72. bölüm - Doğum Günü Hediyesi

1.3K 62 156
                                    

Defne güneş gözlüğü ile kafede oturuyordu. Sinanı bekliyordu. Onu arayıp kimseye bir şey çaktırmadan gelmesini söylemişti.

Çok fazla beklemeden Sinan gelmişti. Defneyi içeride gözlükle otururken görünce şaşırmıştı.

Sİ: Napıyorsun yengecim burada böyle?

D: Ha Sinan hoş geldin. Takip edilmedin değil mi?

Sİ: Hayır da... Biz kimden saklanıyoruz?

D: Herkesten. Özellikle de Ömerden.

Sİ: Ha yani Ömer beni takip etse seni de bu gözlüklerle görse tanımayacak öyle mi?

Defne gözlükleri çıkardı.

D; Offf dalga geçme Sinan ya. Çok heyecanlıyım.

Sİ: Neden ki, ne oldu?

D: Ömer'in doğum günü yaklaşıyor! Daha ne olsun? Bu birlikte kutlayacağımız ilk doğum günü.

Sİ: Ömer'in de yirmi yıl sonra ilk kutlayacağı doğum günü.

D: Nasıl yani?

Sİ: Yengecim hevesini kırmak istemem ama Ömer annesi vefat ettikten sonra doğum günü kutlamadı. Kutlayacağını da sanmıyorum.

Defnenin yüzü düşmüştü.

D: Hadi ya... Ben de hep beraber kutlarız diye düşündüm. Böyle ben ona sürpriz yapacaktım. Şaşıracaktı falan. Sonra beraber pastayı keserdik.

Sinan burukça gülümseyip Defnenin elini tuttu.

Sİ: Çok güzel düşünmüşsün. Ama Ömerin buna sıcak bakmayacağını düşünüyorum. Yani ben doğum günün kutlu olsun deyince bile bana ters ters bakıyor. Bir keresinde benim doğumuma sebep olan kadın yoksa doğum günü kutlamaya gerek yok demişti. Ahmet amca ona sürekli hediyeler alıyordu pastalar falan ama Ömer o gün ortalıktan kayboluyordu. Annesinin mezarında buluyorlardı onu. Sonra işte Ahmet amca hediye almayı bıraktı Ömer de ortalıktan kaybolmadı. Kısacası doğum günü onun için sıradan bir gün.

Defne çok üzülmüştü. Aklında muhteşem ötesi bir sürpriz parti vardı. Tüm arkadaşlarını toplayıp çok güzel eğleneceklerdi. Ama Sinanın anlattıklarından sonra pek mümkün görünmüyordu. Ömer'i kızdırmak istemiyordu.

Sinan ise Defnenin üzüldüğünü görünce o da üzülmüştü. Ama gerçekleri de söylemesi gerekiyordu.

Sİ: Eğer çok istersen ben senin için onun ağzını ararım. Defne ile doğum gününü kutlamak istemez misin diye sorarım.

D: Gerçekten mi? Yaa Sinan sen çok iyi bir arkadaşsın. Çok teşekkür ederim.

Dedi Sinanın onun tuttuğu elinin üstüne diğer elini koyarak.

Sİ: Yaparım tabii ki yengecim. Kanının son damlasına kadar feda olsun sana.

D: Yaa sen var ya sen. Tüm kanımı sana bağışlarım ben. Aman... Allah korusun.

Deyip kulağını çekti ve masaya vurdu.

D: O duruma girmeye gerek yok bence.

Sinan güldü.

Sİ: Haftaya cumartesi günü düşüyor doğum günü değil mi?

D: Evet.

Sİ: Tamam... Ben bugün yarın ararım onun ağzını.

D: Çok iyi olacak Sinan ya. Onu üzmek istemem.

Sİ: Merak etme yengecim halledeceğiz.

***
Aynı günün daha geç saatlerinde Sinan Ömer'in odasında karşısındaki sandalyeye oturmuş elindeki dosyayı okuyor gibi yapıyordu. Ama aslında konuya nasıl gireceğini düşünüyordu.

Formaliteden Aşk Where stories live. Discover now