105. bölüm - Paranoya

672 28 26
                                    

Ömer ve Defne hızlıca hazırlanıp şirkete doğru yola çıkmışlardı. Defne yol boyunca Sudenin yalanını düşündü.

Neden böyle bir yalan söylemişti ki? Sinanın canını acıtarak ne elde etti? Gidiyordu işte!

Defne gerçeği söylemeli miydi bilemiyordu. Ömer'in nekadar tedirgin olduğunu hissediyordu ama. Sinanı çok iyi tanıyordu ve o bile, en büyük kriz anlarında bile sakin kalırken, şimdi endişelenmiş ve panik olmuştu.

Durum ciddiydi. Sinan gidiyordu.

D: Canım-

Ö: Aklım almıyor ya! Aklım almıyor...

D: Sakin ol biraz bitanem. İkna ederiz onu şimdi.

Ö: Sinan kafasına bir şey koydu mu asla onu kimse vazgeçiremez. Gidemez ya o. Ben ne yapacağım burada onsuz?

D: Kıyamam... Ne yapar ne eder ikna ederiz onu. Lütfen bukadar endişelenme. Niye gitmeye karar verdiğini söylemedi mi?

Ö: İş diyor sadece. Ama başka bir şey var. O iş aylarca var okadar önemseseydi önceden giderdi. İki yıl ya bu! Orada başına ne geleceği belli değil.

Defne tırnağını düşlerinin arasına alıp dışarıyı izlemeye başladı.

Ah Sude ah... Dua et Sinanı ikna edelim yoksa elimden çekeceğin var!

***
Şirkete varınca el ele asansörden inmişlerdi. Resepsiyondaki kadın onları görünce ayağa kalktı.

Defne giyim tarzlarında hiçbir değişiklik olmadığını görünce gözlerini devirdi. Şu anda sırası değildi ama vakti gelince bu konuyu tekrar masaya yatıracaktı.

X: Günaydın, hoş geldiniz.

Ö: Sinan geldi mi?

X: Evet Ömer bey. Odasında.

Defne sahte bir gülümseme takınıp yürümeye başladı. Odanın önüne gelince Ömer hiç kapıyı tıklatmadan gürültü ile kapıyı açtı. Sinan ve yanı başında dikilen adam irkilerek onlara baktılar. Defne ise Ömer'in kolunu okşamaya başladı. Sakinleşmesi gerekiyordu.

Ö: Noluyor kardeşim?

Sİ: Noluyor?

Ö: Sen çık.

Dedi adama bakmadan. Adam da hemen başını eğerek odadan çıkıp gitmişti. Sinan onu neyi beklediğini fark etmişti. Uzun bir tirad geliyordu. Oflayarak önündeki dosyayı kapatıp arkasına yaslandı.

D: Sinancım hayırdır yengem? Ne demek oluyor ben gidiyorum?

Sİ: Yengecim ben temelli gitmiyorum ki. İşimi bitirip-

Ö: İki yıldan bahsediyoruz Sinan. İki!

Sİ: Fark etmez. İş bu Ömer. Bekle bekle nereye kadar. Para kaybediyoruz sadece.

Ö: Paranın canı cehenneme lan. Sen değil miydin dünya yansa umrumda değil diyen? Hani ne zaman gidecek birisini bulursak o zaman olacaktı bu tahsilat?

Sİ: Ya ben düşündüm de... Gerek yok başkasını aramaya. Kendi işimizi kendimiz halletsek daha garanti olmaz mı?

Ömer derin bir nefes aldı.

D: Sinan sen bize birer kahve söyle. Biraz sakinleşsin herkes. Ondan sonra konuşalım. Böyle bir yere varamayız.

Sİ: Söyleyeyim yengecim. Ama varılacak bir konu yok ortada. Yani ben kararımı verdim.

Ö: Sinan-

D: Ömer tamam aşkım bir duralım, bir nefes alalım. Sakin...

Ömer başını arkaya doğru atıp yüzünü sıvazladı.

Formaliteden Aşk Where stories live. Discover now