukat zanetti galiba bekliyorlar dışarıda.